Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyologlar haklı çıktı
.. Öteki İslâm ülkeleri Şerîat'i modernleştirmeye çabalamışlar, fakat hiç biri, Atatürk'ün yaptığı gibi, Şeriat'ın yerine bir Avrupa ül­kesinin kanunlarını getirmeyi göze alamamıştır. Atatürk'ün, arkadaşlarıyla birlikte 1926'da giriştiği bü­yük teşebbüsün nasıl bir ülkücülükten hız aldığını hatırla­mak, çok ilginçtir. Zamanın Adalet Bakanı olan Mahmut Esat Bozkurt, bir Avrupa Medenî Hukuk Yasası'nı kabul et­menin gerekçesini açıklarken, Türkiye ve öbür Müslüman ülkeleri gibi dinî kurallarıyle yönetilen toplumların, ilkel toplumlar olduğunu söylemişti. Eğer Türkiye'nin uygarlaştırılması isteniyorsa, Avrupa uygarlığının bazı bölümlerini alıp Türk âdetlerine göre uygulamak, yeterli olamazdı. Av­rupa uygarlığına ayak uydurmak için, Türkler kendi yol ve yöntemlerini değiştirmeliydiler Kemalizmin ruhu buydu. Sosyologlar da Türk gelenek ve göreneklerine uymayan ya­bancı bir kanunun, insan vücudunun yabancı bir organı red­detmesi gibi, halk tarafından reddedileceğini ileri sürüyor­lardı. Fakat, Bakan, yeni kanunun kabul edileceği üzerine olan inancını belirtti ve şu çarpıcı sözlerle sonucu bağladı: "Bu kanunun kabul edildiği gün, Türkiye eski uygarlı­ğa kapılarını kapatacak, yenisine açacaktır."!
Ali Fuat Cebesoy'un ve İnönü'nün İzmir Suikastıne dair ilginç yorumu
Yasal siyasi muhalefet ve muhalif çizgideki basın, 1925 yılı içerisinde, Şeyh Said isyanı vesilesiyle büyük oranda yok edilir veya sindirilir. Halk Fırkası, muhalefetin bulunmadığı bir siyasi alana kavuşur. Ancak, Hü­kümet açısından hala bazı sorunlar vardır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın binaları kapatılarak faaliyetleri kısıtlanmıştır,
Reklam
Resmi tarih Yalanları ve Kemalist Dusuncenin Devlete Yerleştirilmesi
Yaklaşan fırtınanın ilk belirtileri Mart 1926’da görüldü: Milliyet gazetesinde –13 Mart’tan başlayarak– Mustafa Kemal’in ünlü anıları, daha doğrusu otobiyografik anekdotları yayınlandı.Bu anıların niteliği ve yayınlanış şekli Birinci Bölüm’de incelenmişti.3 Bu bölüm bağlamında onlarla ilgili en ilginç soru şudur: Mustafa Kemal anılarını niye
GÜZEL İNSANLARA DAİR.. Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş, romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler, yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar, oluşurlar… Elisabeth Kübler Ross (1926 – 2004 / İsviçreli Psikiyatrist)
1926-31 yılları arasında yapılan bayındırlık işlerine dairdir.
1926 yılına dek, büyük çaba harcanarak 27 bin 850 km yol onarıldı, toprak tesviyesi ve stabilize serimi yapıldı. Cumhuriyet’in ilanından 1932’ye dek, 1701 kilometre yeni karayolu yapıldı, 3804 kilometre yol “esaslı biçimde” elden geçirildi. 43’ü büyük olmak üzere birçok köprü, çok sayıda sulama kanalı, su bendi, ırmak ve çay yatağı iyileştirmesi, bataklık kurutma uygulamaları yapıldı. Bu işler için, devlet bütçesinin ortalama 200 milyon lira olduğu 1926-1931 arasında 50 milyon liralık harcama yapıldı. Bayındırlık Bakanlığı, bütçeden savunmadan sonra en büyük payı alıyordu.
Sayfa 356Kitabı okudu
Türkiye İş Bankası'nın sermayesi 1926'da 2 milyon liraya, 1927'de İtibar-ı Milli Bankası'nın İş Bankası'na katılmasıyla 4 milyon liraya yükselmiştir. İş Bankası 1930'da 10'ar liralık 100 bin adet hisse senedi çıkarmıştır, böylece sermayesi 5 milyon lira olmuştur. Türkiye İş Bankası'nın kârı yıllar içinde
Sayfa 254 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.