Zübeyde Hanım
Güzel kadındı. Güzel yaşlanmıştı. Halide Edip Adivar ilk kez Çankaya'da tanıştığında şu izlenimi edinmişti: "İhtiyar hanımın yüzü, hareketli vücudu, atılgan ifadesiyle Mustafa Kemal Paşa'nın aynıydı. Yetmiş yaşında olmakla beraber, süt gibi beyaz ve pembe renkli cildinde bir tek buruşuk yoktu. Çok çabuk öfkelenir olmasına rağmen, koyu mavi gözlerinde ve ağzında şefkat hissedilirdi. Beyaz entarisi, ütülü mendilleri, beyaz elleri, büyükannemi hatırlatırdı. Tam Makedonyalı bir kadındı. Oğlu onun için daima ilk mektepteyken istediği gibi, azarladığı Mustafa'ydı. Yer yatağında yatıyordu. Hastalığı ciddiydi, yaşaması mucizeydi. Kendisini muayene eden Doktor Adnan'ın yanaklarını öper, ellerini yakalayarak, doğmuş olduğu Selanik'ten bahsederdi. İçi Selanik için yanıyordu. Oğlu Mustafa, Selanik'i geri almadan, kendine yeni bir entari yapmamaya ahdettiğini söylüyordu."
Sana dua ettiğimi bilirsin. Harbi kazanmadan dönme. -Zübeyde Hanım-
Reklam
Lütfen sizi tehdit ettiğimi düşünmeyin. Sadece şunu bilmenizi isterim.. Şu an içinde bulunduğunuz boktan ruh haliniz ve geçmişte yediğiniz ön çarpraz bağlarınızı zedeleyen tekmeler yüzünden "ben bu maça çıkamam" demeyin. Geçmişinizde sürekli steps yaptınız diye turnikeye girmekten korkmayın. Tadı kaçıyor diye sakız çiğnemekten, çok kalabalık diye taksime gitmekten vazgeçmeyin. Geçmişte yaşadığınız kötü şeyler için geleceğinize testere serisi film gibi bakmayın. Unutmayın ki Yeşilçam filmlerinin yüzde doksanı mutlu son ile bitmiştir. Unutmayın ki iki elin sesi var, birlikte Leonard Cohen şarkıları söyleyebilir, çok zorlarsak bir Boing -747 nin penceresinden tükürebiliriz. Yoldan geçen arabaları sayar, güneyde bir sahilde çekirdek çitleyebiliriz. Hanımefendi beni ciddiye almadığınızı biliyorum, alın çünkü napalm bombası nasıl yapılır biliyorum. Alın çünkü Müslüm Gürses öldü. Alın çünkü yarın öbür gün yaşlanıp götünüzü kaldıramadığınızda size çorba pişirecek, Ssk hastanesinde elinizden tutacak birine ihtiyacınız var. Doğam gereği olmadık zamanlarda tuhaf hareketler yapıyorum ama sizin yanınızda Tatar Ramazan gibi duramam, ben daha çok CNBC komedi dizilerindeki adamlara benziyorum. Türkçe dublajım yemin ederim. Hanımefendi ben bazen araba kullanırken bariyerlere sürmek istiyorum. Arkadaşlarla içerken yan masadaki yakışıklı adama sırf ondan daha çirkin olduğun için sataşıp dayak yemek istiyorum. Hanımefendi ben 42 numara ayakkabı giyiyorum ve deriniz çok müsait görünüyor sıcağına uzanmaya. Hanım efendi biraz daha salata alır mısınız ? Rakınızına buz? yanına şalgam ? Yaranıza melhem? Biraz nefes?
İnternetten evlenilebilir mi
- İnternetten evlenilebilir mi? İnternetten tanışılıp bu daha sonra nikâhlı, helal bir ilişkiye taşınabilir mi? İnternetten tanışmak nikâhın engellerinden biri değildir ve böyle başlayan bir nikâhın caiz olmadığı yönünde fetva da olamaz. Ama Müslüman teknolojiyi böyle kullanır mı diye sorulabilir. Müstakbel huzur ve nesil açısından, şahsiyet
Behlûl Dane bir gün düzgünce kesilmiş tahta parçalarından eve benzer bir şey yapıyordu. Abbasi hükümdarı Halife Harun Reşid’in hanımı Zübeyde Behlül’e sordu: -” Ey Behlül ne yapıyorsun öyle? Behlûl: – “Cennet köşkü yapıyorum efendim” diye cevap verdi. Dindar bir kadın olan Zübeyde köşke müşteri çıktı: -Bu köşkü bana satar mısın?
"Zübeyde Hanım, atalarının geleneksel inançlarına körü körüne bağlı, beş vakit namazında, sofu bir kadındı. Gerek kendi ailesi, gerek kocasının ailesi içinde hacılar bulunmasıyla övünürdü. Mustafa'nın da onların yolunu izlemesini, hafız, hatta hoca olmasını istiyordu. Bunun için de şimdiden mahalle mektebine gidip, dini bütün Müslüman çocukları gibi, Kuran ilkelerine uygun bir eğitim görmeliydi."
Sayfa 20 - Altın Kitaplar, 30. BasımKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.