Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
149 syf.
·
Puan vermedi
Mevzu ile alakası yok, yıllardır kafamı kurcalayan bir mesele vardı, onu da çözdüm sonunda. Aha burada da sizinle paylaşıyorum. Mesele basit ama benim için çok önemli. Yıllar önce İstanbul'da yaptığım absürd esprilere, anlattığım fıkralara Ankaralıların bayıldığını fark ettim. Yahu diyorum kendi kendime, burada bir sorun var. Ankara, İstanbul'un 10 yıl gerisinde mi acaba? Üstüne üstlük espri kaliteli, fıkra zekice değil, neden bu kadar gülüyor Ankaralı? Sonuçta boş bulunup anlattığım bir şey. Mesela şöyle bir espri: "Ayakkabın mı eskidi, at gitsin! Çorapların mı eskidi at gitsin! Pantolonun mu eskidi at gitsin! Eşek gelsin!" Bu. Ancak boş bulunup gülebilirsin buna? Öyle değil mi? Değil. Adam güldükçe gülüyor. İşte yıllardır kafamı kurcalayan mesele bu. Nasıl mı çözdüm mevzuyu? Valla zor oldu ama çözdüm. Şöyle oluyor: Malum memur şehri Ankara. Orada ya da burada karşınıza çıkan on kişiden yedisi bir kurumda ya bir memur ya da bilmem ne daire başkanı. Fıkrayı dinley
İsmet Saat Kaç
İsmet Saat KaçEbubekir Kurban · Orhun Yayınları · 201253 okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
İngiliz/İsveç yazarların kendi ülkelerinde geçen olayları konu alan eserlerini genelde sevmem. Diyeceksiniz niye? Alışmışız bir kere Amerikan dizilerindeki o iletişim temellerinin bizdeki benzerliğine, bunu bu türlerde yakalamam zor olduğundan sevmemem.Ama Ejderha dövmeli kız ve Son 10 saniye adlı kitap bu düşüncemi sarsan yazar/eserlerden oldu. Olayların kurgusunu ve işlenişini oldukça beğendim. Cinayetlerdeki vahşet, bunun ardındaki komplolar, iki apayrı kanattan olayların akarak bir noktada kesişmesi iyi kaleme alınmıştı. Kahramanın kadın dedektif/polis olduğu romanlarda bu tiplemenin biraz asi, azıcık yaralı, bolca öfkeli ve mümkünse diplerde yüzüp çaktırmayan olanını severim.Buradada kadın kahramanımız böyle bir tiplemeydi işte. Adı gibi son on saniyeye kadar " hah işte herşey boşa gitti gördün mü" diye söylenip durduran bir heyecan vardı. Yazarın başka eserini okumamış olmama ve bunu da sadece Oku Oku'da kargoyu bedavaya getirmek için almama rağmen yılbaşı sürprizi gibi bir kitap oldu benim için.
Son 10 Saniye
Son 10 SaniyeSimon Kernick · Olimpos Yayınları · 20121,228 okunma
Reklam
Kırk küp, kırkının da kulbu kırık küp demek kolay da şöyle içten bir 'seni seviyorum' mu zor?
''...Sahiden her şey saçma mı, hayatın hiçbir anlamı yok mu? Bence öyle! Yok, hiçbir şey yok. İnsanın biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. Çünkü hiçlik zor geliyor.
Olaydan hemen sonra, Gazi'ye Fikriye'nin yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı söylenmişti. Haberi duyduğunda, yere düşmemek için kendini zor tutmuştu gazi. "Ne o, ölmüş mü?" "Hayır Paşam, durumu ağırmış." "Başhekime söyleyin, özellikle ilgilensin ve Fikriye'mi yaşatmaya çalışsın." Bu sözleri söylerken Latife, Gazi'ye kızgınlıkla bakmıştı. Paşa hiddetlenerek; "Latife, Latife kendine gel! Git Fikriye'yi ziyaret et, onunla ilgilen." demişti. Latife'yse ; "Hayır, o yılanın ziyaretine asla gitmem" diyerek hışımla kapıyı çarparak odadan çıktı.
Bir şey yap, güzel olsun... Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör. Veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Güzel bir şeye başla ama hep güzel olsun... Çünkü, Her insan ölecek yaşta. Geç kalmayasın! ŞEMŞ
Reklam
Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız Ve ne kadar güçlü korunuyoruz,
"Bir şölen sofrasında Doktor amcamın yanı başına oturan tanıdık ve kültürlü sayılan birisi,ona bir soru yöneltmişti: "Doktor ,ne dersin?Sağırlık mı daha zor ve çekilmez bir dert,yoksa körlük mü?"Duygulu Doktor amca ,herkesi susturup bakışları üstüme yönelten soruya incitmeyecek bir karşılık tasarlamaya uğraşırken,dayanamadım; "Bana sorarsanız patavazsızlık ikisinden de beter bir derttir." yanıtını verdim.. (Bitmeyen Gece/Mitat ENÇ-Ötüken yayınları
Sayfa 134135Kitabı okudu
Çay üzerine "Şairlerin Demleri" iki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya) Çayın rengi ne güzel Sabah sabah,
İnsanlara zor olmuyor mu Olric, Ne zor olmuyor mu efendimiz, Her sabah iki yüzlerini yıkamak Olric...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.