"Zübeyde Hanım, atalarının geleneksel inançlarına körü körüne bağlı, beş vakit namazında, sofu bir kadındı. Gerek kendi ailesi, gerek kocasının ailesi içinde hacılar bulunmasıyla övünürdü. Mustafa'nın da onların yolunu izlemesini, hafız, hatta hoca olmasını istiyordu. Bunun için de şimdiden mahalle mektebine gidip, dini bütün Müslüman çocukları gibi, Kuran ilkelerine uygun bir eğitim görmeliydi."