Japon klasikleri okumalarım bütün hızıyla devam ediyor. Dizi ile ilgili haberleri de bu aralar sık sık takip etmekteyim. Yeni kitaplar eklendikçe de okuyup yorumlamaya devam edeceğim. Japon edebiyatına ve tarzına ne kadar yabancı olsam da yorumlarımı yazarken hiç zorlanmıyorum diyebilirim. Gelenekselliğe boğulmuş ve oldukça farklı bir kültür
“Karamazov Kardeşler”le olan maceramı, yaklaşık 3 ayda bitirdim. Defalarca geri dönüşler yaparak okuduğum, sayfalarca not alarak ayrıntıları kaçırmamaya çalıştığım bu kitabı hakkını vererek inceleyebileceğime dair inancım zayıf; mutlaka söylemek istediklerimin bir kısmını unutacağım hissi var içimde. Ama “başlamak bitirmenin yarısı” imiş,
Bu videodan Gösteri Peygamberi ve yeraltı edebiyatı hakkında bilgi edinebilirsiniz: youtu.be/IvPO-pKvUPw
Bu incelemeyi beğen. Bu incelemeyi paylaş. Bu hesabı takip et. Ahlak bekçiliği yap. Mutluluğumuza ortak ol, çünkü sen de mutlu olmak istiyorsun, biliyoruz.
Bu incelemede sana gösteri peygamberliği yapacağız. Sana ne yapman
Ne Yapmalı?
* Çocuklara bağıra bağıra hayır demeyi öğretmeli.
* Vücudunun özel olduğunu ve ancak kendi izin verirse birinin dokunabileceğini öğretmeli.
* Çocuklara cinsel eğitim verilmeli. Eğer yapamıyorsanız bir uzmandan yardım alın.
* Okul müfredatlarına, çocuk kaybolduğu zaman ne
yapmalı bilgisinin konulması lazım.
* Çocuğa özel bölgelerini anlatmalı. Ancak bu şekilde, kendisine yapılacak herhangi bir hareketin ne anlama geleceğini bilir ve kendisini koruyup tepkisini gösterebilir.
* Anneler çocuklarıyla yakından ilgilenmeli.
* Cinsellik konusu açılınca çocuğa kesinlikle "Sus, ayıp! Nereden duydun gördün? Bir daha böyle şeyler
söyleme” denmemeli. Böyle olursa çocuk merakını gidermek için başka yollar deneyecektir.
* Çocuklara kendilerini nasıl ifade edebilecekleri öğretilmeli.
* Okula sadece rehber öğretmen çağırdığında gitmemeli. Bazen sizin göremediğinizi öğretmen görebilir. İletişimi sürdürmekte fayda var.
* Öğretmene asla "Eti senin kemiği benim” dememeli.
Beni mutlu etmeyin. Lütfen beni umutlandırıp bütün bunlardan iyi bir şeyler çıkabileceğini düşündürmeyin. Çürüklerime bakın. Şu sıyrıklara bakın. İçimdeki sıyrıkları görüyor musunuz? Gözlerinizin önünde büyüdüklerini, içimi aşındırdıklarını görüyor musunuz? Artık hiçbir şey için umut istemiyorum…”
Liesel ve küçük kardeşi kendilerini evlat