Tarih ona yalnızca insanlığın ne kadar zavallı olduğunu öğretmişti: Bir dönemde insanlık felaketlere uğruyor, mutluluğunu yitiriyordu; sonra bütün gücüyle çalışıp çabalamaya koyuluyor, iyi günlere kavuşmak için türlü cefalara katlanıyordu. Nihayet tarihin bir döneminde insanlık rahata kavuşacak gibi oluyor; artık tarihin kendisi de rahat edecek, diyorsunuz. Nerede? Tekrar işler bozuluyor; her şeyin altı üstüne geliyor; insanoğlu yeniden çalışıp çabalamaya başlıyordu... Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey durmadan bitip yeniden başlıyordu.
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar.
Doğum günü hediyesi olarak aldım, Stefan Zweig in eserlerini severim aslında fakat bu eserini bitirmekte bir hayli zorlandım.
İçeriği 14 ayrı hikayelerden oluşuyor. Aklımda kalan tek hikaye Tolstoy'un son zamanlarından ölümüne kadar yaşadığı ruhsal çöküntüden bahsettiği 'Tanrıya Sığınış' adlı hikayesi olmuştur.
Naçizane fikrim Stefan Zweig eserleriyle tanışma kitabınız olmasın derim. Yine de okunabilir.. Kitapla kalın...