Bakın, Brisa kalite ödülünü nasıl aldı? Kırmızı düğme vakası... Bunu sevgili dostum, liderlik teorileri konusunda rastladığım en iyi isimlerden, danışman Uğur Zel’den öğrendim. Avrupa kalite ödülü değerlendirmeleri için bir ekip fabrikaya gelir. Yapılan işleri değer-lendirirler, günün sonunda işletmeden ayrılmak üzereyken kadın denetçi kıyafetindeki düğmelerden birinin düştüğünü fark eder, gruptakilere de söyler. O sırada, bir işçinin nizamiyeye koşarak geldiğini görürler, kadın denetçiyedüğmesini uzatır: “Bu sizin olmalı”. Tüm ekip şaşkınlıkla işçiye döner. İspanyol kadın uzman: “Düğmenin benim olduğunu nereden anladınız? Bine yakın çalışan var fabrikanızda.” “Hepimiz mavi kıyafet giyiyoruz, bizim atölyeye yıllardır kırmızı kıyafetle gelen olmamıştı, düğme kırmızı olunca sizin olduğunu anladık.” Tüm heyet hayranlıkla birbirlerine bakarken, işçi diğer elinde tuttuğu iğneyi uzatır, iğnenin ucunda kırmızı iplik vardır: “Bununla dikersiniz diye düşündük”. Heyet alkışlamaya başlar. O sene, Brisa Avrupa kalite ödülünü aldı.
İşte aşk, içinde pekçok hoyrat dalgayı tezatlar halinde çarpıştıran, büyük bir okyanus gibidir. Aşkın, çok latif gibi duran o şeffaf örtüsünün altında, aslında vahşi bir yüzü daha vardır. Karmakarışık... Aşkı için herşeyi feda ve heba eden, onurunu ayaklar altına serdiren, zelil olmaya aldırmayan bir kadının, karşılıksız aşkı için siyah bir intikam elbisesine bürünmesi ne kadar da çarpıcı bir şekilde anlatılmaktadır.
Reklam
Din bahsinde çocukların eğitimine gelince ortaya çıkan ilk mesele çocuklara dini düşüncelerin erken yaşlardan itibaren verilmesinin doğru olup olmadığıdır. Eğitimle ilgili eserlerde bu bahiste pek çok şey yazılıp söylenmiştir. Dini düşünceler her zaman bir ilahiyatı tazammum eder ve kendileri hakkında ve dahası dünya hakkında henüz bir şey
Evet! Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar'da ya kardeşçe ve el ele verilerek 'yeni bir düzen' kurulacak veya halen yaşamakta olduğumuz felaket ve acılarla dolu zelil durum devam edecektir. Ya hep birlikte kazanılacak veya, Allah korusun, hep birlikte kaybedilecektir.
Sayfa 596Kitabı okudu
"İstanbul'da tifüs, memlekette zelzele, dışarda harp, ben sana aşığım."
(Ahmet Haşim) derki : İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilaların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat” ten kastımız, zamanı ölçen alet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.