Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çoğu insan kendini pek tanımaz. Ben yirmi bir yaşındayken, yıllar süren inkâr döneminin ardından eşcinsel olduğumun nihayet farkına vardım. Bu hiç de istisnai bir durum değildir. Çoğu eşcinsel erkek ergenlik yıllarını cinsel eğilimlerinden şüphe duyarak geçiriyor. Şimdi, 2050’ de bir algoritmanın herhangi bir ergene kendisinin homoseksüel/heteroseksüel yelpazesinde tam olarak nereye tekabül ettiğini (ve hatta bu konumun ne denli her yöne çekilebilir olduğunu) söyleyebileceğini düşünün. Belki algoritma size çekici kadın ve erkeklerin bulunduğu resim ve videolar gösterip gözhareketlerinizi, tansiyonunuzu ve beyin faaliyetinizi ölçer ve beş dakika içinde Kinsey skalasında bir sayı çıkarır.6 Böyle bir şey olsaydı ben onca yıl gerilim yaşamazdım. Belki kendi kendinize böyle bir test yapmak istemezsiniz ama diyelim ki Melis'in sıkıcı doğum günü partisinde birgrup arkadaş arasında buluyorsunuz kendinizi ve biri çıkıp herkesin sırayla bu süper yeni algoritmayı denemesini öneriyor (ve herkes sonuçlara bakıp bir de yorum yapıyor). Çekip gider misiniz? Çekip gitseniz, hatta kendinizden ve sınıf arkadaşlarınızdan saklanmaya devam etseniz de Amazon’dan, Alibaba'dan ya da gizli polisten saklanamazsınız. İnternette gezerken, Youtube'dan bir şey izleyip sosyal medyada paylaşılanları okurken algoritmalar gizliden gizliye sizi gözetler, analiz eder ve size gazlı içecekler satmak isteyen Coca-Cola’ya üstü çıplak kızların rol aldığı reklamlarını değil üstü çıplak oğlanların rol aldığı reklamlarını kullanmasının daha iyi olacağını söyler. Sizin haberiniz bile olmaz. Ama onların olur ve bu bilgi milyon değerindedir.
Kolektif Kitap
Bugüne kadar görülmemiş bu nüfus patlamasının sonuçları şimdiden bellidir; hızla yok edilen doğal ormanların yerine hızla yayılan beton muadillerinin yükseldiği bir dünyada yaşıyoruz. Tokyo, 38 milyon gibi inanılmaz nüfusuyla dünyanın en büyük şehri, ama Buğün artık dev metropollerin büyük bir kısmı gelişmekte olan dünyada yer alıyor; bunların en kalabalık olanıyla 21 milyondan fazla nüfusa sahip olan Mexico City. Dünya nüfusunun 2050'de 9 milyarı aşacağı tahmin edildiği için, yirmi birinci yüzyılın sonunda kasaba ve şehirlerdeki bu büyümenin tüm hızıyla devam etmesi kuvvetle muhtemel.
Sayfa 182 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
Sonuç olarak 2050'de daha dirençli mikroplarla karşılaşacağımıza şüphe yok.
352 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
1984
Yazarın geleceğe ilişkin kâbus senaryosu olan bu kitap, zihnin devlet tarafından kontrol altına alındığı; insanın makineleştiği bir ütopik dünyadır. Ütopyadaki liderlerin amacı ‘’Yenisöylem’’ ile birlikte insanların kelime dağarcıklarını küçültüp düşüncelerini ele geçirmektir. •İnsanlar sözcüklerle düşünürler. ( Yenisöylem Kuralları sayfa 336) •Yenisöylem sözcüklerin asıl işlevi, anlamları yansıtmaktan çok, anlamları yok etmektir. ( Yenisöylem Kuralları sayfa 341 ) •Yenisöylem’in tümüyle belirlenmesi için 2050 gibi geç bir tarihin belirlenmiş olmasının asıl nedeni, edebiyat alanındaki çeviri işlemlerinin tamamlanmasına zaman tanımaktı. ( Yenisöylem Kuralları sayfa350) Kameralarla gözetilmek, kontrol edilmek… Kitabı okuduğunuzda size ne kadar imkânsız gelse de yakın zamanda yaşadığımız güvenlik sorunlarıyla karşılaştırdığınızda, elimizdeki telefonlardan aslında bunun sağlandığını gördüğünüzde, 2050’nin çok da uzak olmadığının farkına varacaksınız. instagram.com/p/CKO9vmwsuBg/?...
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,6bin okunma
Değişim her daim stres kaynağıdır ve 21. yüzyılın başlarında yaşanan çalkantılı dönem de küresel bir stres salgınına yol açtı. İnsanlar iş piyasası ve bireysel kariyerlerdeki gelip geçiciliğin daha da artmasıyla başa çıkabilecek mi? Büyük ihtimalle Sapiens'in zihnini ayakta tutabilmek için ilaçlar ve sinirsel geribildirim yöntemlerinden meditasyona uzanan bir yelpazede, çok daha etkin stres azaltma tekniklerine ihtiyaç duyacağız. 2050'ye gelindiğinde sadece hiçbir iş olmadığından ya da uygun eğitim eksikliğinden kaynaklanmayan, aynı zamanda zihinsel dayanma gücünün yetersizliğine bağlı bir “işlevsiz" sınıf ortaya çıkabilir.
Sayfa 46
2050
Çoğu insan, 19. yüzyılda at arabası sürücüsüyken taksi şoförlüğü yapmaya başlayanların değil, 19. yüzyılda büyük bir hızla iş sahasının bütünüyle dışına atılan atların kaderini paylaşabilir.
Sayfa 44
Reklam
En geç 2050 yılına kadar, şu anda ki konuşmamızı anlayabilecek tek bir kişinin kalmayacağını hiç düşündün mü ..?
Gılgamış projesi
Gılgamış Projesi, yani ölümsüzlük arayışı, ne zaman sonuçlanacak? Yüz yıl mı? Beş yüz yıl mı? Belki bin yıl? İnsan vücuduyla ilgili daha 1900'de bile bugüne kıyasla ne kadar az şey bildiğimizi ve bir yüzyılda ne kadar çok şeyi öğrendiğimizi düşündüğümüzde, iyimser olmak için elimizde çok sebebimiz var. Genetik mühendisleri yakın zamanda Caenorhabditis elegans adlı kurtçuğun ortalama yaşam süresini altı kat uzatmayı başardılar. Aynısını Homo sapiens için de yapabilirler mi? Nanoteknoloji uzmanları, milyonlarca nanorobottan oluşan biyonik bir bağışıklık sistemi geliştiriyorlar; bu sistem vücutlarımıza girerek tıkanmış kan damarlarını açacak, virüsler ve bakterilerle savaşacak, kanserli hücreleri ortadan kaldıracak hatta yaşlanmayı bile tersine çevirecek.Bazı ciddi akademisyenler 2050 yılı itibariyle bazı insanların "yaşlanmaz" (ölümsüz değil, çünkü bir kaza sonucu ölebilirler; yaşlanmaz, ölümcül bir darbe olmazsa yaşamın sonsuza kadar uzatılabileceği anlamında kullanılıyor) olacağını ileri sürüyor.
Bana öyle geliyor ki, sizler asıl işimizin yeni sözcükler icat etmek olduğunu sanıyorsunuz. Oysa ilgisi yok! Sözcükleri yok ediyoruz; her gün onlarcasını, yüzlercesini ortadan kaldırıyoruz. Dili en aza indiriyoruz. On Birinci Baskı'da 2050 yılından önce eskiyecek tek bir sözcük bile bulunmayacak.
Sayfa 61 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.