30 ağustos haftası başladığım kitabı 09 eylül de bitirmiş olmak güzel bir tesadüf oldu. Yılmaz Özdil'in sade anlatımı ile Büyük Taarruz ve Kurtuluş mücadelesi kahramanlarını , bugünlerimizi inşa eden süreçte bildiklerimizi tazelerken diğer yanda da yeni bilgiler edindim. Bilmediğimiz, duymadığımız nice kahramanlarımız varmış . Yazarın da dediği gibi başka ülkede olsa bu kahramanlar ile ilgili birçok film, belgesel çekilir , daha çok sahip çıkılırdı. Kurtuluş savaşı gerçekten Atatürk'ün dehası ve milletin cesareti, gücünün birleşimi ile yoktan var etme mücadelesi. Günümüzün o dönemlere göre rahat koşullarında belki o atmosferi yeterince anlayamıyoruz, hak ettiği değeri veremiyoruz. Bugün hem ülkemizin hem de Afganistan gibi coğrafyalarda yaşananları gördüğümde Atatürk'ün dehasına her geçen gün hayranlığım ve özlemim daha da artıyor. Cumhuriyet kurulurken Atatürk için en kolayı saltanatı devam ettirmek olacakken o ileri görüşlülüğü ile mücadele etmeyi göze alarak yolunu bilimden, akılcılıktan ve halktan yana kullanarak demokrasiyi inşa etmeye çalışmış. O kadar ileri görüşlü bir deha ki bugün bile yaşadığımız problemler karşısında bile onun görüşleri bize ışık tutmaya devam ediyor. Yolumuz her zaman Atamızın yolu olacak.
