Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atlas Say Cesur

Atlas Say Cesur
@Atlassay
7 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Servetin ne denli güç getirdiğini ancak acı çekenler kabul eder, çünkü mutlu insanlar bütün başarılarını basirete ya da yeteneğe bağlama eğilimindedir.
Sayfa 72 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tartışmadaki savlar da ordular gibidir: Güçsüz olan taraf, düşmanına olduğundan daha çokmuş ve daha güçlüymüş gibi görünmek için sahte ışıklar saçar ve büyük gürültü yapar.
Sayfa 70 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
— “Sen felsefeyi bırak, yine Tıp fakültesine dön,” diyordu Mister Joe, “orada tabiatın kanunlarıyla daha yakından temas edecek ve kendini daha iyi anlayacaksın. Tıpta doktor, felsefede hasta olursun.”
Sayfa 149 - ÖtükenKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki cinayetlerin çoğu, bir aşağılık kompleksini hiç değilse irade cephesinden telafi hamlesiydi. Bıçağı teyzesinin kalbine bir daha soktu. Tamam. Bıçak girerken varlığının şuuru artıyordu. Hayır, şuuru değil. Bıçağı bir kez daha soktu. Varlığı, varlığının kendisi artar gibi oluyordu. Herhangi bir iş yapmak iktidarından mahrum olduğunu sanan bir adamın şüphesi varlığının kesafetine, dolgunluğuna ait bir şüpheye benziyordu. Bıçağı kalbe girerken ispat ettiği şey bu dolgunluktu. Ben teyzemi öldürürsem varım.
Sayfa 123 - ÖtükenKitabı okudu
Onlara sanatın ne olduğunu öğretmek için çektiğimiz emek, kendi öğrendiklerimiz uğrunda çektiğimiz emekten bin defa büyük. Mübalağamın dehşetinden bu işin imkânsız olduğunu derhal anlamışsınızdır sanırım. Amma şimdi bana, “Ne zoruna? Mecbur musun onlara sanatı öğretmeye?” diyeceksiniz. Heyhat, mecburum. Çünkü onların hepsi okuyup yazması, daha doğrusu, yazması olan insanlardır. Okuyup yazması olmayan binlerce insanı onlar zehirlerler. Bu zehirleme işini, çok kere, sanat bilmediklerinden yaparlar. Bu itibarla, kendilerini suçlu olduklarına, zavallı olduklarına, hiçbir şey olmadıkları halde daha birçok şey olduklarına asla inandıramazsınız. Son cümlenin doğruluğunu, yazımı okuyanlardan hiç kimsenin bu sözümü üstüne almamasıyla ispat edeceğim.
Sayfa 31 - YKY
Reklam
Bir gün Yahya Kemal’le konuşuyordum. Bana apartmanları göstererek dedi ki: “Köşkleri var, arabaları var, halayıkları var. Fakat hiçbir zaman bizim duyduklarımızı duyamıyorlar, bizim düşündüklerimizi düşünemiyorlar. Biz düşünüyoruz, düşünülmüş halde kendilerine anlatıyoruz; yine de anlamıyorlar.” Bu, adamcağızların sadece kendi kabahatleri değildi. Sadece, bizim uğraştığımız işleri umursamamaktan ileri gelemiyordu. Suç; analarına babalarına ve onları dünyaya o cümle-i asabiye ile getiren hadisata aitti.
Sayfa 31 - YKY
Yüzsüz olmaya çalış; unutulma sakın! Elinden geldiğince ortalarda boy göster. Kendi hakkını al; küfürden, hakaretten yılma. Laf dediğin havada kalır. Bu kapıdan kovulursan, öbür kapıdan gülümseyerek gir. Anladın mı? Yüzsüz, kaba ve cahil.
Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar...
Savaş barış sağlamak için yapılmaz, barışı kazanmak için yapılır.
Reklam
...çünkü bazı tohumlar yıkımın tohumlarıdır, çünkü en renkli çiçekler genelde en tehlikeli olanlardır.