Yazarın Türkçe'ye çevirilen ilk ve tek kitabı olma özelliğini taşıyor Sakar. Ufak bir kız çocuğunun yaşadığı talihsiz olaylara tanıklık ediyoruz. Yazarın sade dili ve akıcı üslübunu beğendim. Diğer kitaplarının çevirisini beklemekten başka çare kalmadı.
bidünyakitapgrubu sayesinde tanışma fırsatı buldum Ercan Kesal ve Peri Gazozu kitabı ile. Bu vesileyle gruba da teşekkürlerimi sunmuş olayım. Kalemi ne kadar güçlü, betimlemeleri ne kadar cana dokunan bir yazarmış meğer. Şimdiye kadar bilmiyor olmak da benim ayıbım olsun madem. Şahane bir uslüpla yazılmış bir eser, ben devamını getiririm Ercan Kesal okumalarının, aşikar.
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,165 okunma
Ah Gabo amcam, öldün gittin ama bak hala kitaplarını okuyoruz. Ölümünden 10yıl sonra bile yeni kitabın basılması ne büyük gurur kim bilir. Çok beğendiğim, yormayan, tek solukta okunacak kitaplardan olmuş Ağustosta Görüşürüz. Muhtemel yaşasaydı bikaç düzenleme yapılırdı kitapta, yaşlılık ve yorgunluk okurken anlaşılıyor, amabu yine de şahane olmasına engel olmamış. Huzurla uyu Gabo amca :)
Benim gibi yazım hatalarına takılan bir insansanız ilk sayfalar ciddi anlamda can sıkıcı olabiliyor :) ama konuyu kavradıkça ve olay örgüsünü çözdükçe durum düzeliyor.
Çok güzel bir kurgu, duygu yüklü, şefkat dolu inanılmaz bir kitap.
Sonu ağlama garantili:'(
Orada mısın, Şeytan? Benim ben, Madison. Oradasın yada değilsin, bunun pek de bir önemi yok ... çünkü ben buradayım.
Hehee :) keyifli bi Chuck amca romanıydı, ama diğer kitaplara nazaran bayıla bayıla okuduğumu da söyleyemem ne yazık ki.
Jean Teule amcamızın okuduğum 2.kitabı oldu. "Dansa Davet" ile başladığım serüven, tesadüfen gördüğüm "İntihar Dükkanı"yla devam etti. Geçenlerde okuduğum "İntihar Kulübü" kitabının ana temasını beğenmiştim ama konu havada çok kalmış demiştim, "İntihar Dükkanı" beklentimi tam olarak karşıladı konu itibariyle. Çok çok çok keyifli, bir solukta okunan, masalsı bir kitap olmuş. Bayıldım
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,3bin okunma
"Bana şu boktan dünyada aynen göründüğü gibi olan tek bir şey ver"
Kitabın genel özeti diyebileceğim bir cümle olduğunu düşünüyorum. Chuch amcayla tanışıklığımız üç yıl öncesine dayanıyormuş, ilk okuduğum kitabın yeri ayrı "Gösteri Peygamberi". Sırf ona 9 puan vermişim diye buna 8 puan verme gereği duydum. Bu da çok güzel bir kitap, özellikle sonlara doğru ağzım açık, yüz hattım şaşkın bir şekilde okuyup bitirdim. 3 yıl önce yaptığım yorumun kesinlikle arkasındayım, yeraltı edebiyatı budur ve En kralını da Chuck amcam yapıyor bence.
Ismi gayet ilgi çekici olan kitabı büyük bir merakla okumaya başladım. ince bir şey zaten tek oturumluk. Ama kitabın adıyla içerik birbirini tam doldurmadı. Konu çok güzel ilgi çekici ama içerik için aynı yorumu yapamayacağım.
İntihar KulübüRobert Louis Stevenson · Sander Yayınları · 20221,548 okunma
Yine çok beğendiğim bir Wulf Dorn kitabı oldu. Yazarın ilk kitabı benim son okuduğum kitabı oldu. Keyifli ama her eserinde yavaş yavaş kendini aşmış da diyebilirim. Her kitabındaki gibi başarılı bir olay örgüsü sürprizlerle dolu detaylar..
Eveeet, bir ara vermiştim Wulf Dorn kitaplarına Fobi ile dönelim dedim. Yine her zaman ki gibi soluk soluğa okunan çok güzel bir kitap olmuş Diğer kitaplarından farklı olarak sürpriz son değil de,ayrı bir mesaj vermiş gibi inceden bir testere havası yarattı, yine de okuması keyifli başarılı bir kitaptı.
Çok değerli velim olan Elvan hanım kendi kitabını adıma özel imzalayarak getirdi bugün bana. Eve gelir gelmez aldım elime ve okumaya başladım. Hikaye, kurgu inanılmaz sarıyor. Hangisi gerçek, hangisi hayal derken bitti bile. Sürprizlere hazır olun.
Umberto Eco ve Jean C. Carrier sohbet ederken yanlarındaymışım da keyifli bir sohbete tanık olarak ne kapabilirim derdine düşmüşüm gibi hissettirdi bu kitap bana. Kitap okur gibi değil, bilge adamların konuşmalarına şahit oluyorum gibi. Okuması çok keyifli ve eğlenceliydi. Bu arada sahi ben ölünce kitaplarıma ne olacak¿
Çok beğendim. Hatta "intihar" Kitabından daha fazla hoşuma gitti. Kitap gibi de değil aslında, aklına geldikçe yazdığı yazılar diyebiliriz. Herhangi bir olay örgüsüne bağlı kalmadan, canı istediği gibi yazmış Edouard sevdiği ve sevmediği şeyleri. Birçok cümlede kendinizi bulmanız mümkün.
OtoportreEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 2015279 okunma
Çok beğendim. Bunca zamandır Türk Klasiklerini okumamış olmak da benim ayıbım olsun. Tam bir klasik Türk ezgileriyle dolu, şahane bir eser. Biraz tedirgin, biraz merakla ha kavuştular ha kavuşuyolar derken baktım kitap bitmiş :) Özellikle en sonu çok çok hoşuma gitti. "Sâliha Hanım'la Emine Kadın ve Hacıbaba'yla Ayşe Kadın'ın bu olayı işittikleri zaman
ne duruma geldiklerini ve Sâliha Hanım'ın
ağlaya ağlaya iki gözünden kör kaldığını ve
Emine Kadın'ın bu acılığa dayanamayıp bir
haftanın içinde üzüntüsünden öldüğünü ayrıntılarıyla anlatsak, gönüller dayanamaz sanırım... Hem de bu kitabın adı "Musîbetnâ-me" değil ki
Aah ah @HazaalS dediği gibi hayat kime adil oldu ki Ali beye olsun...
Ne kadar güzeldi, hemen bitmesin diye yavaş okuma gayretine girdim. Sindire sindire cümlelerin üzerinde durdum. Daha uzun olsa daha da keyif verirdi eminim. Zaten bir itiraf niteliğinde yazılmış, sonrasında da yazarın intiharıyla nihayetlenmiş bir eser. Varoluşsal kaygıyı hissedebileceğiniz güzel bir eser. Vesile olan @HazaalS 'a ayrıca teşekkürler.
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,764 okunma
