Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
273 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Zübük, 1961 yılında Aziz Nesinin yazdığı 1980 yılında sinemaya uyarlanan toplum eleştirisini çok güzel şekilde işlemiş güncelliğini hala koruyan bir başyapıttır desek abartmış olmayız. TDK sözlüklerinde kayıtlı olmayan "Zübük" kelimesi Aziz Nesin'in kullandığına göre "Kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, namussuz,
Zübük
ZübükAziz Nesin · Adam Yayınları · 20006,2bin okunma
Ben de diyorum :O
Aramızda muhalifleri tepeliyecek Zübükzade'den daha bir atıcınız, daha bir alçağınız varsa, çıksın ortaya, parmağını kaldırsın... Gördünüz mü, sustunuz işte. öyleyse bize düşen memleket vazifesi, Zübükzade İbraam Bey'i desteklemek. Zübükzade «Kaymakam selam verdi de almadım» mı diyor, biz hemen «Vali selam verdi de İbraam Bey valinin selamını almadı» diyeceğiz. Zübükzade «Evime vekil geldi» mi dedi, biz hemen «Başvekil geldi de İbraam Bey'den akıl sordu» diyeceğiz. Zübükzade İbraam Bey'in her yalanına «Gördük, duyduk, vallah billah doğru» diye yemin edeceğiz. Parti tesanüdü budur arkadaşlar. Yook, içinizde muhalefeti alt edecek, İbraam Bey'den daha oyunbaz birisi varsa, o başka, ona bir diyeceğim yok...
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Ağalar, gelin siz bu davadan vazgeçin. Bu evi basmak demek, berbatlığımız demektir. Bizi darmaduman ederler, içerde olan rezilliği ben de gördüm. Hiç şüpheniz olmasın ki, bu gece Zübükzade İbraam Bey'in evinde hükümet misafirdir. Bre ağalar, sizde hiç mi akıl yok? Gözlerinizle gördüğünüz şu rezilliği hükümetten başka hangi kuvvet bu edepsizliği yapmağa cesaret edebilir... Bunu anca yapsa yapsa başımızdaki hükümet yapabilir. Yahu, o ne kepazelik, tuuu... Görünce, birden anladım hükümet olduğunu.. Efendi, kanunları çiğnemekten kim korkmaz? Hükümet... işte bunlar da, hiç şüpheniz olmasın, halis hükümet... Biz bu rezillikleri ne zamandır duymaktayız. Şükür Allah, şimdi gözlerimizle de gördük. Demek söylentiler doğruymuş ve demek reziilik şehirlerden buralara kadar yayılmış. Böylece bilin, Zübükzade İbraam Bey'in bu gece evindekiler, hükümetin ta kendisi... Başka hiçbir kuvvet, bu rezilliği yapamaz, mümkünü yok... Şimdi sizden ricam şu ki, siz bize şikayete gelmediniz ve siz hiçbiriniz bu rezilliği görmediniz ve duymadınız ve bize bildirmediniz ve biz dahi görüp duymadık, hiçbir şeyden malûmatımız yoktur.
Muhterem aziz vatandaşlarım!!!
Zübükzade firlayıp, Burhan Bey'in elinden mikrofonu kapmasıyla gümbür gümbür lafa girişti: - Muhterem ve aziz vatandaşlarım! Yahu, bu bizim Zübük oynağı, tam başbakan olacak Yazık, bu küçük yerde, aramızda değeri anlaşılmıyor. Herifın bir "Muhterem ve aziz vatandaşlarım!" deyişi var, tıpkısına başbakan ağzı... Böyle dedikten kelli, gerisini söylemesi bile boşuna. soytarı... -Burhan Bey, anlaşılıyor ki, okulu bahane gösterip kasabamıza bir cami-i şerif inşasına mâni olmak istiyorlar. Okul okul der durur... Müslümanlar bunun bahane olduğunu anlamaz mı? Bunu deyip Burhan Bey'e yöneldi. Elini de avukatın suratına doğru kaldırınca, şamarlayacak sandık. - Burhan Beeey, Burhan Beeey! diye bağırdı. Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz. Sen kendine gel biyol! Biz bu yabancı ve zararlı ceryanlara kapılmış sözlerin ne demeye geldiğini anlarız çok şükür. Vah vah! Bir hemşerimizi böyle görmek bizi üzdü. Biz birlik olalım diye çabalıyoruz, sen ikilik çıkarıyorsun. Yazık!.. Bunlar hep komonist oyunları... Bizi bilmez belleme. Daha sen hangi çayıra kodumsa ordasın. Efendi, şunu bil ki, kasabamıza camii şerif inşa edilecektir ve de hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan sapıtamaz, ne de biz... Bir alkış koptu, sözünün gerisi anlaşılamadı. Milletin, "Yaşa İbraam Bey!" diye bağırmaktan sesi çatallaştı.
Sayfa 192 - Nesin yayıneviKitabı okudu
- Sayın hemşerilerim, gösterdiğiniz teveccühe teşekkür ederim, sağolun. Ancak ben bu vazifeyi yapamayacağım. Çünkü.... Bir uğultu yükseldi, sözünün arkası anlaşılmadı. Uğultu kesilince Avukat Burhan konuştu: - İlkin ben kasabamıza cami yaptırılmasını doğru bulmuyorum. Der demez bir homurdanma çıktı milletten. Kimi, - Yuuu!.. diye bağırır.
Sayfa 190 - Nesin yayıneviKitabı okudu
Resimci Ferhat anlatınca aklım durayazdı. Zübükzade İbraam nerden bulmuşsa bulmuş, başvekilin, vekillerin resimlerini bulmuş, Ferhat'ın ustasına varıp, "Bu resimlerin yanına benim tasvirimi yerleştirirsen ne istersen veririm, iste isteyeceğini..." demiş. Ferhat'ın ustası, İstanbul'da zenaati öğrenmiş usta ki, zenaatte üstüne yok. Adam hünerini göstermiş. Başvekille Zübükzade'yi resimde yanyana oturtmuş, kolkola durdurtmuş. Ben bunu duyunca saçlarımı yolmaya başladım. Ulan, şu resimler, he mi? Bizdeki dangalaklığa bak sen bey! Bir koca başvekil hazretleri, şu Zübükzade itiyle resim mi çektirir, yanyana mi durur? Sen bizim şu eşşek kafamıza bak!
Reklam
Ulan bu hükümetin kendisi atarken bile bile yutuyoruz da, aramızdan çıktı diye bir Zübükzade'nin atması mı bize ağır geliyor? Politika ne demek? Biri bin göstermek demek. İcabında pireyi deve, icabında deveyi pire yapmak demek. Aramızda muhalifleri tepeleyecek Zübükzade'den daha bir atıcınız, daha bir alçağınız varsa, çıksın ortaya, parmağını kaldırsın. Gördünüz mü, sustunuz işte... Öyleyse bize düşen memleket vazifesi, Zübükzade İbraam Bey'i desteklemek. Zübükzade, "Kaymakam selam verdi de almadım" mi diyor, biz hemen, "Vali selam verdi de İbraam Bey valinin selamını almadı" diyeceğiz. Zübükzade, "Evime vekil geldi" mi dedi, biz hemen, "Başvekil geldi de İbraam Bey'den akıl sordu" diyeceğiz. Zübükzade İbraam Bey'in her yalanına, "Gördük, duyduk, valah billah doğru!" diye yemin edeceğiz.
Zübükzade, -Şart olsun, selamı sabahı keseriz! diye parayı almıyor. Aman İbraam Bey, nasıl olur canım... Buyurduğun gibi bir namussuz zamana kaldık. Rüşvet dönmeyince iş gören yok. - O da bizden. Şanımıza yakışmaz sizin gibi gariplerden mesarif almak. - Canım, ta Ankaralara... Orda kalınır edilir. Yol parası ne... - Olmaz dedim, vallaha işinizi yapmam. Nerdeyse birbirlerine girecekler. Para ortada. O iter öte, öbürü iter beri... Sahipsiz para, ikibin lira, laf değil. Paranın böyle kepaze olduğu görülmüş mü? Sonunda Alucan muhtarı ikibin lirayı yavaştan, Zübükzade'ye göstermeden peyke minderinin altına sürüyor. Allah senden razı olsun, diye dualar ederek gidiyor
Alucan Muhtarı Sabri Ağa düşünüyor taşınıyor, bu işi yoluna koysa koysa Zübükzade İbraam Bey koyar, diyor. Efendim, bu Zübükzade kendiliğinden adını çıkarmış. Herif her müşkülü hallediyor, her haceti görüyor .Zora düşen kapısına variyor; "Aman Zübükzade İbraam Bey, ne olursa senden olur..." Öyle ya canım, bu herif nerden geçinir? Bir geliri yok, gidendersen çook... Bağı bahçesi mi var, çifti çubuğu mu var, mal mülkü mü var, bir memurluğu, maaşı mı var? Hiçbişeyi yok. Bu bir zibidi Zübükzade.
272 syf.
·
Puan vermedi
Aziz Nesin'in başyapıtlarından biridir "Zübük" Toplumsal yapıyı ve siyaseti hicveden bir eser olan "Zübük" romanında, kahramanımız Zübükzade İbraam Bey'dir. Kahramanımızın en büyük amacı; iyi iletişim kurma, hazırcevaplık ve insanları idare etme yeteneği ile elindeki imkânları en güzel şekilde kullanarak iyi yaşamak ve iyi bir mevki elde etmektir. Bunu yaparken çoğu zaman da birtakım dalavereler çevirmekten geri durmaz. İlçe halkı ise kandırıldığını bildiği halde Zübük' e dolandırılmaktan bir türlü kurtulamazlar. Aslında kendileri de menfaatperest olan ilçe halkı insanları, "Zübük"ü, kendilerine Allah tarafından gönderilen bir ceza olarak görürler ama onun gücü karşısında da kul köle olmaktan kendilerini bir türlü alamazlar. İnsanımızın güce ne kadar da fazla taptığını, menfaatleri söz konusu olunca hak hukuk adalet gibi kavramların hiçbirine riayet etmediğini çok güzel anlatmış Aziz Nesin. Edebi ve sosyolojik açıdan okunmasını tavsiye ederim. Kitapta eleştireceğim tek konu şudur; Yazım kurallarına son derece uyulan bu kitapta, özel isimlerin baş harfleri büyük yazılmışken "Allah" kelimesi, her yazıldığı yerde küçük harfle yazılmıştır. Oysa Allah ismi özel isimdir. Eğer bu durum yayınevinin bir hatası ise bir sonraki baskılarda düzeltilmesi ümit edilir, ancak yazarın bir tercihi ise, inanan insanlar için incitici olmuştur. Bu nedenle de puanlama yapmak istemedim.
Zübük
ZübükAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20126,2bin okunma
Reklam
Arkadaşlar, karşı partide avukat var. Yalanda avukatla Zübükzade'den başka hangimiz başedebiliriz Avukat bu yahu, herif yalanın kitabını okumuş. İbraam Bey'in işi başka, ondaki yalan dolan Allah vergisi, kitap yalanı kaç para eder...
Sayfa 130Kitabı okudu
Ağalar, gelin siz bu davadan vazgeçin. Bu evi basmak demek, berbatlığımız demektir. Bizi darmaduman ederler. İçerde olan rezilliği ben de gördüm. Hiç şüpheniz olmasın ki, bu gece Zübükzade İbraam Bey'in evinde hükümet misafirdir. Bre ağalar, sizde hiç mi akıl yok? Gözlerinizle gördünüz şu rezilliği hükümetten başka hangi kuvvet bu edepsizliği yapmaya cesaret edebilir? Bunu anca yapsa yapsa başımızdaki hükümet yapabilir. Yahu o ne kepazelik, tuuu... Görünce, birden anladım hükümet olduğunu. Efendi, kanunları çiğnemekten kim korkmaz? Hükümet... İşte bunlar da, hiç şüpheniz olmasın, halis hükümet... Biz bu rezillikleri ne zamandır duymaktayız. Şükür Allah, şimdi gözlerimizle de gördük. Demek söylentiler doğruymuş ve demek rezillik şehirlerden buralara kadar yayılmış. Böylece bilin; Zübükzade İbraam Bey in bu gece evindekiler, hükümetin ta kendisi... Başka hiçbir kuvvet, bu rezilliği yapamaz, mümkünü yok. Şimdi sizden ricam şu ki, siz bize şikâyete gelmediniz ve siz hiçbiriniz bu rezilliği görmediniz ve duymadınız ve bize bildirmediniz ve biz dahi görüp duymadık, hiçbişeyden malumatımız yoktur. Ve bu mazmata da yazılmamıştır, imzalanmamıştır ve yoktur.
Evet, inanmaya inanmıyoruz. Velakin, “Zübükzade İbraam Bey’in evine hükümet gelecekmiş” diye sen bana söylüyorsun, ben sana söylüyorum. Söyleye söyleye birbirimizi kandırmaya başladık. Derin düşüncelerin sonunda şunu anladım. Bizim Zübükzade’nin yalanlarına inanmazken inanmış görünmemiz, kumara benzer bir iş. “ Kumarda ütülen doymazmış “ derler, ne doğru..Kumarda insan parayı verdikçe veresi gelir, he mi ? Evet herif yalan diyor biliyoruz. Velakin, ya yalan değilse… Hepimize attığı kazıkların bir ucu gökkubesine, bir ucu yedi kat yerin dibine varmış. Şimdi biz yediğimiz kazıklar çıkar m’ola, diyerek bile bile yalana göz yumuyoruz. Kazıklandıkça insanın daha çok inanası geliyor. ——————— Bu Aklı Evvel Bedir Hoca’nın Kara Bela diye bir oğlu var ki düşman başına. Bu Kara Bela söze başladı. - Dayılar, emiceler, hemşehriler, arkadaşlar duyduk duymadık demeyin haaaa! diye tellal gibi çığırmaya başladı. Tahrirat Katibi Rıza Bey bunu tersledi. - Dur yiğit dur. Dur koçum yavaş hele.. Sığır bile sığırken, yaylım dönüşü ahırının kapısına geldi mi bir böğürür. Bura nere ? Muallimler bir karar çıkarıp buraya adımını attırmasalar yeri ya.. Sen bu teşrifatsızlığı baban olacak katmerli gavattan mı tahsil eyledin ? Bir selam ver bakalım şöyle efendi gibi …
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Zübükzade İbraam Bey
Aziz Nesin hiçbir zaman şaşırtmadı. Hangi kitabını okusam hiç sıkılmadan, şikayet etmeden, bitmemesini isteyerek okuyorum. Her zaman olduğu gibi Aziz Nesin'in bu kitabında yine ağlanacak hallere gülüyoruz. Zübük karakterini aslında her gün görüyoruz televizyonlarda bununla beraber zübükler olduğunu da biliyoruz televizyonların başlarında. Zübük kimse tarafından sevilmeyen bir karakter. Özellikle herkes yalan attığını düşünmesine rağmen her işini zübüğe gördürmeye çalışır. Çünkü tatlı dil ve sorgusuz inanmaya hazır kişiler oldukça bu böyle sürüp gider. Özellikle kişisel çıkarlar için bu durum vazgeçilmezdir. Kitapta eğitime yapılan göndermeler bir harika. Özellikle siyasilerin halk gerçeği doğruyu bilir, yapar derken ne kadar sahte olduğunu çok güzel işlemiş Aziz Nesin. Köy yerlere tek bir öğretmen göndermekle halkın kalkınıp bilinçlenmeyeceğini eğer bir kalkınma yapılacaksa bu taşın altına herkesin elini koyması gerektiği gerçeği de ufkumu açtı. Spoi vermemek için sadece bende uyandırdığı fikirleri yazdım. Kesinlikle hayatınızda bir kez bile olsa Aziz Nesin okumalısınız. Bir kere okursanız gerisi kesinlikle gelir zaten.
Zübük
ZübükAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20126,2bin okunma
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.