Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hınçak yani Sosyal Demokrat Hınçak Partisi (SDHP) ve Taşnaksutyun yani Devrimci Ermeni Federasyonu (EDF) arasında uzun yıllara yayılan mücadele ve gerilim, Ermeni halkının 1915’te yaşadığı trajediyi nasıl etkiledi? Osmanlı siyasetinde etkili olan EDF ve SDHP kuruluşları itibariyle sol bir yapıya sahipler. İkisi de 2. Enternasyonal’e üye partiler.
24 NİSAN 1915'TE NE OLDU?
Ermeniler Anadolu'nun hiçbir bölgesinde nüfus bakımından çoğunluğu oluşturmuyorlardı. Anadolu'nun her tarafına hatta Balkanlara dağılmışlardı. Nüfus çoğunluğunu sağlamadan bir devlete sahip olmak ise mümkün görünmüyordu. Diğer bölgelere nazaran daha kalabalık oldukları Doğu Anadolu'dan Türk ve Müslümanları arındırmanın tek yolu ise şiddet hareketleriydi. 1890'dan itibaren Erzurum, Sason, Van, Adana, Maraş, Zeytun isyanlarının da temel amacı Türklerin bölgeden çıkarılmasını sağlamaktı.
Reklam
24 NİSAN 1915'TE NE OLDU?
I. Dünya Savaşı'nın başlarında Osmanlı Devleti ciddi bir cephe gerisi krizi ile karşı karşıyaydı. Anadolu'da Ermeniler ciddi bir ayaklanma hazırlığı içindeydiler ve hükümetin çok hızlı kararlar alması gerekiyordu.
Ankara'nın Washington'la ilişkileri 1990 yılının ilk yarısında, iki dikenli mesele olan Ermeni ve Kıbrıs sorunlarının yeniden görünürlük kazanmasıyla tatsızlaşır. 1990 yılının ilk günlerinde, Senatör Dole, ABD Senatosuna, 24 Nisan gününü "1915-1923 Ermeni soykırımını ulusal anma günü" olarak belirleyen bir önerge sunar. Bu tür bir soykırımın varlığını reddeden Türkiye, Amerika'nın eğitim amaçlı uçuşlarına ve donanma ziyaretlerine sınırlama koyarak tepkisini gösterir. Ancak, Şubat ayının sonunda, önergenin Senato'da geri çevrilmesi bu sınırlamaların hemen kaldırılmasını da beraberinde getirir.
Sayfa 45 - Erguvan YayınlarıKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamit zamanında kurulan ve faaliyeti başlayan Ermeni terör örgütü Taşnak Komitesi, Ermenilere gönderdiği mektupta onlara Osmanlı ordusuna karşı savaşmaları için şu çağrıda bulunuyordu: "Ruslar sınırı geçip Osmanlı orduları geri çekilmeye başladığı zaman, mevcut vasıtalardan faydalanmak suretiyle her tarafta umumi bir isyan yapılmalıdır. Osmanlı ordusu bu şekilde iki ateş arasında kalmış olacaktır. Bütün resmi binalar uçurulacak, devlet daireleri işgal edilecek ve Alman nakliyatına hucüm edilecektir. Bunun üzerine Osmanlı ordusu ilerlediği taktirde, Ermeni askerler silahlarıyla birlikte kıtalarını terk edecekler, çete teşkil edip Ruslarla birleşeceklerdir." Osmanlı ordusundaki Ermeni askerler, daha erkenden Köprüköy ve Azap Muharebeleri günlerinde firara başlamışlar, Sarıkamış Taaruzu günlerinde bu hat safhaya çıkmıştı. "Ermeniler açıkça düşmanlıklarını gösterdiler. Muharebenin daha başlangıcında kıtalardaki Ermeni neferler kaçtı. Düşman tarafına gittiler. Hatta Ermeni doktorlardan bile kaçanlar oldu. Halbuki ordu, bunları kendi öz evlatlarından hiç ayırmamış, taburlarda onbaşı ve çavuşların epeycesi Ermenilerden naspedilmişti." Ermeni askerlerin Türk ordusundan kaçıp Rus ordusu saflarında yer almasının yanında, cephe gerisinde yerleşik Ermeni halkın da Rus ordusuna hizmetleri giderek dayanılmaz bir hal almış, Osmanlı Hükümeti, 24 Nisan 1915'te Tehcir (göç ettirme) Kanunu'nu çıkararak Ermenileri harp bölgesinin dışına sevk etmişti.
Sayfa 67 - Osmanlı Devleti'ni Harbe Sokma Girişimleri ve Açılacak Cephelerin TespitiKitabı okudu
Rus Ordusunda Bir Kürt Generali: Guli Cafer Ağa
Makale / Fırat Sözeri I) Rusya’nın Güney Kafkasya’yı İlhakı ve Rus-Kürt İlişkilerinin Başlangıcı          Güney Kafkasya’nın yerli halklarından biri olan Kürtler çok eski dönemlerden itibaren bölgede meskûndur. Kürtlerin ön ataları olan Gutiler, Mittaniler ve Medlerin, Kura ve Aras Havzası’na kadar yayılım gösterdiği bilinmektedir (Vertyayev,
Reklam
Hakkari
... 1514 yılında Yavuz Selim tarafından Osmanlı ülkesine katılmıştır. Yalnız bu arada Hakkariye Beyliğinin 1450-1600 yılları arasında başkenti olmuştur. Van Gölü güneyinde yaşayan Hakar adlı bir göçebe aşiretinin adından dolayı Araplar tarafından "Hakkâriye" (Hakanların şehri) denmiştir. Bu bölgeye Türkler "Hakkâri". kasabaya da "Çölemerik" adını vermişlerdir. Osmanlı döneminde Erzurum'a bağlı iken 1876 yılında il, 1888 yılında Van eyaletinin sancak merkezi olmuştur. 24 Mayıs 1915-22 Nisan 1918 yılları arasında 3 yıl kadar Rus işgalinde kalmıştır..
Sayfa 244 - İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı (1994)Kitabı okudu
Ermeni komitacılar
17 Nisan 1915 günü ilk olarak Van isyanı patladı. Hükümet artık bir karar vermek gerektiğini anladı. Dahiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı) 'Ermeni komite merkezlerinin kapatılmasını, belgelerine el konulmasını ve komite elebaşlarının tutuklanmasını bir genelge ile bütün illere bildirdi. Bu genelge üzerine İstanbul'da Emniyet Müdürlüğü de bugün (24 Nisan) bilip izlemekte olduğu tüm elebaşıları sessizce tutukladı. Akşam dışarda hiçbir elebaşı kalmamıştı. Bu, Ermeni isyancılar için büyük bir darbe oldu. Gafil avlanmışlardı. Bu günü unutmayacaklardı.
Sayfa 222 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Ermeni Soykırımı İddiası Her Yönüyle Yalan Ve Yanlıştır
Her 24 Nisan geldiğinde Ermeniler, ABD başta olmak üzere birçok ülkede Türkler aleyhine faaliyetler yaparlar. Sürekli olarak asılsız soykırım iddiaları konuşulur. Bu yüzden birçok kişi Ermeni tehcirinin 24 Nisan'da başladığını zanneder. Halbuki Ermeni tehcirinin tarihi 27 Mayıs 1915'tir. 24 Nisan ise Ermeni komitelerinin kapatılma ve ileri gelenlerinin bir kısmının tutuklanma tarihidir.
Sayfa 251 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
1915’e Nasıl Gelindi? Bir Özetin Özeti Denemesi
24 Nisan’ın yalnızca bir ulusal sorun bağlamında tartışılması büyük talihsizlik. Oysa 24 Nisan 1915, Osmanlı’nın ya demokratikleşip dönüşme ya da yerinde sayıp dağılma çatalında yol ayrımı noktasıydı. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı, daha türdeş (homojen) bir nüfusla başbaşa kalır. Balkanlardaki Hıristiyan uyruklar Sırbistan’dan başlayarak
150 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.