Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zifiri

Zifiri yorumladı.
408 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ahmet Ümit’in okuduğum bu ikinci eserine, aslında inceleme yazma niyetinde değildim. Ahmet Ümit sevenler bana kızmasınlar ama beğendim diyemeyeceğim bu eseri. Öncelikle dilinde edebi bir zevk bulamadım maalesef. Kolay okunan ve sonu kolayca tahmin edilebilir olaylar zinciri... Basit ve kısa betimlemeler. Her şeyden öte, Elif Şafak’ın “Aşk”ı
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,1bin okunma
Zifiri okurunun profil resmi
Ben de kitabın üçte birini bitirdim ama sizinle aynı görüşteyim. Son dönemde çok fazla roman okudum ve bu okuduğum ilk Ahmet Ümit romanı olmasına rağmen çok sıkıcı buldum. 200 sayfalık bölümün içi boş geldi bana. Sonunu merak ettiğim için okuyorum. Bu arada şunu da söylemek istiyorum, neden mesele Mevlana ve Şems'i anlatmak olunca roman karakterlerinin başına mistik olaylar geliyor kim? Kız yolda dururken biri geliyor yüzük veriyor. Sinan Yağmur'un Bişnev kitabı da böyle. Kurgular bence çok zayıf ve gerçek dışı kalıyor. Mevlana ve Şems'in başından geçen mistik olaylar anlatılsın amenna ama günümüz insan tipleriyle pek uygun olmuyor. Kitabı çok sıkıcı bulduğum için okurların ne düşündüğünü merak ettiğim için yorumlara göz atayım dedim. Yorumunuzu bu sebeple gördüm ama çok beğendim. Yüreğinize sağlık.
Reklam
Zifiri bir yorumu yanıtladı.
208 syf.
10/10 puan verdi
(Aşırı derecede ipucu içerir) Türk Dünyası ve Tarihine ilgi duyduğum, kitap sayfaları karıştırdığım şu günlerde hem olay akışı hem de verdiği bilgilerle okumaktan oldukça keyif aldığım bir kitaptı. Kitap, Romanya'dan Kırım'a, Bursa'dan Bulgaristan'a olmak üzere çok geniş bir coğrafyada geçen olayları içeriyor. Balkanlar, Kırım ve kitapta
Tuna'nın Türküsü
Tuna'nın TürküsüMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 201596 okunma
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Teşekkürler hocam... Adem Usta'nın memleketi çok açık ama Daniel ismi ve Mustafa Dede'nin okul numarasına dikkat etmişsindir :)
Zifiri okurunun profil resmi
Etmem mi hocam, birinde plaka diğerinde ise çocukluğuma denk geldiği için izleyemedim o şahane isim var. :(
Zifiri yorumladı.
80 syf.
6/10 puan verdi
Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun... Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim... Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,2bin okunma
Zifiri okurunun profil resmi
Olayı benim gibi değerlendiren az da olsa birilerinin olması beni sevindirdi. Ben de sizin gibi düşünüyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zifiri yorumladı.
1933'te, geçmişteki bu on yıllık savaşın ( 1912-22 arasındaki savaşlarda ) bakiyesi olarak, 15 milyonluk Türkiye nüfusunun yaklaşık 1 milyonu topaldı, çolaktı, kördü; bir şekilde sakattı. 1917'de ordu sağlık bürosunun yaptığı bir araştırmaya göre, halkın %14'ü sıtmalı, %9'u frengiliydi. Köylülerin %72'si bitli olup, her an tifüse yakalanabilecek durumdaydı.
Sayfa 47 - Doğan Kitap
Zifiri okurunun profil resmi
Mehmet Hocam, siz daha iyi bilirsiniz. İlber Ortaylı'nın kitabında yeni okudum, Cumhuriyet ile birlikte sağlık ve eğitim alanında ciddi yatırım yapıldığı yazıyordu. Dönemin sağlık bakanı bahsettiğiniz hastalığın çoğunu bitirmeyi başarmış. Hem de penisilin olmadan.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Evet, Verem Savaş Dispanserleri ve Hıfzısıhha Enstitülerini kurdular. Dr. Refik Saydam -ki Samsun vapurundan beri yanındadır Atatürk'ün. Cumhuriyetin kurucu kadrosu pek çok alanda olduğu gibi sağlık alanında da büyük işler yaptılar.
İttihat ve Terakki Liderleri
Bu zevatın milletin gözündeki intibaına bakınız; memleketin, imparatorluğun cenaze namazını kılmışlar, topraklarımız gitmiş, insanlarımız gitmiş. Rumelideki vatan bile bunların yüzünden gitmiş.
Sayfa 105
Zifiri okurunun profil resmi
Taraflı bakmıyor aslında. Hatta çoğu zaman övüyor. Bu genç subayların doğrudan savaş alanlarında, Balkanlarda, Ortadoğu'da, çöllerde deneyim sahibi olduğundan bahsediyor. Savaş alanlarında bile okumuş olduklarını ve okumayanları da sevmediklerini belirtiyor. Ama Enver Paşa gibi bazılarının heyecanlarına yenik düştüğünü ve koca imparatorluğun parçalanmasında etkili olduğunu anlatıyor. Zaten konuyla ilgili bölümleri okursanız Mustafa Kemal'in de bu zatların hatalarını gördüğünden dolayı bu gruptan ayrıldığını ve Cumhuriyet kurulduktan sonra İttihatçıların yönetime katılma taleplerini reddettiğini göreceksiniz.
Reklam
İmam Hatip okullarının sayıları arttığı zaman "Millet yobazlığa gidiyor" diyenler önce rağbetin nedenlerini araştırsınlar. Rağbetin nedeni ilim ve İslam'dan çok geleneksel disiplindir.
Sayfa 129
Zifiri okurunun profil resmi
Bu cümlelerin öncesinde, insanların çocuklarını okullardaki anarşi ve çatışma ortaklarından uzak, devletine milletine bağlı fertler olarak yetişmeleri için imam hatiplere gönderdiğinden bahsediyor. Bu arada söylediklerinize katılıyorum ve imam hatipli değilim :)
Zifiri bir yorumu yanıtladı.
Memlükler Osmanlı esirlerine oldukça acımasız davranmışlardır. Adana Hisarı'ndan amanla çıkarılan bin beş yüz Osmanlı askeri de dahil olduğu halde esirlerinden kimi Haleb'e, kimi Şam'a, kimi de Kahire'ye götürülmüş ve bu şehirlerde boyunlarına kafir haçı takılarak çeşitli hakaretlerle dolaştırılmıştır. Yürüyemeyip yolda kalanları ise, boynun vurup şehit etmişlerdir.
Sayfa 48
Mehmet Fatih Beşir okurunun profil resmi
Ahmet Hoca Osmanlı' nın Memlük' e haksız yürüyüşüyle ilgili de bir şeyler yazmıştır umarım. Ve Memlüklerin uğradığı zulümleri...
Zifiri okurunun profil resmi
Konuyla ilgili çok fazla bilgim yok. Yeni yeni öğreniyorum. İki tarafın da yaptıklarını yorum yapmadan dile getiriyor. Zaten yukarıda paylaştığım yazı da kendi yazısı değil, alıntı yapmış bir yerden. Mesela Memlüklere sığınan Cem Sultan'ın, Osmanlının taleplerini göz ardı ederek salınmasından da bahsediyor, 2. Beyazıt'ın Memlüklerden gelen elçiyi hapse attırmasından da bahsediyor. Hatalarıyla, yanlışlarıyla, sevaplarıyla ikisi de Türk Devleti, ikisi de bizim devletimiz. Birini öne çıkarıp birini ezmek haksızlık olacaktır.
Zifiri bir yorumu yanıtladı.
Anadolu'dan ilk gelenler arasında Bursalılar Eyüp Sultan'a, Trabzonlular Bayezid Camii civarına, Çarşamba Ovası halkı Çarşamba semtine, Tireliler Vefa semtine, Kastamonulular Kazancı Mahallesine, Gelibolulular Tersaneye, Sinop ve Samsunlular Tophane'ye Eğridirliler Eğrikapıya, İzmirliler Büyük Galata'ya, Aksaraylılar Aksaray'a, Konyalılar Fatih'e iskan edildiler. Diğer Müslüman Türkler umumiyetle Üsküdar'ı tercih etmişlerdir.
Sayfa 174
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Burada bir mantık hatası var sanki. Şöyle ki, İstanbul'un fethi 1453, Trabzon'un fethi 1461 olduğuna göre henüz fethedilmemiş Trabzon'daki Türklerin, İstanbul'a yerleşmeleri bana doğru bilgi gibi gelmiyor.
3 önceki yanıtı göster
Zifiri okurunun profil resmi
Konuyla ilgili bilgim yok. Kitapta bana ilginç gelen bir yer olduğu için paylaştım. Aslında yazar bu konuyu "Fetihten Sonra" diyerek açıklıyor. Zaten imar ve yerleşim hareketleri zamana yayılan bir durum. Kitapta yazar iki sene içinde önemli imar faaliyetlerinin yapıldığını ve İstanbul'un kısa sürede Türk yurduna dönüştüğünü yazıyor. Söylemiş olduğunuz iskan meselesi sanırım bu kısa zaman dilimini değil de daha uzun bir dilimi kapsıyor. Ayrıca ilginç olan başka bir bilgi daha var. Fetihten sonra Anadolu ve diğer yerlerden İstanbul'a gelenler geldikleri yerlerin isimlerini İstanbul'a vermeye başlamışlar. Örneğin; Aksaray, Çarşamba vs.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Milli Eğitim Bakanı, ünlü şair Can Yücel'in babası Hasan Ali Yücel masondu. Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Mason Locası resmi kayıtlarına göre Hasan Ali Yücel gibi Milli Eğitim Bakanları Vasıf Çınar, Mustafa Necati, Münir Birsel, Hulusi Köymen de masondu.
Sayfa 140