Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ortaçağda sanatçıyla zanaatçı arasında gücendirici hiçbir katego- rik ayrım söz konusu olmadığı gibi, sanat eserlerinin üretiminde kes- kin bir toplumsal cinsiyet ayrımı da yoktu. Sadece erkekler ya da sadece kadınlar tarafından icra edilen iş ya da sanat sayısı çok azdı. Bunun nedenlerinden biri, üretimin önemli bir kısmının dinsel
Sayfa 61
Aslında sanat ve zanaat ayrımı yapmayan ve iyi ile yararlı olanı öne çıkartan Platon'a göre şiir, Tanrı'nın seçtiği özel kişilere yine özel bir dilin verilmesidir. Adeta şiir, Tanrı'nın nefesidir ve ruhlara hitap eder. Bu nedenle onun düşüncesinde şiir, sanatçının kendi ürünü olarak ortaya çıkan sanat eseri olmaktan ziyade Tanrı vergisi bir sözdür.
Reklam
Teknoloji: Yenilikler, Yeniden Keşifler, İcatlar * Mekanik Sanatlar Üzerine Görüşler, Giovanni Di Pasquale: * ''Klasik antikçağda kayda değer derecede itibarını kaybeden mekanik, sanatların yeniden ele alınması, aristokratik ve felsefi ortamlara hâkim olan Aristotelesçi gelenek ile hakim durum arasında ortak bir nokta tesis etmeyi gerektirir. Antikçağda resmi kültür, bilim ile teknik arasındaki ayrımı kesinle muhtemel olan, teoriyle pratik, dine adanan hayatla aktif hayat arasındaki fark şeklinde kabul ederdi. Artes [sanat, zanaat] terimi bir şeylerin üretimini amaçlayan bütün çalışma eylemleri için kullanılıyordu ve Helenistik dönemde ayrıca onurlu sanatlar ile onursuz sanatlar şeklinde de bir ayrıma gidilmişti. Cicero (MÖ 106-43) MÖ I. yüzyılda, De officiis [Görevler Üzerine] eserinin ünlü bir bölümünde (1,150 151) şöyle demişti: “... bütün işçiler alçaltıcı bir meslek icra eder; el emeğinin hiçbir asil yönü olamaz. Maddi zevkleri tatmin etme amaçlı meslekler de kabul görmek zorundadır...” Cicero, beşeri bilimlerin yanı sıra hukuk, tarım ve mimari bilgilerin de imdadına yetişiyordu. Öte yandan antikçağda çok yüksek bir ilim düzeyine sahip bir yazar olarak saygı gören Varro (MÖ 116-27) tarafından MÖ I. yüzyıl sonlarında yazılmış olan Disciplinarum libri IX [Disiplinler Üzerine Kitaplar] eseri yedi beşeri bilimin yanı sıra tıp ve mimarlığı da içerir.''
Sayfa 532Kitabı okudu
sanatçı-zanaatçı ayrımı
Bu nokta Croce-Collingwood için çok önemli, çünkü gerçek sanatı, sözde sanatları, sahte sanattan ayıran özellik buradadır. Okurda (dinleyicide, seyircide) birtakım duygular uyandırmak amacı ile yazan adam sanatçı değil zanaatçıdır ve meydana getirdiği şiir, roman, her neyse, bir sanat eseri olamaz, zanaat eseri olur.
Sayfa 100
Zanâat ve Sanat Ayrımı
Plotinos'un yapıtında, yine Helen düşüncesinden bir sapma olarak, güzelliğin ve doğruluğun kaynağı kendisinde değil, başka düzeylerde aranır. Tabiatın fiziksel olanla eş sayıldığı, ruhun maddesinden ayrıldığı bu yaklaşımla birlikte güzellik, faydalı varlıkların zorunlu bir bileşeni olmaktan çıkar. Zanaat ve sanatın ayrıştığı bir sınırdır burası. Bu ayrım sayesinde, ele gelir, faydalı olanı şekillendiren bir yaratım alanı olarak zanaat, tanrısal akıla öykünen ve ruhu içeren maddeyle şekillenen sanattan ayırt edilebilir olur. Sanatsal yaratım (poiesis) doğal olanla karşıtlaşır. Sanatçı, fiziksel ve maddesel olana baktığında onu yüceltir, kendinden ayrı ve farklı olan nous'un katına yükseltir. Bu nedenle sanat ancak "doğal olan"ın aradan çekildiği yerde mümkün olur.
Sayfa 44 - MetisKitabı okudu