İnceleme yapıp yapmamakta biraz tereddütte düştüğüm bir kitap oldu ama okunması gerekiyor diye düşünüyorum. Birazcık milliyetçi bir damarınız varsa hoşlanacağınız bir kitap olacaktır. Çünkü yirmi asker ve bir yüzbaşı vasıtasıyla hem vatanı için bütün zorluklara gögüs geren gözlerini kırpmadan ikarüs gibi güneşe korkusuzca uçan savaşçıların
Eğer hayatınızın merkezine para kazanmayı koyarsanız yaptığınız iş, hayalinizdeki iş olsa dahi, bir süre sonra tatsızlaşmaya başlar. Her hikâyenin kahramanı bazı zorluklarla karşı karşıya kalmalıdır ki kahraman olabilsin. Gün gelir bu zorluk para kazanmak olur, gün gelir toplum tarafından yargılanmak... Tek başına çalışmaktan ya da mesai yapmaktan değil de bu zorluklarla mücadele etmekten keyif almayı öğrenirseniz, direnmenin tadını alırsanız çalışmak da eğlenceli hale gelir, hayatınız da.
Sayfa 119
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
62 günde okudu
Yıkımların içerisinde var olabilmek...
Üç öykü içerisinde kadının burjuva toplumunda yaşam mücadelesi verirken ona biçilen misyonların; kadın çocuk bakar, eşine hizmet eder vb. yarattığı baskı ile mücadele etmesini ve en derinden yıkımlara sahne olmasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Her öykü kadının toplum içerisindeki zorlukları kadının gözünden anlatmaktadır. Yıkımların içerisinde yeni kişiliklerin yeşerdiğini görürken diğer yandan yıkım içerisinde yok oluşları da göreceksiniz. Her yönüyle etkileyici bir eserdir. Ve mutlaka okunması gereken; hikayelerin toplum içerisindeki ve hatta kendi yaşamımızdaki durum, davranışları da gözlemleyeceğimiz eğitici bir eserdir.
Yıkılmış Kadın
Yıkılmış KadınSimone de Beauvoir · Alfa Yayınları · 2020807 okunma
85 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Yazgıyı, tanrısal öngörüyü; neden iyi insanların başına kötü şeyler geliyor sorusu üzerinden açıklıyor Seneca. Onun felsefesinde başına gelen türlü zorluklarla mücadele eden kişi erdemlidir ve insanın kendisini tanıması için sınanması gereklidir. Zorluğun kendisi değil onunla nasıl mücadele edildiğidir önemli olan. Burada tevekkül ile kadere razı olmaktan öte, azmi ve güçlüklere karşı savaşım halinde olmayı kutsayan bir yaşam felsefesi vardır.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Kabalcı Yayınevi · 2007726 okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Karakalpak Kızı Üzerine Bir İnceleme
1920'lerde Asya'ya yayılmaya başlayan sosyalist ideolojinin Orta Asya halkları üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyen Karakalpak Kızı, bugün sayıları altı yüz bin kadar olan, Özbekistan'ın Karakalpakistan adlı özerk bir cumhuriyetinde yaşayan Karakalpaklar adlı Türk halkının yaşamını, geleneklerini ve göreneklerini anlatmakta. Kitap,
Karakalpak Kızı
Karakalpak KızıTulepbergen Kaipbergenov · Evrensel Basım Yayın · 201177 okunma
Ve Son!
Çağdaş eğitim telakkisi ile birlikte yüzüne takılan ve zamanla suretinden siretine sirayet ederek onu kendine yabancılaştıran muasır maskelerin hakikatini idrak edebilmek için varlıkla yitirdiği teması tekrar tesis ederek ve rekabet merkezli dünyada bir nesneye indirgenen insanı da tekrar bir ayna addederek, hâsılı, tefessüh etmiş ilişkilerinin tamamını sahih bir zemin üzerinde tamir ederek üzerine basılan beşer damgasından kurtulabilen bir insan, çağdaş eğitim mantalitesinin, şahsiyetinde açmış olduğu derin ve onulmaz yaraları kapayabilir ve şahsiyetini tekâmül ettirme yoluna revan olabilir. Bu minvalde yolda olmanın, varamamanın/olamamanın ve beşeri zayıflığın, insanı kendini sürekli inkişaf ettirmesi gereken bir hâlet-i ruhiyeye sevk ederek gayretini daim etmesi ve bu bitimsiz olması beklenen gayretin de onu hayretlere sevk etmesi, gündelik, ihtiyaca dayalı düşünmeden sıyrılarak seyr içinde seyre dalabilecek tefekkür ve teemmüle sahip bir bilincin inşası için zaruridir. Bu anlamda varmaya değil de yolda olmaya, olmaya değil de olgunlaşmaya talip olmanın karşısına çıkaracağı zorluklara karşı da Don Kişotvari bir edayla mücadele edebilmek adına muasır teknik uygarlığın etkisizleştirdiği ruhun mümbit gücünün yeniden keşfedilebilmesi ve bunun için de insanın kendini bilme yolunda derinlik kesbetmesi elzemdir. İnsanın kendi cevherini keşfetmesi, onu teknik beşer derekesinden insan mertebesine yüceltecek ve tam da bu zeminde eğitim mefhumu hak ettiği değeri geri kazanacaktır. Sözlerimi kadim bilginlerin epistemolojik tasavvurlarıni izhar eden o harikulade deyişle, "Yine de her şeyin en doğrusunu yalnizca Allah bilir." diyerek hitama erdiriyorum.
Reklam
987 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.