Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlayamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış.
Şöyle ,"iyi ki yaptım" diyebileceğim ne yaptım ömrümde? Bomboş geçirilmiş, yitirilmiş onca yıl... Sanki biri doğduğumda çöp sepetine atmış beni.Sen burada sürünebildiğin kadar sürün,sakın dışarı çıkmaya kalkma, demiş. Ya da , dışarı çıkmayı zaten akıl edemeyeceğimi bildiği için , hiçbir şey dememiş. Orada kendi kendime oyalanmışım kendimi bildiğimden beri.
Şimdiyse... cinayet! Hayatta yapabileceğim tek anlamlı şey adam öldürmek mi olacaktı?Kendimi öldürmek daha akla yakın değil mi?
Oysa Vuslat'ı hep bir gölge, loş bir ışık, duvarların renginde kaybolan bir eşya gibi görmüştü. Ortadan kaybolsa da yokluğu anlaşılmayacak kadar sıradan bir eşya.. Sevmek için zaman bulamamış, daha doğrusu hiç aramamıştı.