1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Srebrenica Katliamı... 8.300 ölü, onbirlerce tecavüze uğramış genç kız, hâlâ cesetleri bulunan insanlar.. Tam 27 yıl oldu.
Avrupa ülkelerine gelince ...
Bu savaşta herkes şu soruyu birbirine sordu: "Avrupa ülkeleri üç yıl boyunca bu savaşa neden kör kaldı?" Yine üzülerek şunu söylemeliyim ki; Avrupa ülkeleri bu savaşta kör değil, taraftı. Hıristiyan Avrupa ülkeleri, Hıristiyan ve Ortodoks Sırpların yanında yer aldılar. Avrupa ülkeleri de Sırplar gibi Boşnaklara "Müslüman Türkler" gözüyle bakıyorlardı. Halbuki Boşnaklar sadece Müslümandı. Onlar Türk değil Avrupalı bir milletti.Son olarak Birleşmiş Milletler örgütüne gelince ...Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak için kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendisini 'adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş' olarak tanımlamaktadır.Birleşmiş Milletler bu soykırımda Boşnakların yaşadıkları trajediye neden seyirci kaldı? Yoksa Birleşmiş Milletler, içinde Müslüman devletleri barındıran bir Hıristiyan topluluğu mu?
Nasıl oluyor da Bosna'daki Birleşmiş Milletler'in Kanadalı komutanı General
Lewis MacKenzie, Sırpların zorla alıkoyduğu esir bir Boşnak kadına tecavüz
edebiliyor? Boşnak 3 16
kadına tecavüz ederken de ona hiç utanmadan şunu söyleyebiliyor: "Menfaat ile
motive edilmiş aşk, en güçlü aşktır."
Çekilmez bir adam oldum yine: uykusuz, aksi, nalet.
Bir bakıyorsun ki
ana avrat söver gibi, azgın bir hayvanı döver gibi bugün çalışıyorum,
sonra bir de bakıyorsun ki ağzımda sönük bir cıgara gibi tembel bir türkü sabahtan akşama kadar sırtüstü yatıyorum ertesi gün. Ve beni çileden çıkartıyor büsbütün kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet ... Çekilmez bir adam oldum yine:
uykusuz, aksi, nalet.
Yine her seferki gibi haksızım.
Sebep yok, olması da imkansız.
Bu yaptığım iş ayıp rezalet.
Fakat elimde değil seni kıskanıyorum beni affet...
8 Ekim 1945
Çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nâlet.
Bir bakıyorsun ki
ana avrat söver gibi, azgın bir hayvanı döver gibi bugün çalışıyorum,
sonra bir de bakıyorsun ki
ağzımda sönük bir cıgara gibi tembel bir türkü
sabahtan akşama kadar sırtüstü yatıyorum ertesi gün.
Ve beni çileden çıkartıyor büsbütün
kendime karşı duyduğum nefret
ve merhamet...
Çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nâlet.
Yine her seferki gibi haksızım.
Sebep yok,
olması da imkânsız.
Bu yaptığım iş ayıp
rezalet.
Fakat elimde değil
seni kıskanıyorum
beni affet...
İnsanlığın icat ettiği ve kullandığı en yıkıcı silah: Atom bombası.
Albert Einstein II. Dünya Savaşı henüz başlamadan önce atomun parçalanmasının çok ciddi sorunlar doğuracak büyük ve yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu konusunda tüm insanlığı uyarmıştı.
Ama insanlık
Albert Einstein'ın bu uyarısına kulak asmadı.
7 Aralık 1941. II. Dünya Savaşı henüz devam
Çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nâlet.
Bir bakıyorsun ki:
ana avrat söver gibi, azgın bir hayvan döver gibi çalışıyorum.
sonra bir de bakıyorsun ki
ağzımda sönük bir cıgara gibi tembel bir türkü
sabahtan akşama kadar sırtüstü yatıyorum ertesi gün.
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet...
Çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nâlet.
Yine her seferki gibi haksızım.
Sebep yok,
olması da imkânsız.
Bu yaptığım iş ayıp
rezalet.
Fakat elimde değil
seni kıskanıyorum
beni affet..
8 Ekim 1945
Çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nalet.
Yine her seferki gibi haksızım.
Sebep yok,
olması da imkansız.
Bu yaptığım iş ayıp
rezalet.
Fakat elimde değil
seni kıskanıyorum
beni affet...