Medeni Kanun'un 23. maddesi, kişiyi kendinden korumayı hedefliyormuş. Yani tam boyle değildir tabii de böyleymiş gibi algılamaktan çok hoşlanıyorum. Sen yokken kendimi kendimden korumakta güçlük çekiyorum. Kanun namına don Osman, ben barışmak istiyorum.
"Ne tür bir dil sizin keyfinizi kaçırır? Başka insanların konuşurken kullandıkları ifadelerden hangileri hoşunuza gitmez?" Son birkaç yıl içinde bu iki soruyu her yaştan insana yüzlerce defa sordum. Sınıfımda, uygulama çalışmalarında, uçaklarda ve sohbetler esnasında... Onlara söylediğim tek şey, sözcüklerin gücü hakkındaki kitabım için
Sayfa 44 - ElmaKitabı okuyor
Reklam
23 temmuz 1908'de her yanda Meşrutiyet gösterileri yapılırken İttihat ve Terakki'nin önde gelenleri omuzlarda taşınıyordu. Cemal Bey'in evinde de görülmeye değer bir sevinç söz konusuydu. Akşama doğru bitkin bir şekilde eve dönen Cemal, ev halkı tarafından tebrik edilmişti. Oğulları Ahmed ve Mehmed ile birer yaşında olan ikizleri de yanındaydı. Herkes Cemal'in elini öptüğü sırada eşine dönerek şöyle sordu: - Canım ne oldu ki, bu kadar seviniyorsunuz? Bu Tebrikler neden? - Aman beyim, nasıl sevinmeyelim. sayenizde hürriyet ilan olundu, millet kurtuldu. Artık sürgün, hapis, ölüm korkuları bitti rahat rahat yaşayacağız. Eşiyle aralarında geçen bu konuşmadan sonra Cemal şu cevabı verecekti: - Yanılıyorsun Venüsüm. Asıl felaketler, harplar, isyanlar, suikastlar, ölüm tehlikeleri hep bundan sonra başlayacak. Eğer kucağımdaki şu yavrumun torunu bir gün bu memlekette rahat yaşarsa ben ve arkadaşlarım bugün için ancak o zaman tebrike layık olabiliriz.
Sayfa 169Kitabı okudu
Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü, âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü, bir cihette ibka eder. Risale-i Nur-Sözler/23
Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilaf-ı akıl hareket eder. Risale-i Nur-Sözler/23
Bütün gösteriş, şöhret ve servetini Türk kanı ve Türk malıyla elde eden bu kahredeci Türk düşmanı, sonunda her şeyi küçük bir Türk kızının ayaklarına atıyordu. Dünya ne garip, ne garip bir şeydi. Bazen adam, 23 yaşında birdenbire ne kadar ihtiyar, ne kadar bütün dünyayı kavrayan bir deneyime sahip oluyordu .
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.