Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilanur akbaba

Dilanur akbaba
@Dilanurakbabaa
Öğrenci
Siyaset bilimi ve kamu yönetimi
İzmir
14 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
"Bazı fotoğraflarda canı sıkılan bir ağaç gibi bakıyorum dünyaya Umduğum felaket bu değildi diyorum."
Reklam
"Dağlarına yedi çarşılarına bir kez kar yağan doğu durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya."
"Olmadı bu işte. Yalan gene. Kim neyi nerede ve ne zaman erteledi? Neydi bizim yaptığımız? Kimdi meyhanelerde barlarda, klüplerde,kahvelerde, önüne gelene sarılıp tenkiye yapılmış bir meddah gibi harıl harıl çocukluğunu anlatan? Kimdi aynı öyküyle rakı, votka, şarap şişelerini usandıran,kadehleri keyfini çatlatan?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hemen yıkadılar kanlı taşları,izlerini silince acı da silinir sandılar."
Reklam
"Bana hiçbir şey sorulmadı;hiçbir şey elde edemedim;ta ki birgün canıma tak edip evden epey uzaklaşana dek. Beni aramaya kimse çıkmadı.Kendi başıma,yorgun ayaklarım,koca ahmaklığım ve bulutlar gibi yükselen hayal kırıklığımla eve dönebildim."
Seniha'nın Günlüğünden
Çarpıyor birbirine kalbimin kapıları. gülmek istiyorum, gülemiyorum. öne geçiyor acılarımın çizgileri. konuşmak istiyorum, konuşamıyorum. kapanıyor büsbütün dudaklarım. —demiştim, pembe bir çizgi olsun düğün çağrımızda o gün— Gözlerimden uçtum -bırakıp eski gövdemi- Aynanın önünde durdum -Kenarları saydam yapraklı aynanın- Omuzları açık giysimi giydim -siyah- Topaz kolyemi taktım Göğsümün ortasına bir gül yerleştirdim Acı, apacı bir gül.
"Bir tek sözcükle,gökyüzü korkunçtu. Ve onunla birlikte her şey."
"Burada bir ben var. Belki de bana benzemek isteyen birisi. Kafamın içinde her şey bir arada. Çocukluğum.Taşra.Erkekler.Sıkıntı. Ama kafam bomboş. Hiç bu kadar yalnız ve rahat olmamıştım. Bomboş."
Belki bu da onun alınyazısı, verimli beyinleri büyük kitaplara hamile bırakmak.
Reklam
Bir hayat kadını ağzından aşk
Ama aşkta her şeyimi vermiştim;yeteneklerimi, çabamı, duygularımı, en derin duygularımı.. Bir azize gibi, bedelini hiç hesaplamadan, elimde avucumda ne varsa hepsini vermiştim. Tek bir şey dışında hiçbir şey istememiştim, hiçbir şey:aşkın korunmasına sığınmak. Kendimi yeniden bulmak, yitirdiğim benliğimi yeniden kazanmak. Küçük görülmeyen, aşağılanmayan,tersine saygın ve üstün tutulan, duyarak yaşayan bir insan olmak.