Küçük bir çocuğun beyni travmadan nasıl etkilenir? Korku ve şiddet çocuğun beyninde nasıl bir tahribata yol açar ve bu beyin iyileştirilebilir mi?
18. Buluşmamızda bunları konuştuk.
Dr.
Bruce D. Perry , olağandışı durumlara maruz kalmış çocuklara yardım ederek onları hayata yeniden kazandıran dünyaca ünlü bir çocuk psikiyatristidir.
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk 'ta, karşılaştığı travma vakalarını bilimsel bir gözle irdeleyerek ve bunları herkesin kolaylıkla anlayabileceği hikayelere dökerek, aşırı strese maruz kalan beyinde tam olarak ne olduğunu açıklıyor ve bu beynin akıl almaz iyileşme kapasitesini ortaya koyuyor.
Beynin içinde olanları anlayabilmenin, psikolojik olarak en uç durumdaki çocuklar için bile bir umut ışığı olacağını gösteren bu kitap uzun süre hafızamızdan çıkmayacak...
KATILIMCILAR
Ayten KARADANA
Fatma Nur TÜFEKÇİ
Herkese Merhabalar
17 Temmuz Pazar günü açık alanda 18. Buluşmamızı gerçekleştireceğiz. Bekleriz...
Buluşma Tarihi : 17 Temmuz Pazar
Saat : 14.30
Yer : Adalet Parkı (Pazar Pazarı civarı, Fatih Sultan Mehmet İlkokulunun arkasındaki park)
Kitap :
Mustafa
* Kitabı okuyup gelme zorunluluğu vardır.
* Açık havada olacağı için kamp sandalyesi, tabure, ufak bir kilim, minder vb. araç gereçle gelmeniz faydalı olabilir.
* Kafanıza takılan bir husus olursa gönderi altına yorum yaparak iletişim kurup, bilgi alabilirsiniz.
* Yer ve zaman bildirimini önceden gerçekleştiriyoruz ki, programlarımızı ona göre yapalım, duymadık, bana uymadı gibi bahanelere yer vermeyelim :)
Haziran ayı kritiğimizde Peyami Safa 'nın Fatih Harbiye'sini konuştuk.
Eserde Doğu'ya özgü geleneksel yaşam tarzı (Fatih) ile Batı'ya has modern yaşam tarzının(Harbiye) arasında kalan Neriman'ı, Doğu medeniyetiyle yetişmiş muhafazakar bir genç olan Şinasi'yi, tek arzusu kızını iyi yetiştirmek ve Şinasi ile evlendirmek isteyen kültürlü bir baba olan Faiz Bey'i ve Batılılaşmayı yalnız şekil olarak benimsemiş alafranga bir tip olan Macit'i görürüz.
Yanlış Batılılaşma'yı muazzam üslubuyla anlatan Peyami Safa, kitaba şu sözlerle son verir:
"Gazali diyor ki: Ölüme mahkum olduğu için her şey boştur. "
#fatihharbiye 🏘
#peyamisafa
#kitapkritiği
#bolvadinkitapokumagrubu
Moderatörümüz
Asude Koç 'a ve katılımcı arkadaşlarımıza çok teşekkür eder, bir sonraki kritikte tekrar görüşebilmeyi dileriz.
HOŞÇA ve KİTAPLA KALINIZ..
Gazap Üzümleri ” hakkında konuştuk.
Gençlerle Başbaşa adlı eserde yazarın deyimiyle “Geleceğin ümidi olan gençleri, bunalımdan, iradesiz ve cesaretsiz yaşamdan kurtaracak olan bu kitap; başarılı olmanın sırlarını göstermektedir.” Bu doğrultuda güzel de bir rehber olacaktır.
Sevgili Üstad Ali Fuat BAŞGİL sizi hayırla yad ettik, tıpkı sizinde istediğiniz gibi...
Akabinde John Steinbeck’in “Gazap Üzümleri” adlı eseri hakkında konuştuk.
Kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerindendir.
Steinbeck, açlık,sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden biri olan Joad ailesine odaklanıyor. Başka bir deyişle,bu roman, ayakta kalma mücadelesini veren insanların destanıdır.
Bugünkü kritiğimize katılım sağlayan arkadaşlarımız
1984' ün kritiğini yapmak üzere bir araya geldik. 1984 'te dünyada üç büyük devlet hüküm sürmekte: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Bu devletlerin ideolojilerinin isimleri farklı olsa da aslında özünde aynı sistem: totaliter rejim. Bu üç ülke birbiriyle sürekli savaş halinde. Okyanusya'nın sloganlarından birinin "Savaş barıştır." olduğunu görüyoruz. Aslında savaş bu ülkelerin birbiriyle değil her ülkenin kendi içindeki bir kesme açtığı bir savaş.
Okyanusya'da geçen bu kitapta toplum piramit şeklinde sınıflara ayrılmış durumda. Piramidin en üstünde yer alan partinin yöneticisi ve aynı zamanda tanrılaştırılmış bir lider olan Büyük Birader'i görüyoruz. Büyük Birader'in tele-ekranlarının, ingsos sisteminin, ingsos sistemine bağlı çift düşün kavramının, insanların düşüncelerine set vurmaya çalışan Yenisöylem'in, düşünce polislerinin üzerine konuştuk.
Winston adlı karakterin aşk hikayesine şahit olduk. Aşkın reddedilişine, insanda kaybolan en son duygunun aşk oluşuna, Julia ve Winston'un birbirlerini reddettikleri zaman rejime yenik düştüklerine tanıklık ettik.
En mahremimize, yani düşüncelerimize giren bu kitap bize düşünmenin özgürlük olduğunun en güzel örneklerinden biri.
"Özgürlük, 2×2=4 diyebilmektir. Buna izin verilirse arkası gelir."
MODERATÖRLER
Merhaba arkadaşlar,
13 Şubat'ta bizi bir araya getiren Tarık Buğra'nın Osmancık adli eseri oldu. Kitapta uzuun uzun Osmancık'tan Osman Bey'e dönüşümünü ele aldık. Gruptan yükselen ortak ses "“Ey Osmancık; beğsin. Beğliğini bil, beğliğini unutma.
Ey Osmancık; beğsin. Bundan böyle öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde; katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoşgörmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana.
Ey Osmancık; bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengeçlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak, şevklendirmek, gayretlendirmek sana. (…)” öğütleri oldu.
Kritiğin sonunda Cemal Safi'nin "TEK HECE" şiiriyle güzel bir tad bıraktık. Bir sonraki kitaplarda buluşmak dileğiyle...
KİTAPLA SEVGİYLE SAĞLIKLA KALINIZ...
KATILIMCILAR✨
2022 yılının ilk kitap kritiğinden herkese merhabaaaa☺️
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur” adlı romanını konuştuk.Romanda Doğu-Batı çatışmasının görüldüğü tarihlerde, gerçek huzursuzluğu yaşayan bir aydın grubun, kendilerince yeni bir ortak noktaya varma çabalarını ve bütün bunlara rağmen Mümtaz ve Nuran adlı iki gencin yaşadığı aşkı ele alır.
Huzur romanı, huzur arayışını anlatması bir yana bir İstanbul romanıdır diyebiliriz.
Son olarak Tanpınar’a ait “Bir adın kalmalı geriye” şiiri ile kritiğimizi sonlandırdık.Şubat ayındaki kritiğimizde görüşmek üzere…😊
#huzur🌅
#ahmethamditanpınar
#bolvadinkitapokumagrubu
#kitapkritiği
KATILIMCILAR
Bu ay memleket öykücüsü Mustafa KUTLU'nun eseri "Sır"rın kritiğini yaptık.
Mustafa Kutlu bu eseriyle kahramanlarına dünyayı değiştirme misyonu vermiştir. Fakat kahramanlar bunda başarılı olamamıştır. Dünyayı değiştiremeyen insanı sonunda dünya değiştirir. Bir yerde ideallerine ve kendine yüklenen misyona bağlı kalamayan insan çevresini olumlu yönde değiştireceği yerde kendisi değişmeye başlar.
Sosyal hayatta güzelliklerin yerini çirkinliklerin aldığı, yapılan işlerin iyiden kötüye gittiği, aslında bir şeyler yapmak bilindiği halde bunun bilinmezden gelindiği bir dünyada, iyilerin kenara çekilmesinin itilmesinin veya susmasının kötülere en büyük iyilik olduğu görülmektedir.
Yazarımız Mustafa Kutlu'nun Sır'rını çözmeye çalıştık. Tasavvufi bir öykü kitabı olan Sır; bize göre normalin üzerinde, ağır bir dil ile yazılmıştır. 8 tane hikâyeden oluşan eser, birbiriyle bütünlük oluşturacak şekilde kaleme alınmıştır. Günümüze birçok gönderme yapılan eseri biz beğendik, sizlerin de okumasını tavsiye ediyoruz...
Sır'dan Alıntılar:
Her arayan bulamaz, ancak bulanlar ancak arayanlardır.
Önce yoldaş, sonra yol...
Telaş etme, kalıcı değiliz.
Gelecek ay Ocak buluşmamızda kritik edilecek kitabımız Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur eseridir.
Buluşma tarihimiz yakında bildirilecektir. Katılmak isteyen tüm okurlarımızı bekliyoruz. Çok derin bir sohbet bizi bekliyor gibi hissediyoruz şimdiden :)
2022 HUZURLA, SAĞLIKLA GELSİN...
Güzellikle ve kitapla kalınız. 😊🌿
Katılımcılara teşekkür ederiz.
Katılımcılar 👇🏻