Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Zifiri
Zifiri
@zifiridusunce
Mahur Beste'deki Sabri Hoca,
Pembe İncili Kaftan'daki Muhsin Çelebi
307 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
186 syf.
·
Puan vermedi
Samsunlu olanların, hayatında bu şehre ait izler taşıyanların keyifle okuyacağı bir eser olmuş.
Kitapta Samsunla ilgili çok geniş bir konu yelpazesine sahip yazılar yer alıyor. Samsun'un tarihinden ilçelerine, yemek kültüründen müzelerine, şehirleşmesinden tabii ki Samsunspor'una kadar...
Yazar akademik bir eser üretme telaşında olmayıp bu şehrin kendi hayatında bıraktığı izleri samimi bir üslupla anlatmış. Böylece ortaya Samsunlu olanların sık sık "Aaa bu da vardı" diyerek geçmişi yadedeceği ve kendi hayatına dair izlerin de yer aldığı yazılar çıkmış.
Şunu da belirtmek gerekiyor. Her ne kadar samimi bir üslupla yazılsa ve yazarın hayatından izler taşısa da eserin ciddi bir öğretici yanı var. Kitapta, Samsun'un tarihi devirlerdeki durumu, şehirleşme geçmişi, yemek kültürü, nüfus mübadelesinin etkileri, ilçeleri, geçmişte çıkardığı tarihi şahsiyetler, Cumhuriyet döneminde çıkardığı sanatçılar gibi çok farklı konularda bilgiler yer alıyor.
Sonuç olarak bir oturuşta bile bitirebileceğiniz, keyifle okuyabileceğiniz güzel ve Samsunlular için özel bir kitap. Tavsiye edilir.
264 syf.
·
Puan vermedi
Halid Ziya Uşaklıgil'in okuduğum ilk eseriydi. Kalemini oldukça güçlü buldum ve beğendim. Sadece olay örgüsü ile betimlemeler arasındaki dengenin iyi olmadığı kanaatindeyim. Eserde betimlemeler daha baskın.
Kitapta babasını erken yaşta kaybeden ve hayata iki hayalle tutulan Ahmet Cemil'in yaşadığı dram anlatılıyor. Açıkçası böyle acı bir son beklemiyordum. Kız kardeşini kaybeden, sevdiği tarafından aldatılan/kandırılan, son olarak da eserini çıkaramayan ve hayatın sillesini çok erken yaşta yiyen bir genç... Birçok gece yazma ve çıkarma hayaliyle yanıp tutuştuğu ve yazmayı başardığı eserinin kaybolan gençliği ve geleceğini düşünerek sobada sayfalarını tek tek yakması ise çok büyük bir ümitsizlik ve çaresizlik olarak nitelendirilebilir.
Daha önce yapıldı mı bilmiyorum ama eserin güzel bir sinema filmi veya çok uzatılmadan, 5-6 bölümden oluşan bir dizisi yapılabilir.
Sonuç olarak beğendiğim bir eser oldu. Halid Ziya Uşaklıgil'in kalemini de oldukça beğendim.
264 syf.
·
Puan vermedi
Türklerin tarihi kısa bir şekilde anlatılabilir mi? Tabii ki hayır. Zaten Tufan Hoca da aynı görüşte. Ancak giriş metninde söylediği bir cümle oldukça doğru: Okuyucuyu ciltler dolusu kitaplara ve binlerce sayfa makaleye mahkum etmek de haksızlık.
Tufan Gündüz'ün okuduğum ilk eseriydi. Üslubunu oldukça beğendim. Kimseye minnet borcu altına
Okur Takip Önerileri
3870 syf.
10/10 puan verdi
Daha önce adını yazmak istemediğim 3 ciltlik bir meal/tefsire başlamış ancak bazı olayları ve kelimeleri tam olarak açıklamadığını anlamıştım. Aynı şekilde sadece meal içeren tek ciltlik kitaplardan da beklediğimi bulamadım.
Daha sonra tavsiye üzerine bu tefsir ile karşılaştım. Fiyatı oldukça uygun olan bu kitap bana göre ilk okunacak tefsir kitabı olmaya aday. Çünkü bir ayetin tefsiri yapılırken bugüne kadar yazılmış tüm tefsirler taranmış ve farklı görüş ve rivayetler aktarılmış. Daha sonra bu eseri yazan heyet, hangi görüşün daha isabetli olduğunu diğer ayetler, konuyla ilgili hadisler ve rivayetler üzerinden belirtmiş.
Bu eseri okuduğunuzda hem ayetlerin iniş sebebi hem de tarihi olaylar hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Başta Hz. Musa ve Hz. İsa olmak üzere Yahudi ve Hristiyanların kabul ettiği peygamberlerle ilgili hususlar açıklanırken Yahudi ve Hristiyan kaynaklarına ve değiştirilen İncil ve Tevrat'a başvurulmuş. Bu başvurunun neden yapıldığını da eserde öğrenebiliyorsunuz.
Bir ayet açıklanırken farklı olan tüm rivayetlerin belirtildiğini söylemiştim. Bu rivayetlerin kaynakları da parantez içinde belirtilmiş. Konu kutsal kitabımız olunca insan dipnot ve kaynaklara ayrı bir önem veriyor.
Özetle başlangıç olarak okuyabileceğiniz ideal bir tefsir. Tavsiye ederim.
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir (5 Cilt Takım)Komisyon · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2023190 okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
Semerkant, uzun zamandır kitap sitelerinde ve raflarda gördüğüm, olumlu yorumlar yapıldığı için hakkında hiçbir fikre sahip olmadığım halde aldığım bir kitap.
Öncelikle yazarın üslubunu ve kitabı oldukça beğendiğimi söyleyeyim. Ömer Hayyam'ın hayatının ve onun rubailerinin yer aldığı yazma eserin başından geçenlerin anlatıldığı kitapta
240 syf.
·
Puan vermedi
Her İlber Ortaylı kitabında olduğu gibi bu kitapta da aynı yorumu yapacağım: Eğer az da olsa tarih bilginiz varsa bu eser yapbozun eksik kalan parçalarını tamamlayacak nitelikte. Yani bilgiden çok yorum içeriyor.
Kitap Osmanlı'nın kuruluş döneminden Fatih Sultan Mehmed'e kadar olan zamanı içeriyor. Beylikler döneminde Anadolu yaşanan gerilimler, Osmanlı'daki taht kavgaları ve Osmanlı'nın Balkanlar'daki ilerleyişi ana konuları oluşturuyor. Tabii ki Osmanlı'yı yıkma noktasına getiren Ankara Savaşı ve bu savaşın etkileri de geçiyor.
Kitabın en etkileyici bölümü bana göre Fatih Sultan Mehmed ile ilgili olan konuların yer aldığı sayfalar. Fatih'in kendisini Roma'nın varisi olarak görmesi, gözünü önce İstanbul sonra da Roma'ya dikmesi, bu amaçla Osmanlı'nın İtalya kıyılarında Otronto'ya ayak basması da bunları destekler nitelikte. Üzücü olan tarafı ise kendisinden sonra gelenlerin onu anlayacak düzeyde olmaması.
İlber Hoca bu ülkenin yetiştirdiği en büyük değerlerden biri. Hayattayken ondan istifa edebilmek gerçekten sevindirici. Televizyon kanallarının ve sosyal medya imkanlarının artmasıyla İlber Hoca'nın sadece kitaplar değil, çok sayıda programı ardında bırakacak olması da bizler için oldukça önemli. Allah kendisine hayırlı uzun ömür versin.
144 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç romanını okuduğum Gürpınar'ın okuduğum ikinci kitabıydı. Kitap 1911 yılında kaleme alınmış. İlginç olan tarafı şu ki bu kitap bir sipariş üzerine yazılmış. Evet yanlış okumadınız, bir okurunun, okuma ve yazmayla pek işi olmayan yaşlılara okumak üzere bir eser kaleme alması isteğini yerine getiren Gürpınar bu kitabı yazmış.
Eser 100 yılı devirmiş bir kitap. Sınavlara hazırlanırken paragraf sorularında karşımıza çıkan "yazarın kendi zamanının ötesine ulaşması" ifadesinin ete kemiğe bürünmüş halidir Gürpınar.
Gürpınar bu eserinde toplumun tanıdık ve bize maalesef hiç uzak olmayan kesimlerini yansıtıyor. Bir tarafta cinler, periler, gulyabaniler diyerek koca İslam dinini metafizik varlıklara indirgeyen insanlar, diğer tarafta ise bu cehaleti kullanmak isteyen ve kendini kurnaz zanneden tipler.
Gürpınar o kadar güzel ve duru bir Türkçe kullanmış ki okurken zorluk çekmiyorsunuz. Türkçe olmayan veya günümüzde kullanılmayan bazı kelimeler ise dipnot olarak açıklanmış. Açıkçası Gürpınar, Türk Edebiyatçıları içinde an itibariyle en çok sevdiğim yazar oldu. Düzgün bir Türkçe kullanması, toplumsal sorunları kaleme alması, bunu yaparken tepeden bakmaması, samimi bir dil kullanması gibi nedenler bunda etkili oldu. Diğer eserlerini de okuyacağım İnşallah.
Ertem Eğilmez'in yönetmenliğini yaptığı ve Yeşilçam'ın efsane filmlerinden biri olan Süt Kardeşler'de geçen gulyabani ile kitaptaki gulyabani aynı. Ancak filmin senaryosu ile kitapta geçen olaylar silsilesi aynı değil. Bunu da not olarak düşelim.
192 syf.
·
Puan vermedi
Sunay Akın'ın okuduğum ilk kitabıydı. Sunay Akın kitapta farklı zaman ve coğrafyalarda yaşanan birbirinden güzel olayları anlatmış, farklı kişilikleri kaleme almış.
Son zamanlarda tarihe olan ilgimden dolayı kitapta Milli Mücadele ile ilgili yazılarla karşılaşmak beni hem sevindirdi hem de şaşırttı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Pera
360 syf.
10/10 puan verdi
Eser, Bekir Devel ile Muhammed Emin Yıldırım'ın koronavirüs döneminde evimize kapandığımız günlerde Youtube üzerinden Ramazan ayı boyunca her akşam yaptıkları canlı yayınların kitaba aktarılmış hali.
Bu kitap serinin ikinci ve son kitabı. İslam Tarihi'ni anlatanların yaptığı genel kaideye uyulmuş ve kitaplar Mekke Dönemi ve Medine Dönemi olmak üzere ikiye ayrılmış. İşte bu kitapta Efendimiz'in (s.a.v) hayatının Medine dönemi incelenmiş.
İlk kitapta için söylediğim yorumlar burada da geçerli. Muhammed Emin Hoca salt bilgi aktarmıyor, iki kitaptan da tanıdığım kadarıyla analiz yönünü ön plana çıkartıyor. Bazı olayların nedenini ve olaylar arası bağlantıları çok güzel aktarıyor.
İlk defa siyer okumak isteyenler veya daha önce siyer okuyup bilgisini biraz daha arttırmak isteyenler için uygun bir set.
İstifade edenlerden olmak duasıyla.
192 syf.
·
Puan vermedi
Zeytindağı, uzun zamandır duyduğum ve merak ettiğim bir eserdi.
Eserde Falih Rıfkı Atay'ın askeri görevler için bulunduğu şehirlerdeki manzaralar anlatılıyor. Atay, 3-4 asırdır elimizde tuttuğumuz ancak birkaç on yıl içerisinde kaybettiğimiz topraklardaki askeri, siyasi, toplumsal ve ekonomik konuları işlemiş. Ağırlıklı olarak Orta
208 syf.
·
Puan vermedi
Eser, Halil İnalcık Hocanın Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde görev yaptığı esnada öğrencilerine verdiği ders notlarının bir araya toparlanmış hali. Eğer benim gibi tarihe merak salmışsanız ve yorumdan ziyade bilgi ağırlıklı tarih kitaplarına ihtiyacınız varsa eser tam size göre.
Kitapta Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek" diye tabir ettiği Milli Mücadele yılları anlatılıyor. Kaotik bir dönem yaşayan, son demlerini gören ve yönetimi tamamen İngilizlere devretmiş, masa başında emperyalist devletler tarafından pay edilmiş koca imparatorluğun ne kadar zor yıllar yaşadığını kitapta daha iyi anlıyoruz. İngiliz mandacılığını kurtuluş yolu olarak gören sarayın her türlü engellemelerine karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Milletinin yazmış olduğu destanın ne kadar büyük, ne kadar önemli olduğunu fark ediyoruz.
Kronolojik olarak gitmesi, bazı konularda detaya inmesi, aşama aşama Milli Mücadele Tarihini anlatması gibi nedenlerden ötürü kütüphanenizde bulunması gereken bir eser. Tavsiye edilir.
159 syf.
10/10 puan verdi
Seçme Hikâyeler 1'den sonra kitabın 2. serisini okumak da nasip oldu. İlk kitaptaki görüşlerim daha da pekişti. Ömer Seyfettin çok duru ve güzel Türkçe'ye sahip bir yazar. Türkçe'yi sadeleştirme amacıyla yazdığı eserler amacına oldukça uygun. Üzerinden 100 yıldan fazla geçmesine rağmen her sayfada 1-2 yabancı kelime bulunuyor. Diğer kelime ve cümleleri kolayca anlaşılıyor.
Sosyal medyada Ömer Seyfettin'in hikâyeleri için genellikle "çocukluk travmaları" olarak bahsediyorlar. Zaten eseri okuma amacım da bunu anlamaktı. İlk kitapta olduğu gibi 1-2 hikâye dışında tüm hikâyeler, bırakın travma etkisi yaratmayı çocuklara özellikle okutulmalı. Neden mi? Çünkü Ömer Seyfettin vatanseverliğin, milliyetçiliğin ete kemiğe bürünmüş hali.
İlk kitapta her konudan hikâyeler yer alırken bu kitapta ise daha çok vatan sevgisini aşılayan, başta Balkanlar olmak üzere Osmanlı yurdunda meydana gelen savaşlara ait konular yer alıyor. Yine ilk eserdeki hikâyelere kıyasla bu eserdeki hikâyeler biraz daha uzun.
Çocuklardaki bu travma muhabbetlerinin de gereğinden fazla abartıldığını düşünüyorum. Çocuğunun poposu üşümesin diye öncesinde klozete oturup ısıtan anne ve babaların olduğu bir ülkede çocuklar hayata hazırlanamaz. Hayat kolaylıkların yanında zorlukların da bulunduğu bir serüvendir. Ömer Seyfettin'in iki kitaptaki birkaç hikâyesi çocukların seviyesine uygun olmayabilir ama Allah korusun bu vatan düşerse o çocukların başına okutmaya korktuğumuz o olaylar gelecek. O yüzden çok da abartmanın anlamı yok.
264 syf.
10/10 puan verdi
Herkes İçin Siyer kitabı, Bekir Develi ile Muhammed Emin Yıldırım'ın Youtube üzerinden canlı olarak gerçekleştirdikleri ve Ramazan ayı boyunca her gün 1 konu işledikleri programın kitaba aktarılmış hali. Yani bu kitapla anlatılanları Youtube üzerindeki videolarda bulabilirsiniz. Ancak benim gibi kitap üzerinden daha iyi takip eden biriyseniz
63 syf.
·
Puan vermedi
Bir oturuşta okuyabileceğiniz klasik bir Cengiz Aytmatov romanı. Alman-Rus savaşının toplum ve bireyler üzerindeki etkisini çok iyi anlatan bir eser. Birçok Aytmatov romanında olduğu gibi savaş, açlık, sefalet, gencecik hayatların kararması, çocukların yetim kalması gibi konular işlenmiş.
124 syf.
·
Puan vermedi
Raflarda, daha önce kitaplarını okuduğum ve kalemini sevdiğim yazarların farklı kitaplarını görünce ön araştırma yapmadan almak gibi bir huyum var. Mavi Kuş ve Uzun Hikâye'sini okuduğum Mustafa Kutlu'nun bu kitabını da aynı düşünceyle aldım. Mavi Kuş ve Uzun Hikâye gibi bir eser olduğunu tahmin ediyordum ama yanılmışım.
Ya Tahammül Ya
