Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batuhan Dündar

Batuhan Dündar
@Batuhandundar
Öğrenci
Lisans
Eskişehir
Çanakkale, 30 Kasım 1993
13 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
“ Vazgeçmeyi arzuladığım hayatın sıradan hareketlerinden bile vazgeçmedim. Vazgeçmek çaba ister ve bu çabayı sağlayacak kadar ruha sahip değilim. “
Reklam
“ Acı bile çekmiyorum. Her şeyi küçümsemem büyük ki kendimi de gör görüyorum; diğer insanların acısını küçümsediğim için kendi acımı da hor görüyorum ve böylece kendi açımı kendi kibrimin ağırlığı altında parçalıyorum. Ah, fakat sonra daha fazla acı çekiyorum çünkü birinin kendi acısına değer vermesi, gururun altın güneşi ile süslenir. Büyük ızdıraplar, bize acının seçilmiş kişisi illüzyonunu verebilir. “
“ Keşke seni görecek yeni bir bakış açısı, aynı zamanda seni düşünecek ve hissedecek yeni düşünceler ile yeni hisler yaratabilseydim! Örtüne dokunmaya teşebbüs ettiğimde sözlerim ulaşma çabamın bütün enerjisini tüketiyor ve sert, acı veren bir yorgunluk sözlerimi buza çeviriyor. Yaklaşan fakat asla varamayan bir kuşun uçuşu gibi, aynı bezginlik sen için söylemek istediklerim üstünde geziniyor ama cümlelerimin konusu, içeriği ya da ayak seslerini ya da parıltılarından arda kalan izleri ya da asla yapmadığın hareketlerin üzgün, boş renklerini taklit etmekte yetersiz kalıyor. “

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“ Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız. Sözlerimizin ve hareketlerimizin iyi kötü sonuçları, kuşkusuz, gelecekti bütün günlerimize, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulamayacağımız sonsuz günler dahil, oldukça düzenli ve dengeli biçimde dağılır, zaten bu durumun, üzerinde bunca konuşulan ölümsüzlük denen şey olduğunu ileri sürenler de vardır.
Sayfa 86
“ Doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum. Bu halimi açıkça görmüş olmam bile içimde gerçekten bir huzursuzluk uyandırmadı, çünkü zaten söylediğim gibi doğrudan kendimi ilgilendiren şeylere karşı bile büyük bir kayıtsızlık içindeydim. Acı çekmek için bile yetersizdim. “
Reklam
“ İşte benim yanımda... Elleri bana dokunuyor, adımlarında en küçük bir tereddüt bile olmadan bana geliyor, benim evime, benim yatağıma geliyor... Bundan daha harikulade ne olabilir? Nasıl sabrediyorum, nasıl oluyor da hemen boynuna sarılıp yüzünü, gözünü ağlayarak, teşekkür ederek öpmüyorum? Hayatımın bundan sonraki kısmını düşünmek bile beni korkutuyor... Şu saadet karşısında duyduğum korku... Onu bir an evvel kollarımın arasında tutmak, uzun uzun ellerini okşamak ve artık beraber, her zaman için beraber olduğumuzu bilerek karşı karşıya oturmak... “
Sayfa 102Kitabı okudu
“ Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır! ‘’
Nefret benim beynimde, karnımda ya da derimde değil. Bir deri döküntüsü ya da bir ağrı gibi kolayca çıkarılamaz. Seni sevdiğim kadar senden nefret de etmedim mi? Ve ben kendimden de nefret etmiyor muyum?
Sayfa 212Kitabı okudu
“ Başladığı ilk dakikayı söyleyebilirdim ve bir gün sona ereceği saati de söyleyebileceğimi anladım. Evden çıktığı zaman kendimi işe veremez olurdum; birbirimize söylediklerimizi yeniden kurardım, kendimi öfke ya da pişmanlığın içine savururdum. Biliyordum ki her seferinde ilişkinin sonunu hızlandırıyordum. Sevdiğim tek şeyi hayatımın dışına itiyor, itiyordum. “
“ İnsan sadece düştüğünü hisseder, henüz bilmediği ama sezdiği ve o şiddetli savruluşun içinde uçup giden, kaybedilen her anla, her saniyeyle, daha da, daha da yaklaştığını hissettiği bir uçuruma, kendisini parçalayacağını ve darmadağın edeceğini bildiği o korkunc sona doğru, baş döndürücü yüksekliklerden nefesi kesilerek, istemsizce ve direnç göstermeden hızla aşağı doğru inmekte olduğunu hisseder. “