Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
USULCA Ten ürperir, gönül titrer, ölüm gelir usulca Yar gibi değil, Vefalı yar gibi gelir usulca Sû çekilir, su yükselir, Nuh görünür karadan Hint meşesi bin asırda gemi olur Usulca Tiz sazdan kesilmiş, İnce kılıçtan kasılmış Semadan yere kurar yağmur sıratı usulca Gözünde sikke ile maşuk aşığı gömer, Lili göğse çöker, Şahumaran kalkar usulca Kil dağılarak vedalaşır, Kervan bozularak Vedalaşır, Meğer insan yaşlanarak usulca.
Sayfa 39 - Ayşegül GençKitabı okudu
Tophane'yi Ziyaret Tarih-i askerî ve balistik muallimimiz Ahmet Muhtar Paşa!“ sınıfça bizi Tophane'ye götürdü. Parmaklığın hemen içinde eski bir topun başında ve padişaha dua etti. Dışarda dinleyen birkaç sivil vardı, fabrikaya girince Muhtar Pașa duanın sigorta olduğunu, dinleyenlerin hafiye olduğunu söyledi. Bir sundurma altında yatan bir düzine kadar 24'lük sahil topu gördük. Bunlar birkaç yıl önce Karadeniz Boğazı için getirilmiş fakat Rusya hükûmeti tesirini bildirince irade çıkmış, şimdilik dursun... Fabrikada bir İngiliz ustası eski martinleri mavzer çapına indirmek ve iğnelerini yenilemekle meşguldü. Uzun yıllardan beri Tophane’nin baş ustası, biraz da Türkçe biliyor. Çap değiştirmek için namlusunun içine yeni bir boru, tıpkı namlu gibi yivli konuyor. Hocamıza bir aralık sordum: Bizde bu kadar basit işi yapacak kimse yok mu da bir İngiliz'e bu mühim iş verilmiştir? Fena bir kasıtla iş yapmadığı ne malum! Muhtar Paşa güldü... O dedi, irade-i seniyye ile gelmiştir. Emniyet-i şahaneyi (padişahın güvenini) kazanmış. Sözünü kimse duymasın.
Sayfa 200 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
ÖTÜKEN DERGİSİ VE KONUŞMALAR YAZI DİZİSİ Atsız'ın sahipliğinde 15 Ocak 1964 tarihinde “Her Ayın Onbeşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi” ibaresi ile Ötüken dergisinin ilk sayısı yayınlanmıştır. Sorumlu yazı işleri müdürü ise Mustafa Kayabek'tir. 1975 Aralık'ına kadar da aralıksız yayınlanmıştır. Dönemin Türkçü birçok aydınının yazı ve şiirleri yer
Atsız Uyarılarına Devam Ediyor: Soruşturmaya ve hakkında dava açılmasına rağmen Atsız uyarılarına devam eder. 19 Ağustos'ta yazdığı yazı Ötüken'in Eylül sayısında çıkar: "Bağımsız Kürt Devleti Propagandası". 8-29 Mart 1967 tarihlerinde Yeni Gazete'de tefrika edilen "Barzani'nin Karargâhında” başlıklı yazı
Enver Paşa'nın Sultanından bıkması tabii söz konusu değil ama, Rusya'daki serüveni bırakıp gelmeyi de -eşine bütün sevgisine rağmen - başaramıyor. 24 Aralık 1920'de Enver Paşa karısı ve çocuklarıyla İsviçre'de son defa beraber olmak fırsatını buluyorlar. Enver Paşa'nın ölümünden sonra Naciye Sultan, Enver Paşa'nın kardeşi Kâmil Bey ile evleniyor. Anlaşılıyor ki, hem çocuklarına hem de Naciye Sultan'a en kötü günlerinde e n büyük yardımcı olan Kâmil Bey, Enver Paşa'nın ölümünden sonra da ailenin başı ve koruyucusu oluyor.
24 Aralık 1920'de Enver Paşa kansı ve çocuklarıyla İsviçre'de son defa beraber olmak fırsatını buluyorlar.
Reklam
O akşam fikir çilesi çeken bir düşünür ve sanatkârın tertemiz zihnine ve asil ruhuna şahitlik ettik.
24 Aralık 1771
"İnsanlar hem kendilerine, hem de başkalarına durmadan güçlük çıkarırlar ama...” dedi, “asla yılmamalı. Yolunun üstüne bir dağ çıkan yolcu gibi olmalı. Şüphesiz, bu dağ olmasaydı yol daha rahat, daha kısa olurdu ama mademki dağ vardır, onu aşmak gerek."
1963 yılının son aylarında
“Aralık ayında olaylar çatışmaya dönüştü. Üç gün içerisinde 24 Türk şehit edildi. Saldırıları durdurmak amacıyla Türk savaş uçakları ada üzerinde uyarı uçuşları yaptı.”
Sayfa 85
22 Aralık'ta Sivas'tan hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 24 Aralık'ta Kırşehir'e geldi. 38 yaşındaki Mustafa Kemal öğrenciler, öğretmenler ve yerel bir gençlik derneği ile beraber oldu. Onlarla konuştu, akşam yemeği yedi. Buz gibi hava vardı dışarıda. Valinin evinden çıkınca bir kalabalığın kendisini beklediğini gördü. Topluluk coşkuluydu. Kalabalığa konuşmak istedi. Gençlik yıllarının esin kaynağı olan vatansever Osmanlı şairi Namık Kemal'in çok bilinen dizeleri aklına geldi. Dizeleri okudu: "Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini, Yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini (kara bahtlı annesini)." Sözlerine devamla; ulusun yüreğinden başka bir Kemal çıktı dedi ve ekledi: "Vatanın bağrına düşman dayasa da hançerini, Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini." Aslında Namık Kemal'in şiirini ve kendi naziresini Ankara'da okuyacaktı. Ancak Orta Anadolu'nun yoksul bir yayla kasabasında gördüğü coşkulu kalabalık karşısında dayanamamıştı.
Sayfa 258 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.