432 syf.
9/10 puan verdi
Doğduğumuz şartlar, doğduğumuz zamanlar farklı olabilir fakat insanoğlu iyiyse her zaman iyidir. Mücadeleci ise her koşulda mücadelecidir. Haksızlığa karşı koyamıyorsa bu yıllar sonra da aynıdır. Vatanseverse bir insan her koşulda ülkesi için her şeyi yapmaya hazırdır. Bir zaman düşünün ki dün de bugün de yarın da aynı her şey. Onca amaç, onca uğraş o zamanlarda da varmış şimdilerde de var. Adı bile değişmedi ki çabalarımız değişsin..Efsane bir kadınmış kendisi. Bilmiyordum çok ayıp etmişim. Hayatı, kendisi, arkadaşları... En çok da hayatı yaşarken başardıkları ve çalışma azmi beni çok etkiledi. Ne diyebilirim ki okuyun. Okutun. Bu değerli insanın kim olduğu hakkında fikriniz olsun “diğerlerinden” farkınız olsun ... 
İpek Sabahlık
Neyi ne kadar biliyorsak, nasıl yaşıyorsak, ne hissediyorsak onu yazarız ..
Sayfa 142 - “Suat Derviş”
Okur Takip Önerileri
“Bir şeyi yapmadan önce ne olacağını nerden bilebilirsiniz ki? Yanıtı belli bunun, bilemezsiniz. Yemin ediyorum çok salakça bir soru.”
Sayfa 198
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Yalan mı?
Ona geri zekalı demenizden nefret ederdi. Zaten bütün geri zekalılar kendilerine geri zekalı denmesinden nefret ederler.
Sayfa 46
565 syf.
9/10 puan verdi
Fazla söze gerek yok. Kitap kendi mütevazılığıyla şahane! Azim, umut, zeka , dürüstlük gibi günümüzde fazlaca ihtiyacı hissedilen değerleri okurken iliklerinize kadar hissedeceksiniz. “Bir insan daha neleri aşabilir, nelere katlanabilir” in en üst seviyesini fazlaca samimi ve sade bir şekilde yazarın birebir defterinden geçirerek aktarmışlar. Gerçek, şaka ya da kurgu değil tamamen yaşanmış 13 koca defter :’) 
Henri Charrière
Size İrapalı yoksul bir balıkçının görüşünü anlattım. Bir insanın asla yitirilmiş sayılmaması gerektiğini, yardım elini uzatıp namuslu bir adam olması için ona fırsat tanımak gerektiğini söylüyordu. Dünyanın öbür ucunda okuma yazma bilmeyen balıkçılarda pek çok vatandaşımızın yoksun olduğu bir insanlık felsefesi var..
Sayfa 592
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın kır çiçeklenir...
Beni dilediğin kadar cezalandır ama , içinde yaşamaya mahkum ettiğin sessizlikten ağırını bulamazsın.
Sayfa 289
Uygar eğitimin ikiyüzlülüğünü taşımayan insanlar, doğal tepki gösterirler. Anında sevinir ya da kırılır, neşeli ya da kayıtsız kalırlar. Birini benimsediler mi neleri varsa onun olup, karşılığında o insandan ilgi görürlerse aşırı duyarlı kişiliklerinde derinden duygulanıyorlar.
Sürgün edildiği yerden kaçmak?! Kaçabilmek?! Yüreğim kalktı inan ki!!
-Lanet olsun bir parmağım gitti yine. Nereye düştü kör olasıca?
+ Burda dedim maşrapanın üstünü göstererek. Pire, parmağını alıp ateşe attı. Maşrapayı bana uzatarak “ rahatça içebilirsin benimki kuru cüzzam. Parçalar halinde kopuyorum,çürümüyorum. Bulaşıcı da değil.”
Sayfa 98
288 syf.
8/10 puan verdi
Her yerde duyduğumuz probiyotikler mi dersiniz beyninizin size oynadığı oyunlar mı? Ya da artık kilo vermeliyim diye sizi içinizden dürten his mi yoksa amaan nasıl olsa öleceğiz bari mutlu ve istediğimi yaparak öleyim düşünceniz mi? “Bir ben var benden içeri” demiş ya hani Yunus Emre işte içimizde milyonlarca mikrobumuz var. Hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunar bana destek olmaları için elimden geleni yapmaya devam edeceğimi belirtmek isterim. Kitabın sonuna da kaynakça yerine okuyabileceğimiz makaleleri sıralayan güzel düşünceli sinirbilimci :) 
Serkan Karaismailoğlu
Mesele bu kadar basit aslında
Bağırsaklarımız limbik sistemle bağlantılıymış. Limbik sistem demek duygularımız demek. Doğal olarak bağırsaklarımızla duygusal anlamda bu kadar bağlanmamızın nedeni ortaya çıkmış bulunmakta :) tşk Serkan Karaismailoğlu
Mikrobiyota
“Senden istediğim sadece mutluluk olsaydı, hiç seninle uğraşmaz gidip bir buçuk porsiyon iskender yerdim.”
Sayfa 33
Bi de burdan bakalım
Vücudun en çalışkan organlarından olan kalp, göz önünde olmaya da bayılır. Belki de “göğüs kafesi” adını verdiğimiz kafes içerisinde olduğundan sık sık kendini hatırlatmak ister.
Herkes tarafından bilinen bir olgu siyanoz, morarma. Koyu mavi demek olan yunanca kuanostan gelir. Az oksijenli toplardamar kanı siyah, siyah kan. Aynı zamanda “yalanın rengi de olan gerçeğin rengi”
Savaş herkesi mağdur eder.
Sayfa 473
