Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
66. SONE Vazgeçtim bu dünyadan, tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. Değilmi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, Değilmi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Değilmi ki ayaklar altında insan onuru, O kızoğlan kız, erdem dağlara kaldırılmış. Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru, Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş. Değilmi ki korkudan dili bağlı sanatın, Değilmi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene. Doğruya doğru derken, eğriye çıkmış adın, Değilmi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e. Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.!!
-Şiiri hep aşkın gıdası olarak düşünürdüm. -Sağlıklı, güçlü, iyi bir aşk için doğru olabilir. Zaten güçlü olan bir şeye her şey iyi gelir. Ama eğer zayıf, cılız bir eğilimse tatlı bir sone açlıktan öldürür onu.
Sayfa 47
Reklam
18. Sone: İstanbul'u saklayan, gözeten kelimeler..
Ne demişti Shakespeare: Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağlar aşarken bu ölmez satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
Elizabeth Barrett Browning 43. Sone
"Nefesimle seviyorum seni, ömrümün tüm tebessümleri ve gözyaşlarıyla, ve Tanrı izin verirse eğer, daha da çok seveceğim öldükten sonra..."
Shakespeare- 64. Sone-
"Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti, Zamanın gelip aşkımı götüreceğini. Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için."
Su-Ayna-Sone-Sen
Yeşil havuzun orada kendimden ayrılıp düştüm. Balığın düşünde bir yıldız kaydı Hava kokuyu aldı Su gölgeyi kabullendi Rüzgâr, sazlara hüzün taşıdı. Aynaya giderken kendime rastladım Su ile ayna arasında senin aksin belirdi. Ağladım.
Reklam
17. Sone
"yağmurkuşuydu tanıdım onu eski göğünden üç ötüşlük şarkısında bir hevestir arandım aşk yüzünde yağmuruyla bana dönerken," 17 Haziran 2021, Perşembe
Kırmızı KediKitabı okuyor
Yine de saplantı madalyonunun olumlu bir yüzü var: Üretken­lik. Shakespeare her biri ortalama üç saat süren 37 oyun ve 154 sone yazdı. Bir insanın tek başına bunların altından kalkamaya­cağını düşünen bazı eleştirmenler Shakespeare'in dramlarını bir ekibe ya da yazı komitesine mal ediyorlar. Bu eleştirmenler muh­temelen Leonardo'nun yüz bin çizimini ya da on üç bin sayfalık notlarını, Bach'ın bir haftada yazdığı üç yüz kantatı, Mozart'ın otuz yılda yaptığı sekiz yüz besteyi (aralarında birkaç tane üç sa­ atlik opera da var), Edison'ın 1.093 patentini, Picasso'nun yirmi bin sanat eserini ya da Freud'un yüz elli kitap ve makalesi ile yirmi bin mektubunu da hiç duymamışlardır. Einstein 1905'te yazdığı beş makaleyle tanınıyor ama bunun dışında 248 makale daha yaz­ mıştı. Saplantılı üretkenlik dehayı inkar etmek için bir sebep değil, bir deha alışkanlığıdır.
- Şiirin aşkı yok etme yeteneğini ilk kim keşfetti merak ediyorum doğrusu! - Şiiri hep aşkın gıdası olarak düşünürdüm. - Sağlıklı, güçlü, iyi bir aşk için doğru olabilir. Zaten güçlü olan bir şeye her şey iyi gelir. Ama eğer zayıf, cılız bir eğilimse tatlı bir sone açlıktan öldürür onu.
Sayfa 47 - İş BankasıKitabı okuyor
Ergenlik Öncesi Dönem
Ergenlik öncesi dönem, yaklaşık olarak 8-9 yaşında başlayan ve buluğa erildiğinde sone eren bir dönemdir. Genellikle aynı cinsiyetten bir kişiyle yakınlaşma zamanıdır. Daha önceki tüm aşamalar ben merkezlidir ve arkadaşlıklar kişisel çıkarlar temelinde kurulmaktadır. Bu dönemde çocuk, ilk kez diğer insanlara gerçek bir ilgi duymaktadır.
Sayfa 155 - Nobel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
güveler ve minik sivrisineklerle boğuşarak geçirilen bu muhteşem gece yarılarında, kadının arkanda battaniyelerin altında kıvrılmış onu artık sevmediğini düşünüyor; bu doğru değil, elbette, fakat duvarlar aşina ve hep sevdim duvarları övgüyle söz ettim duvarlardan: bana bir duvar ver sana bir yol vereyim- karşılığında istediğim tek şey buydu. fakat sanıyorum şunu kast ettim: sana kendi yolumu vereyim. bir düşkünler evinin aynı yöne bakan 55 yatağında 55 adam horlarken zordur bir sone yazmak.
Kadınlar hangi koşullar altında yaşıyordu?
Ne de olsa, görünüşe göre her erkek şarkı veya sone yazma yetisine sahipken kadınların o sıra dışı edebiyat alanında tek kelime bile yazmamış olması eskilerden beri bir muammadır. Kadınlar hangi koşullar altında yaşıyordu, diye sordum kendime?
Şiiri hep aşkın gıdası olarak düşünürdüm," dedi Darcy. "Sağlıklı, güçlü, iyi bir aşk için doğru olabilir. Zaten güçlü olan bir şeye her şey iyi gelir. Ama eğer zayıf, cılız bir eğilimse tatlı bir sone açlıktan öldürür onu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.