Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artik yarım kalan bir şeyle yetinmiyorsunuz, hiç düşünmeden, hiç kuşkuya kapılmadan, hatta ayrımına varmadan alıyor ve veriyorsunuz; tehlikeye gülerek, kendinizi unutarak bakıyorsunuz; takatten kesilen bir akıl ve yoğunlaşan bir ruhla ilerliyorsunuz, ilerliyorsunu... varabileceğiniz en yüksek yer bu değil mi? Seçkinliğimiz, soyluluğumuz burada değil mi?...
Korkuyorsun sen, dedi kadın; bense dünyanın bütün tehlikelerine gözümü kırpmadan göğüs gererim. Tek bir şeyden, senin gidişinden sonra yapayalnız kalacağım andan korkuyorum.
Ben sana rehber değil, ancak yoldaş olabilirdim, fakat yolu ikimiz de bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan,birbirimizi şaşırtmaktan başka bir şey elimizden gelmiyordu.