Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüzde İşareti
Yüzde işareti ilk bakışta eşit değere sahip iki sayıyı temsil ediyormuş gibi görünür ve bu ironik bir durumdur çünkü aslında gösterdiği şey, bir niceliğinin diğerinden daha ufak olmasıdır. 14.yy'a kadar tüccarlar, muhasebeciler, matematikçiler için İtalyancada "(her) yüz için" anlamına gelen per cento demek âdettendi. Bu ifade, zamandan tasarruf etmek ve kısaltma yapıldığını göstermek için p'nin gövdesi boyunca çekilen bir çizgi ile "per 100" veya "p 100" olarak yazılırdı. 15.yy'ın başlarında, yatay bir çizginin ve üst simge olarak cento'nun "o"sunun yanında PC kısaltmasının kullanıldığına dair kanıt mevcuttur, dolayısıyla simge daha çok şöyle gözükmekteydi: pc-°. Sonra iki yüzyıl içinde kısaltma ortadan kalktı ve "o" harfine çizginin altındaki değer "o" eşlik etti.
Sayfa 133 - Maya YayınlarıKitabı okudu
Haşmetli zamanlar...
Osmanlı devleti, günümüzde hayallerin dahi zor eriştiği sınırlarla çevrelenmişti. Osmanlı atlıları üç kıtada at koşturuyorlardı. İhtişam devresinde devletin yüzölçümü, Türkiye'nin yaklaşık otuz misliydi. (Sultan III. Murad devrinde [1574-1595] devletin sınırları 20 milyon kilometrekareyi bulmuştu.) Şu an tarih sahnesinde yer alan tam 40 devlet Osmanlı'nın "terekesinden" çıkacaktı. Bu devletler şunlardi (Alfabetik sıraya göre): 1. Arnavutluk 2. Azerbaycan 3. Birleşik Arap Emirlikleri 4. Belarus 5. Bosna Hersek 6. Bulgaristan 7. Cezayir 8. Çek Cumhuriyeti 9. Ermenistan 10. Fas 11. Filistin 12. Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti 13. Gürcistan 14. Hırvatistan 15. Irak 16. İran 17. İsrail 18. Katar 19. K.K.T.C. (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) 20. Kuveyt 21. Libya 22. Litvanya 23. Macaristan 24. Makedonya 25. Mısır 26. Moldovya 27. Polonya 28. Romanya 29. Sırbistan 30. Karadağ 31. Slovakya 32. Slovenya 33. Suriye 34. Suudi Arabistan 35. Tunus 36. Türkiye 37. Ukrayna 38. Ürdün 39. Yemen 40. Yunanistan Bu devletlerden birçoğu 400-450 yıl Osmanlı idaresi altında kalmıştır.
Reklam
14. yy'ın sonu 15. yy'ın başlarında yaşayan ve Bakü'de doğan Arap coğrafyası El-Bakuvi, günümüzde elyazması Paris'te bulunan Kitab talhis al-asar va'acaib al-malik alKahhar, adlı eserinde Peçeneklerin kuzeyde yaşadıklarını, kuyruklu, bıyıklı olduklarını, güçlü ve bağımsız yaşadıklarını söyleyerek; "Canavarlar gibi birbirlerine saldırırlar, eşleri ile herkesin yanında rahatça konuşup temasta bulunurlar (buradaki temas kimseden çekinmeden, saklanmadan anlamındadır) ve bunu iğrenç bulmazlar" demektedir. Bakuvi'nin bu yakınlaşmayı iğrenç olarak görmesi hem Arap kültürüne ait olmasından hem de İslam'a aykırı bulmasından kaynaklanmıştır. Bilindiği üzere sadece Peçeneklerde değil bütün Türklerde hayatın her alanında kadın ve erkek birbirini denk görerek birbirlerinden kaçmamışlardır. Bu yüzden de Bakuvi'nin içinde bulunduğu kültürün etkisi ile bu yakınlığı ahlaka aykırı bulması gayet normaldir.
"Titanic 1912 yılında Nisan'ın 14'ünü 15'ine bağlayan gece, Newfoundland açıklarında battığında kurbanlarının en ünlüsü bir kitaptı: İranlı şair, gökbilimci, bilge Ömer Hayyam'ın Rubaiyat"ının mevcut tek yazma nüshası."
Tanrı'nın İnsanı Yaratmaktaki Amacı
Tanrı insanı niçin yarattı? İnsanı yaratmaktaki amacı neydi? Tanrı bize bu soruların yanıtlarını Yaratılış 1:26 ve 27'de vermiştir. Bu iki ayetin önemi çok harikadır. Bu ayetler bize Tanrı'nın insanı yaratmasının son derece özel bir eylem olduğunu gösterir. Tanrı insanı yaratmadan önce (1:26) "Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize
Sayfa 9 - AKARSU YAYINLARIKitabı okudu
14-15 yaşında evli kız çocukları var, hastanelere gidip doğum yapıyorlar, bunların bildirilmesi lazım ama doktorlar tehdit ediliyor.
Sayfa 35 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Hayata Dair Reçete "
1) Sessiz ol. Zihnine bir fırsat ver. İçini genişlet. 2) Bilinçli bir şekilde nefes al ve ver. Aldığın her nefesin farkında ol. Anı genişlet. 3) Tefekkür etmek için vakit ayır. Vakti olgunlaştır. 4) Tek başına sakin zaman geçir. Zamanı genişlet. 5) Düşünce ve fikirlerini bir köşeye yaz. Zihnini genişlet. 6) Çiz, resim yap veya elinle bir şeyler
Sayfa 131
Devlet sessiz kalıyor ve sessiz kalarak bu suça ortak oluyor. Kızlar babalarından çocuk doğuruyor ensest sonucunda. 14-15 yaşında enseste maruz kalmanın acı sonucudur bu. Türkiye’de eğer bir kız, babasından çocuk doğuruyorsa bu benim için kıyamettir, önlemini alması gereken bir devlet vardır, önlem almış mıdır, hayır. 16 yaşında kadın olmuş bir çocuğu babasıyla aynı eve koyamadığın için yetiştirme yurduna koyuyorsun. Ama bir tarafta anne olmuş, annelik özellikleri gösteren küçük bir beden, bir tarafta en güvendiği babası tarafından işgal edilmiş bir beden var. Bazı avukatlar kızın yaşını büyüterek davayı cezasızlık noktasına getiriyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde bu çok yoğun bir şekilde yapılıyor.
Sayfa 30 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.