Tarihin ve toplumsal baskıların olanca ağırlığına, zihinsel hastalığın getirdiği onca yıkıma, Hamlet’inkine benzer düşüncelerin ve Anna Karenina’nınki gibi kaçınılmaz akıbetlerin yoğunluğuna rağmen o son edim, ölümcül ama geçici bir dürtü olabilir, zira kişi, anlık bir dikkat dağınıklığına ya da basit bir bariyere boyun eğecek kadar zayıftır.