1848 Devrimleri'nin başarısız olmasına müteakip Lehistan'dan önce Paris'e, sonra da İstanbul'a gelmiş olup, Osmanlı yüksek sınıfı arasında kendine yer edinmiş ve Müslüman olmuş Konstantin Borzecki, nam-ı diğer Mustafa Celalettin Paşa, askerliğe, sanata ve Türk tarihine duyduğu yoğun ilgisinin bir sonucu olarak bu değerleri Türkler adına savunmak ve Türkleri Avrupa'ya tanıtmak üzere kaleme aldığı bu eserinde, Türkçülüğün bilgisel olarak ilk yazılı örneğini bize kazandırırken, Türklerin kültürel, tarihi, etnolojik ve jeopolitik olarak nasıl bir geçmişe sahip olduğunu araştırıyor ve dönemin şartlarını da göz önüne alarak var olan sorunların çözümüne dair önerilerini sunuyor. Bunlardan tipik örnek olarak; Türk kadınlarının açılması, Latin harflerine geçiş bariz önermeleridir. Özellikle Turyo-Aryanizm tezi, Türklerin ari kökenden geldiğine dair sunduğu etnolojik & linguistik bazı delillere bakılarak dikkate alınması gereken cinsten bir teoridir -ancak bu teorisi günümüzde fazla iddialı bulunur. Atatürk'ün de okuduğu ve etkilendiği bir kitap olarak kesinlikle okunmalı dediğim cinsten. Ancak içerisinde fazlaca bilgi olması okuru yorabilir.