İnsan, Allah'a kulluk yoluna girmezse zamanla kendini kendine ait zannetme yanlışına düşer. Bu hatalı düşünceyi sürdürdükçe zayıf varlığı ve kısıtlı iradesiyle bu fırtınalı yaşamı sağlıklı bir şekilde sürdüremez olur. İnsan, Allah'a bağlanmadığında oldukça âciz, zayıf, sayısız musibete maruz, elemli bir canlı durumuna düşer. Kendi yükünü bile yüklenemeyen bu insan, koca dünya yükünü yüklenmek zorunda kalır. Dünyada cehennem azapları çeker.
Herkesin yaşamında kendini zayıf hissettiği anlar olmuştur, böylesi bir durumla bugün itibarıyla karşı değilsek eğer, bir gün karşı karşıya kalacağımızdan emin olabiliriz.
Reklam
Pek çok şey bilmesine rağmen çoğu insan, kendi kalbini sükûnete erdiremez. Hayatın en rahat dönemlerinde, var olan sorunların çözümlerinin de belli ve basit olduğu vakitlerde kalpte sekine olmayabilir. Halbuki bir başka zaman, ortada ciddi ve büyük zorluklar varken kalbe sekine inebilir. Kalbe sekine indiğinde insan, kendisiyle arasında sorun hissettiği herkesi, her şeyi unutur. O vakitlerde dünya, kişinin içinde bulunduğu bir mekândan ibaretmiş gibi olur. Zamansa sadece o saatlerden ibarettir. Zamanın dünsüz, yarınsız, öbür günsüz olduğu anlardır bunlar. En ferah vakitlerdir böylesi vakitler. Bu, Allah'ın özel bir lütfudur. İnsan, bedenen nasıl aciz bir varlıksa; havaya, suya, yemeye içmeye nasıl sürekli muhtaçsa ruhsal olarak da öyle zayıf ve muhtaç bir varlıktır: Teselliye, sekineye, morale ve ruhsal takviyeye daima muhtaçtır.
Sayfa 158Kitabı okudu
"Yüksek çevrelerde hafızaya çok önem verilmez. Herkes hafızasından, hafızasının zayıf olduğundan kolaylıkla şikâyet eder; fakat asla zekâsından yakınmaz. Bilmez ki hafıza, zekânın bir unsurudur.”
Sayfa 48 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
İnsanlara yararlı olmak, onların sorunlarını gidermek, kendi sıkıntılarımızın giderilmesi için de manevi bir davetiyedir. İnsanlara teselli ve mutluluk kaynağı olmak, daima makbul bir sadakadır. Bereketin, ikramların, ilahi şefkatin büyük vesilelerindendir. "Kişi, kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah da onun yardımındadır." (Müslim, Zikir, 38). "Kim bir musibete uğrayan kişiye taziyede (geçmiş olsun dileği/başsağlığı) bulunursa ona, o musibetzedenin sevabının bir misli verilir." (Tirmizi, Cenaiz, 71). Aciz, zayıf, hasta, ihtiyar, ümitsiz insanların yanında ol ve onlara ümit aşılamadan yanlarından ayrılma. Kulların gönlünde ziyan olmayınca, Allah nezdinde de zayi olmazsın.
Sayfa 153Kitabı okudu
Akhilleus hiçbir bedel ödemez; Hektor için pahalıya mal olmayan hiçbir şey yoktur. Yine de "sürekli şikâyet eden” kişi Hektor değil, zaferlerin ardından bile hıncı daha da artan Akhilleus'tur. İlyada'da hınçlı taraf zayıf olan kişi değil, her şeyi iradesine boyun eğdiren kahramandır. Hektor'daki şan şeref arzusu, mutluluk arzusuna rakip olmaz asla. Yaşamın gerçek anlamına karşılık geldiği için her şeyden önemli olan o küçücük gerçek mutluluk parçası ölümüne savunulmaya değerdir, çünkü yaşama ölçü, biçim, kıymet veren tam da o mutluluktur. Yenilgiye uğradığında bile, Hektor'un cesareti, Akhilleus'un tatminsizlik ve asabi kaygılarla beslenen yiğitliği karşısında boyun eğmez.
Sayfa 48 - İlyada ÜzerineKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.