️
Biyografi denince nasıl aklıma ilk bu işin ehli olan Zweig geliyorsa; Deneme denince de artık aklıma Nazan Bekiroğlu geliyor.
Nazan Bekiroğlu ile tanışmam çok hızlı oldu. Sonra kendimi kitaplarının içinde yüzerken buldum. İnsan bir yazardan üst üste kitaplar okuyunca sıkılıyor ya, biraz ara verdikten sonra tekrar dönüyor- bu en sevdiğin yazar bile olsa- Bir müddet sonra insan doyuyor. Ben henüz bıkmadım. Kolay kolay da bıkacağımı sanmıyorum. Böyle bir dil yok, sürekli okuyucuyu içene çeken, akıcı ve derin bir anlatımı var, birazda şiirsel. Kitaplarını elimden düşüremiyorum.
Mor Mürekkep kitabına gelirsek; okuduğum diğer iki kitabına nazaran, bu kitap denemelerden oluşuyor. Kısa yazılmış bir çok deneme. Kelimelerin gücünü yazar bize gösteriyor, hepsini öyle güzel yazmış ki hepsinin altında derin anlamlar var. Hatta bazıları baya düşündürüyor. Yazar düşüncelerini pekiştirmek için daha iyi okuyucusuna geçirmek için bir çok yazarlardan, şiirlerden, şairlerden, sanatçılardan, kitaplardan ve sözlerden yararlanmış... Hepsi o kadar etkileyici ki.
(Hatta adı geçen kitapları hiç üşenmeden not aldım aşağıya yazacam, hem sizin için hem de kendim için okumak için, güzel tercihler olduğunu düşünüyorum.)
Demek kelimeler hayattan çıkıyor, hayat kelimelerden değil.
(s.13)
Tamamen bu düşünceyle yazılmış denemeler. Yaşananları en güzel kelimelerle ifade etmiş Nazan Bekiroğlu. Çoğu tecrübe olduğu. Çoğu da edebiyatın en güzel betimlemelerindendi, olabildiğince en muhteşemi yapmış. Olabildiğince bir çok konuya değinmiş, zamanlar arasında yolculuk yaptığım bölümler de. Efsaneler, tarih, din, kitaplar, ölüm daha çok şey Okurken bilgide edindim.
En çok alıntı çıkardığım kitaplardan biri. Baştan sona tüm kitabı çizecektim resmen. Bu arada bazı bölümler birbiriyle bağlantılı, söylemekte fayda var.
Kitabın ismine gelirsek;
Mor gerçekten asil bir renk...
Mor; palet üzerinde bir miktar mavi ile bir miktar kırmızının karışımından ibaret. Mavi; yaratıcı, sükûnet. Kırmızı; tansiyonu arttırıcı, şiddet.
İkisi arasında bir med-cezir mor. İkisi arasında hangisine yakınsa ona mukabil bir tesir.
Koyusu, şiddet ve çürüme. Kaderin rengi olması bu çürümenin ürpertisinden, ölümün rengi olması bu yüzden.
Açığı, hayat, uçuculuk. Eflâtun hayaller bu hafiflikten. Leylâk rengi bu ümitten.
En açığıyla en koyusu arasında mor, fazla açık fazla kapalı. Fazla modern fazla muhafazakâr. Renkler içinde bağımsız ülke, mor. Renkler içinde tutsak ülke, yine mor...
Mor hayat. Mor ölüm. Mor hayal. Mor gerçek. Mor masumiyet. Mor cesaret. Mor halk. Mor aristokrat.
Durduğunuz yer kendi morunuz. Ya siz hangi morsunuz? Yaşıyor mu, ölüyor musunuz?.
( Mor Üzerine 1-2 bölümde daha ayrıntılarını bulabilirsiniz.)
• Kitapta adı geçen kitaplar;
-