Anna Karenina'yı uzun zamandır okumak istiyordum ve bekletiyordum. Çok güzel bir grupla beraber okuduk, grupla okumak ayrı keyifliydi.
Tolstoy öyle bir yazar ki her kitabı birbirinden güzel. Dönemin analizi, yönetim şekli, karakterler, kurgusu hepsi muazzam. Okurken karakterlerin düşündüklerini zihninizde canlandırabiliyorsunuz. Anna Karenina'yı anlatırken kafamın içinde bir kadın hayal etmiştim. Müzikalini kitap bittikten sonra izledim hepsi tam düşündüğüm gibiydi..
Kitapta en sevdiğim bölümlerden biri; Kadınların eğitim alma haklarının geçmesi.
Kitabın adı ne kadar Anna Karenina olsa da, diğer karakterler de uzunca yer alıyor. Aleksey, Vronskiy, Levin, Kiti, Stiva, Dolli çevresinde oluşan olaylar..
Anna evliyken Vroskiy ile tanışıp ona aşık olur. Aşkını gizli yaşamak istemez, eşini çocuğunu bırakıp onunla gider ve sonuçlarına katlanmak zorundadır. İhanet hiç bir toplumda hoş karşılanmadığı gibi Rusya sosyetesinde de hoş karşılanmaz. Anna kuruntuları yüzünden de mutlu olamaz ve kendi sonunu hazırlar. Anna'ya ne kadar kızsam da sonuna üzüldüm.
Kitapta sinir olduğum nokta, Anna'yı dışlayan toplum Vroskiy için aynı şeyi yapmıyor. Kadın-erkek eşitsizliği o bölümlerde göz önüne serilmiş.
Levin karakterine kitapta bolca yer verilmiş. Taşrada kendi halinde yaşayan, Levin benim de en sevdiğim karakter olabilir. Levin, toplumu, dini sorguluyor kitabın sonunda doğruyu buluyor tek bir yaratıcının varlığına inanıp huzura kavuşuyor. Tolstoy'un kendi düşüncelerini Levin üzerinden aktardığı söyleniyor. Levin ile Kiti arasındaki bölümler de akıcı ve güzeldi.
Merak dolu, uzun ve güzel bir okumaydı..
