Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
E.D
E.D
@1kitapbinyasanmislik
Van
26 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
William Shakespeare&Hamlet
Kitapta taht ve aile kavgası, intikam, nefret yer almaktadır. Shakespeare’in 400 sene önce yazdığı en uzun tragedyasıdır. Dünya üzerinde en çok okunan eseridir. En başlarda Hamlet hala saf biri olmaktadır olan biteni gözü görmemektedir. Sonrasında babasının ruhu gelip onu aydınlatınca işler değişiyor. Sonu yine ölümle bitiriyor ama bu sefer haksız ölüm olmuyor ölümü hak edenlerde ölüyor Hamlet’te ölüyor. Tatmin edici miydi evet sonuçta intikamını almıştı. Ama o kadar kısa süre de bitirdim diyemem bu biraz daha uzun süre kaldı elimde yine de keyifli bir tiyatro eseri.
·
Puan vermedi
‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’
Olay bilinmeyen kadın ve yazar olan Bay R arasında geçen hikayeyi uzun bir mektup şeklinde anlatmaktadır. Ve kadının belirttiği gibi uzun mektup Bay R’ye iletildiği zaman hem çocukları hem de kendisi ölmüş oluyor. Mektupta da ‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’ diye başlamaktadır ve yazara doğum gününde de iletiliyor bu mektup. Mektupta kadının Bay R ile karşılaşması, ilk görüşteki aşkı, daha ileri zaman da olan yaklaşımları yaşantılarını ve kadının onunla olan birlikteliğinden olan çocuğunun hikayesini anlatmaktadır. Şahsen ben böylesine bağlı bir aşk görmedim. Sadakat aşkında vardı ama çocuğunu büyütmek için sevgili oldu başkasıyla. Ama aşkı bir yandan da takıntılıydı ve takıntısı yüzünden önünde olan fırsatları çocuğuna sunulan imkanları geri tepkimesine sebep oldu. Stefan Zweig’e ben bu eserle başladım ve müptelası olduğum bir yazar okumak isterseniz sizde bu eserden başlayabilirsiniz okumaya.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,9bin okunma
William Shakespeare&Fırtına
Shakespeare’in tek başına eline aldığı son eser olarak bilinmekte. Romeo ve Juliet veya Hamlet vb. eserler kadar çok bilinmese de intikam için gayet güzel yazılmış bir tiyatro eseri. Keşke herkes intikam için bu kadar şanslı olsa. O zaman hepimizde bir ahir bir büyü olurdu haksızlığa uğradığında veya iftiraya cezayı kimseye bırakmadan kendimiz halledebilirdik. Shakespeare’i araştıranlar için bu eser zirve noktası olmuştur. İçerik olarak doğa üstü ögelere olaylara yer verilmiştir. 5 perdeden oluşmaktadır. Diğer eserlere göre biraz yavaş ve karmaşık ilerliyor ama sonrasında kavrıyorsunuz. Bana göre keyifli bir eser okuyabilirsiniz.
Okur Takip Önerileri
Moliere&Cimri
Bu inceleme de spoiler verir miyim bilmiyorum yüksek olasılıkla gelir. Olay örgüsünde karakterlerin isimlerini unuttuğum için isim veremeyeceğim. Bir insan maksimum ne kadar cimri olabilir sorusunun cevabı. 1 günde okuyup bitirdiğim aşırı sürükleyici bir tiyatro eseri. Ama şunu söyleyebilirim hayatınızdaki tüm cimrileri unutun. Yeni bir cimri babamız var bu eserde. Babamız ve oğlu aynı kişiye aşık oluyorlar gözümde az bişey aşk-ı memnu canlandı olay örgüsünde ama öyle bişey olmadı. Cimri babanın kızı da aşık olunan kızın abisine aşık olmuş karşılıklı tabii. Konuya gelelim; babamız ve oğlu aynı kişiye aşık oluyorlar ve aşık olduğu kız oğlanı seviyor. Cimri babamız da bir çöpçatan tutuyor kızla aranı yapsın diye çöpçatan da babadan ne koparırsam kârıma diyerek türlü türlü bahaneler ve yalanlar uyduruyor karşılığında da her seferinde cimri babadan bir şeyler istiyor ama baba bunu geçiştirip gönderiyor. Sonucuna gelirsek eğer daha çok spoiler vermeden oğlanla kız, kızın abisiyle oğlanın kız kardeşi evleniyor. Ama cimri baba kızına hiçbir şekilde çeyiz vermiyor hatta üstüme kendisine mal mülk alıyor. Eğlenceli, yeri gelince cimriliği yüzünden sinirleneceğiniz, akıcı muhteşem bir eser okuyun okutturun 🩷
Martı&Anton Çehov
Çarlık Rusya’sının son demlerinde bir çiftlikte yazar olmak isteyen bit genç, diğeri de ona nispeten daha yaşlı olan yazar ve bir kaç kişinin 4 perdelik olayını anlatıyor. Genç olan yazmaya hevesli ve yeni biçimler arayışında ve yaşlı olansa ünlü, herkese kendisini kanıtlamış, hiçbir edebi akım türüne uymayan kendisine özgü yazı dilini savunan yazardır. Klasik Rus kültürüne ışık tutan cinsten olay halkasına sahiptir. Yazmaya hevesli olan genç yazarımızın çevresindeki insanlar arasında yaşaması ve bir süre sonra ki çöküntüsü bunalımı yüzünden intihar etmesini sebep oluyor. Yalnızlık, bunalım ve çöküşü kısacası kalabalık arasındaki yalnızlığımızı ve sonucu anlatmaktadır.
Vanya Dayı&Anton Çehov
Anton Çehov 1897 yılında yayımlanmış tiyatro oyuncudur. Dram türünde yazılan eser; kayıp zamanı, gerçekleşemeyen umutları, ulaşılamayan aşk ve boş yere geçen bir ömrü temsil ediyor. Hep başkaları için yaşamış insanların kitabı o kadar yabancısı olmadım eserin. 4 perdeden oluşan bu eserde 9 kişilik oyunda Rus köyünün sıradan yaşamını ancak sosyal statü farkıyla ele alıyor. Eserde yazar hakkıyla çalışıp kazanan ve kazandığı üzerine yaşamını kurmaya çalışan, gösterişten uzak 2 kişinin Vanya ve Sonya’nın ve bunların aksine bir o kadar gösterişi seven o hayatı süren bunun üzerine sürekli konuşan Prof. ve eşi arasındaki konuyu ele alır ve arada olan adaletsizlik bu konu üzerine devam etmiştir. Keyifle okuduğum 1 günde biten eserlerden biriydi 🩷. Okumanızı hatta okutmanızı tavsiye ederim
Tek seferde bitecek bir olan kitapla geldim. Akıcı olan, sürükleyici ve anlatımı çok güzel, duygusal ve düşündürücü bir hikaye. Tolstoy’un bir yandan kendi hikayesini de anlattığı bir kitap. Gerçek hayatta Valeria isimli olan kadına olan aşkının, kitap halini karakterlerle bize anlatmış. Annesi ve babası vefat eden 17 yaşında bir kız ve babasının yakın arkadaşı yaşça büyük olan bir adam ve ilerleyen zamanlarda aşka hatta evliliğe dönüşen iki hayat. Kocası yüzünden Petersburg’a taşınırlar ve kızın balo eğlencesi ile hayatı değişmeye, kocasına ilgisi sevgisi azalmaya başlar. Tabii o sırada erkek çocuğu olur ama ilgilenemez eğlencesinden dolayı. Taa ki kızı başka bir adam sevip öpene kadar kızın aklı başına gelmez ama hep bir vicdan azabı duyuyordu. En sonunda kadın da kocasına karşı ilgisini duygusunu tekrardan hissetmeye başlar ve kocasına dile getirir ancak o zaman kocası onu sadece dost, arkadaş olur görür ve evlilikleri öyle sürüp gider.
Zaman makineniz olsa geçmişinizi mi geleceğinizi mi görmek isterdiniz? HG. Wells tam buna ışık tutuyor. Sağlam anlatım temelleriyle Zaman Makinesi bizlere okurlara yön oluyor. Zaman Gezginiyle betimlemenin en güzel haliyle olayın içinde hissediyoruz kendimizi. Yazarın hayal gücüne hayran kalmamak elde değil. Uzayın üç boyutundan bahsetmiş ve buna ilave olarak dördüncü boyutun da zamandan olduğunu anlatmış. Geçmişimize yön tutan bu olay da ilk sayfalardan son sayfasına kadar her haliyle merak uyandırıyor. Olsaydı 2. serisinin olmasını isterdim. Zaman Gezgini’ne ne oldu niye dönmedi bunlar hala ben de merak konusu. Evrenin boyutları, yaşayanlar, insan yiyen küçük varlıklar vb. çok şey var. Gezgine inanmayan yakınları da var deli olduğunu düşünenler de. Ama bir yandan düşününce gerçekle bağlantılı olduğunu da ön görüyoruz.
Kuyucaklı Yusuf/Sabahattin Ali
Öykücü olarak bilinen Sabahattin Ali’nin ilk romancıdır. MEB onaylı 100 temel eserlerden biridir. Sabahttin Ali deyince herkesin hafızasında kalbinde yer edine Kürk Mantolu Madonna ama Kuyucaklı Yusuf benim hafızamda da kalbimde de kocaman yer kapladı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde Kuyucak köyünde başlayan hayat Balıkesir’in Edremit ilçesinde biten aşk ve hayatlar… Yusuf’un ailesi eşkıyalar tarafından öldürülmesiyle başlamaktadır, kaymakamın onu evlatlık edinmesiyle devam eder. Yusuf’la kardeş sayıldığı ama birbirlerine aşık olduğu Muazzez’in konusunu anlatmaktadır. Sonu şaşırttı beni hem de fazlasıyla ben mutlu son bekliyordum hala elimde olsa o sonu değiştirebilirim herhalde :D. Okurken gayet keyif aldım sizlere de öneririm alın aldırın mutlaka betimlemesi konusu her şeyi fevkalede.
Romeo ve Juliet
Romeo’nun sevgilisinden vazgeçmeyişi, Juliet’in onu beklemesi. Çıkarsızca aşkları için kendilerini feda etmeleri düşman ailelere rağmen.
Konumuza gelirsek Romeo ve Juliet ilk bakıştan birbirlerine aşık oldular diyebiliriz çünkü öyle oldu :) ama iki aile de birbirilerine hep düşman olmuşlardır. Romeo farklı bir sebep kaynaklı sürgün edilmiştir ve sonrasında Juliet’i zorla evlendirmek zorunda babası bırakınca Kont Paris’le, Juliet’te Rahip sayesinde ölü görünmesine sebep olan uyku şurubunu içmiştir. Romeo’ya da Juliet’in ölü haberini alınca anında etki eden zehir satın alıp Juliet’in mezarına gitmiştir onun ölü bedenini görünce daha fazla dayanamayıp zehri içerek ölmüştür.
Yeraltından Notlar
Şöyle bir açıklamayla başlayabilirim bu kitaba belki yaşım gereği belki de anlatım gereği olarak uzun zamandır okuduğum ve zor anladığım, zorlandığım tek kitap okumuş olduğum kitaplar arasında sebebi karakterin değişkenliği olmakta ve aylardır elimde olan bir kitap yeni bitti. Karaktere gelirsek eğer çok karmaşık nefret, sevgi, utanç, öfke vb. tüm duygular hepsi iç içe aynı anda yaşanıyor eğer birisini o an sevdiyse farklı bir şey düşünerek o an ondan nefret ediyor ve bir şekilde intikam almaya yemin ediyor ve tabii sonra ondan da pişmanlık duyuyor. Bana göre karmaşık bir kitaptı ilerleyen yıllarda bu kitabı tekrardan okuyacağım ama.
Jack London&Ateş Yakmak
Jack London&Ateş Yakmak
Bir insan ölme korkusuyla neler yapabilir? Kıskançlığından kurtu bile öldürebilir mi? Donma esnasında, açlık anında neler olabilir? Bir insan öleceği an yaşamak için niçin bir hayvanın kıskanır?
3 bölümden oluşan bir kitap. Varoluşun şimdiye kadarki en korkunç trajedisi başladı: emekleyen hasta bir adamla topallayan hasta bir kurt, ıssızlığın ortasında ölmekte olan gövdelerini sürüklüyor ve birbirlerinin canını istiyorlardı. Donmak üzere olan ve ateş yakmak için çabalayan adam ve onu izleyen bir kurt.
.
Fyodor M. Dostoyevski & Uysal Kız
Dostoyevsk'nin okuduğu bir gazete haberinden yola çıkarak yazmış olduğu ve kitabı yazarken öykü kitabı yazdığı için okurlardan özür dileyerek hoşgörü beklediğini belirtir. Ve belirtmeliyim ki şok olmuş bulundum. Kitabın sonunu böyle beklemiyordum.
16 yaşındaki genç bir kızın rehineci dükkanı işleten ve kibirli 41 yaşındaki adamla evlenmesinden doğan bir öykü. Çok kısa süren ve genç kızın sonunu getiren bir evlilik. Ve işlemediği suçlar için af dilemesini bekleyen kibirli bir eş. Evet kızın hiçbir şeyden haberi yok ve eşi kibrinden dolayı kızın ondan af dilemesini özür dilemesini bekliyor ve ardından mutluluğu elde edeceğini düşünüyor.
Kitabı okurken kendimi o rehinecinin yerinde hissettim ve ben 'neden' diye düşünmeye başladım. Her şeyi sonradan fark etmesi aşkını söylemesi ama kızı o kadar çok sevgisizlik ve ilgisizlik içinde bırakması ve bundan kaynaklı 'Sevgisizliğin insanı ölüme bile götürmeye geliyor' olması gerçeği bulunuyor. Pişman olmuştu ama iş işten geçmişti son pişmanlık hiçbir işe yaramamıştı.
Genç Werther’in Acıları
Kitap okuma listemde olan ancak yeni okuduğum bir kitap. Ancak keşke daha öncesinden okusaydım dediğim ve defalarca kez de okuyabileceğim kitap. İlk önce ne olacak veya ne oluyor kaçırdığım bir yer mi var diye düşünüyorsunuz ama sonrasında konuyu daha iyi anlıyorsunuz.
İlk görüşte aşık olan Werther ve arkadaşına yazdığı mektuplar yer alıyor. Aşkı hatta imkansız aşkı birde Werhther’dan okuyoruz. Ve aşık olduğu kız nişanlı olmasına rağmen onu sevebileceğini birlikte olabilecekleri eğer öyle olmasa da sadece ölümle aşkından vazgeçeceğine inanıyor.
'Yıkılmıştım, içimdeki fırtına dinmiyordu' derken artık vazgeçme noktasındaydı ve sevdiği kızın onu sevdiğini bildiği ve kavuşamayacaklarını anladığı zaman hayatına son vererek hem aşkından hem mutluluğundan vazgeçti. Okurken fazlasıyla etkilendim herkesin okuması gereken kitaplardan birisi bu kitap. Şimdiden iyi okumalar dilerim
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
Normal İnsanlar?
Öncelikle merhabalar, bu ilk incelemem ve ilk incelememin böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Çünkü ödüller, övgüler ve yorumlar görünce bayağı umutluydum. Ancak neye yarar ki alıpta pişman olduğum ilk defa yarım bıraktığım bir kitapla karşı karşıyayım. Ödüle değer bir konu, övgüyü hak eden bir kitap veya konu yok ortada. Sadece yazmak için yazılmış sex arkadaşı olan iki kişi. Yazarlardan gelen 'kitabı elimden bırakamadım' veya 'ne kadar övsem az' vs. gibi yorumlar ayrıca ödülü nasıl hak etmiş bir yazar ve kitap anlamış değilim. Açıkcası aldığım için pişmanım verdiğim paraya bile çok üzüldüm. Ben ortada ödül veya övgü hak eden bir 'eser' göremedim.
