Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gıdıl İsmet...
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın. dropbox.com/s/josp2eiqbczyc... Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
Bu hikayenin kökeni Nobel ödüllü Heinrich Böll’e dayandırılır
Küçük bir sahil köyünde yaşayan yetenekli bir balıkçı adam varmış. Her sabah erkenden kalkar, öğlene kadar balığını avlar, tuttuğu beş altı parça balığı teknesinde temizleyip tuzlayıp birtakım özel işlemlerden geçirir müşterilerine verirmiş. Adamın hazırladığı balıklar köyün en lezzetli balıklarıymış. Onun balığından biraz alabilmek için sıraya
Reklam
Üstkurmaca Nedir? | Postmodern Edebiyatta Üstkurmacanın Yeri | Kitap Önerileri
Üstkurmaca aslına bakıldığında çok eski bir tekniktir. Fakat postmodern edebiyatın 1960'lı yıllardan sonra devreye girmesiyle üstkurmaca postmodern anlatıların adeta imzası konumuna geldi. Roman içinde roman olarak da tarif edilen bu tekniğin pek çok çeşidi bulunmaktadır. Ama asıl yapılmak istenen okurun gerçeklik algısını bozup metnin kurmaca
“İnsan üstünlüğü en az erkek üstünlüğü kadar yalandır. Goriller insanlardan daha güçlü ve bir o kadar da yumuşak huyludurlar; çitalar süratli ve zarif; yunuslar şen ve coşkundurlar. Mor ötesi ışığın farkına varan, açı ve mesafenin dansını eden arılar; sonsuz çeşitlikte tropik renkler içinde yüzerken eş zamanlı olarak ileriyi, yukarıyı, aşağıyı, ve arkayı gören balıklar; dünyanın manyetik alanını hisseden ve sürülerinin geri kalanıyla ritim halinde uçan yerkürenin üzerinde seyir halindeki kuşlar; on yıllar boyunca okyanusun engin genişliklerinde yaşayan deniz kaplumbağaları – onların bilgeliği ve vizyonu nedir? Diğer hayvanlar farklı bilgi tarzlarına sahiptir.” -Joan Dunayer, “Seksist Kelimeler, Türcü Kökler” Çeviren: Serhat Elfun Demirkol
BİR ANNENİN BİR KIZI
#75096300 iletisindeki öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen bir yazarın öyküsünü paylaşıyorum. İyi okumalar. Söz : Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgâr: Rüzgar ne yöne eserse, otlar o yöne eğilir. ------ Yaş altı -Anne bak seni çizdim. Bu seen, bu babaam, bu da ben!. -…... Sigaramı ver bak şurda
Bu dünyada anlamsız, manasız, faydasız hiçbir şey yoktur. Gökyüzünde uçuşan kuşlar mutlak kudreti haykırır, Denizlerdeki balıklar kulağımıza zikr-i ilahiyi fısıldar, Damarlarımızdaki kanın seyahati sevk-i ilahiyi tarif eder, Kelebeklerin kanatlarındaki güzellikler asıl güzeli bildirir, Ellerimizdeki baş parmağın faydaları anlatmakla bitmez, Kalbimize ilk enerjiyi vererek çalışmasını sağlayan Allah’a şükürler olsun. Ağzımızdaki kuruluğu gideren tükürük için ne kadar şükretsek azdır, Gözlerimizi kapattığımızda, gördüğümüz sadece karanlıktır. Baktığımızda karanlığı görmemek için, baktığımız her şeyde Allah’ı görmeliyiz. "Yüreğimdeki yangınlar"
Reklam
Birtakım Mülahazalar
İnsan ve evren ilişkisinde zeka ve sınırları çizili bir beyin ile tanrıyı tarif uğraşı sonucu olmayan bir uğraştır. Tanrı tanımsızdır, her tanım bir yanılgıdır. Her tarif veya inanç sınırları olan bir beynin farklı hormonal etkiler ve zeka çeşitleri ile ortaya çıkan tuhaflıklardr. Toplumsal yönetim için ortaya çıkan dinler ve felsefeler bir
Metin Altıok-Soneler
I Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken
EN YÜKSEK TAHSİL HANGİSİ? Tahsillerin en şereflisi de Allâh’ın kitabını ve «mârifetullâh»ı tahsil olduğuna göre; ona gereken ehemmiyeti vermek, her mü’minin îmânının muktezâsıdır. Bu tahsil, tebliğ vazifesini îfâ edebilmenin de şartıdır. Tebliğ öyle büyük bir hizmettir ki; Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Hazret-i Ali’ye hitâben
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.