8-9Temmuz 1919 gecesi saat 22.50'de Harbiye Nezaretine saat 23.00'te Padişah'a resmi görevimle birlikte askerlikten de ayrıldığımı bildiren telgraflar çekmiş oldum.Bu tarihten sonra resmi sıfat ve yetkilerimden sıyrılarak yalnız milletin sevgi ve fedakarlığına güvenerek ve onun tükenmez feyiz ve kudret kaynağından ilham ve güç alarak vicdani görevimize devam ettik.
"Yeter artık!" Dedi kararlı coşkulu bir tavırla sonra sanki görünmez bir kara güce sesleniyormuş gibi meydan okurcasina,çalımla ekledi:"Sanrılar,anlamsız korkular,saçma hayaller...Hepiniz geri!Yaşam var ve ben şimdi yaşıyorum!
Nereden geldiğini, kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu.Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin.
Söğüdün altında oturup bellerini söğüt gövdelerine dayadılar. Seyran gözlerini Memedden ayıramıyordu. İçinde ılık ılık, sıcak bir şeyler kaynıyordu. Bu duyguyu uzun bir süredir unutmuştu. Memedin yüzüne baktıkça içine uzak bir yerlerden sıcak bir şeyler damlıyordu. Seyran gözlerini yere indiriyor, sonra bir de bakıyor ki gözleri Memedin yüzünde... Seyran ne yapacağını bilemiyordu. Bir tuhaf duyguya düşmüştü.