Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Egitimcibiri
Egitimcibiri
@Egitimcibiri
Matematik Eğitimci
Okur
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.
Instagram instagram.com/egitimcibiri?ig...
90 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Fahrenheit 451- Ray Bradbury
Sizce itfaiyecilerin görevi nedir ? Yangın söndürmek mi? Yoksa evlerde kalan kitapları yakmak için yangın çıkarmak mı?
1953 yılında yazılan bu distopik kitaptan bahsetmek istiyorum size. Kitap okumanın yasaklandığı, hatta içinde insan olmasına rağmen ev yakılacak kadar tehlikeli görüldüğü bir dünya. İnsanlar tamamen uyuşacak şekilde sistemin istediği şeyleri izliyor. Düşünmüyor, sorgulamıyor, okumuyor.
Sanki bir yerden tanıdık geldi değil mi? 1950'lerde distopya olarak yazılan bu roman şuan hiç de distopik değil ne yazık ki.
Kitap fiyatlarının bu kadar arttığı bi dönemde bu kitabın öneri ile gelmek istedim size. Yoksa kitabı yıllar yıllar önce okudum.
80'li yıllarda anlatılanlara göre ülkemizde de çok fazla kitap yakılmış zaten. Her iki taraftan da.. Zaten eski zamanlarda yazılmış distopyalar günümüzde bir bir gerçek olmuyor mu? Tartışılacak bir konu.
Neyse.
Kitabı kurgu olarak cok beğenmeme rağmen dili su gibi akıp gitmiyor bence. Distopya seven biri zorlanmadan okuyabilir ama yine de.
Bu arada Fahrenheit 451 nedir dediğinizi duyar gibiyim.. Kağıdın yanma sıcaklığı imiş...
Bence zekice bir isim olmuş.
Distopya sevenlere önerimdir.
Akhilleus'un Şarkısı- Madeline Miller
Akhilleus'un Şarkısı bize İlyada destanı anlatan mitolojik bir roman. Olaylar, kişiler destanla birebir ve Akhilleus'un en yakını Patroklos'un gözünden aktarılıyor. Simdi en yakını dedim mesajlar sıralanacak. Akhilleus ile Patroklos'un aşkının özellikle ilk 150 sayfada oluşum süreci bize net bir şekilde anlatılıyor. Evet eşcinsel bir aşkı konu ediliyor ama zaten mitoloji bu konuda çok fazla öge içeriyor. Ayrıca kitap çok fazla bu ögeleri barındırmıyor. Yani olması gerektiği yerde olması gerektiği kadar yer vermiş yazar bunlara ve kesinlikle göze batmıyor. Ama yine de ben hassasım arkadaş diyorsanız okumayın.
Bu aşk sonrası Akhilleus'un Truva savaşına katılması, orada yaşananlar kısmına geliyor sıra. Ben okurken gerçekten o savaş meydanında yaşananları soluksuz okudum. Yazarın diline zaten Ben Kirke'den aşinaydım ama bu kitap beni çok daha fazla içine aldı.
Sadece Akhilleus'un savaşa hazırlanma ve kendini tanıma süreci, diğer kısımlara göre bir tık sakin kalmış diyebilirim ama oraları da oflayarak okumadım.
Mitoloji seven herkese kesinlikle önerimdir efendim. Keyifli okumalar
Masumiyet Müzesi- Orhan Pamuk
Eveeeetttt. Sizi okuyanları tam ortadan ikiye bölen bir kitap yorumu ile geldim. Okuyan ya çok seviyor ya da ciddi anlamda vakit kaybı, nefret ettim diyor. Şu ana kadar fena değil diyen duymadım. Siz okuduysanız fikrinizi yoruma yazmayı unutmayın lütfen.
Gelelim kitabın yorumuna. Kitap zengin çocuğu Kemal'in bir gün uzaktan akrabası olan Füsun ile karşılaşıp ona aşık olması ile başlıyor. Kemal , başkası ile nişanlı iken, nişanlısına hediye alacağı sırada tanışıyor Füsun ile. Uzun bir süre de ikisi ile birlikte devam ettiriyor birlikteliğini. Sonrasında Füsun 'un kendine farklı bir yol çizmesi ile devam ediyor. Kemal saplantılı bir şekilde Füsun 'a aşık. O kadar aşık ki içtiği her bir sigaranın izmaritini, elbiselerini , kısaca ona dair her şeyi saklayıp evlerini müze yapacak kadar da psikolojisi normal değil.
Kitap tamamen bu saplantılı aşk üzerine kurulmuş.
Bu bir aşk mı, değil mi en çok tartışılan kısmı burası. Kimileri kavuşamasa da deli gibi aşık bir çift gördüğünü söylüyor, kimileri ise toksik, tüketen, sağlıksız bir ilişki görüyor.
Siz hangi taraftasınız? Yoruma bekliyorum.
Ben mi? Ben sanırım tüm gerçekliği ile sevenlerdenim. Ama Kemal'in kalitesizliği, korkaklığı, iki yüzlülüğü (hakaret etmeden bitiremeyeceğim diye korktum:)) beni de okurken çıldırtmadı değil.
Önerimdir de diyemiyorum değildir de diyemiyorum. Toksik ilişki sevenler okusun diyorum
Okur Takip Önerileri
Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood
Size mükemmel bir distopya yazarın kendi deyimiyle "üstopya" incelemesi ile geldim. Öncelikle nedir bu üstopya? Kitabın içeriğini distopya içinde ütopya olarak görüyoruz. Yani hiçbir zaman umut bitmiyor. Korku dolu bir gelecek değil bizi bekleyen. Her şey olabildiğince gerçekçi hatta.
Kitap
Sis ve Gece - Ahmet Ümit
Herkese merhabalar. Sırada Ahmet Ümit'in roman dünyasına ilk adım attığı kitabının incelemesi var. Öncelikle daha önce Ahmet Ümit'in bir sürü kitabını okuduğum için bu kitabında daha tam olarak yazış tarzını bulamadığını söylemem gerekiyor. Ama bu kötü demek mi? Kesinlikle hayır. İlk roman için kurgu kesinlikle bir alkışı hak ediyor bence. Eleştireceğim noktalar ile sadece biraz fazla betimleme yapmış gibi geldi bana başlarda. Onun dışında ben katili tahmin edemedim bu sefer. Bi ara aklıma geldi. Yazar da oraya güzel bir atıfta bulundu ama sonradan güzel unutturdu bize.
Kitabın konusuna gelecek olursak istihbaratta görevli Sedat'ın sevgilisi Mine'nin kayboluşunu araştırdığı bir polisiye roman. Yine klasik Ahmet Ümit, istihbarat sorunları, örgüt sorunları, töre cinayetleri derken her şeye azar azar bir dokunup geçmiş. Hepsini önemsiyorum der gibi. Ama bu durum benim okurken tercih ettiğim bir şekil olmuyor.
Özetlemek gerekirse hiç Ahmet Ümit okumayan birinin çok seveceğini düşünüyorum. Daha önce okuyanlar da niye okudum demeyeceklerdir.
Önerimdir efendim.
Sıfır Noktasındaki Kadın- Neval El Seddavi
Öncelikle konu hassas. Çok hassas.
Ölümünü bir hücre köşesinde bekleyen Firdevs'in hikayesini duyan yazar Neval El Seddavi'nin hapishanede onu ziyaret etmesiyle başlıyor kitap. Bir kadın olarak neler yaşadığını, hayatın onu nasıl hayat kadını olmaya zorlandığını anlatan bir kitap.
Firdevs'in yaşadıklarını okurken mutlaka içiniz sıkılacak..
Hayatın Firdevse ne kadar kötü davrandığını, yaşadığı t,ciz - tec.v.zler sonrasında hayatına devam edebilmek adına kendi bedenini satmasını içiniz parçalanarak okuyacaksınız.
Sofu geçinen babasının eziyetleri, amcasının yaptıkları..
Ölümünden önceki 48 saatte hayatını anlatmış Firdevs, yazar Neval El Seddavi 'ye. Çok kısa bir kitap yaşadıklarına oranla. 48 saate sığdığı kadar.
Firdevs'in yaşadıklarını okumanız gerek.
Önerimdir efendim..
Sıcak Kafa- Afşin Kum
Karantina, pandemi, salgın gibi kelimeler günlük yaşamımızda bu kadar yer almışken, 2016 yılında bize bir salgını anlatan distopik bir roman yazan Afşin Kum'u hatırlatmak istedim sizlere.
Öyle bir salgın düşünün ki, insanların birbiri ile iletişim kurmasıyla bulaşsın. ARDS denilen bu hastalık 6 dk abuklama şeklinde konuşan bir insanı dinleyerek bulaşmakta. Sonra tamamen saçma bir sekilde konuşma ve kendinden beklenmeyen belki de şiddet içeren hareketler ile kendini kaybetmeye kadar giden bir hastalık. Esas kahramanımız Murat ise bu hastalığa yakalandıktan sonra iyileşen ilk insan. Ama kitaba ismini veren bir özelliği var artık. Ateşi yüksek ve kafası hep sıcak gezmektedir. Dolayısıyla SMK denilen Salgınla Mücadele Komisyonu ,bir deney faresi gibi incelemek amacı ile Murat'ın peşine düşer. Murat ise salgının başında hastalanmadan önce salgın ile ilgili yaptıkları çalışmaları ilerletmek için en güvendiği bilim insanı olan Özgür'ü aramak için yola çıkar.
Distopik eser sevenlerin mutlaka okumasını önereceğim çok kısa bir kitap. Dizisi de çok fazla ses getirmişti ve çoğu kişi izlemiş zaten.
Kitap ile ilgili hoşuma giden bir ayrıntı da kitabın editörlüğünü Alper Canigüz yapmış. Bu da benim için bir artı. Söylemeden edemeyeceğim
Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Fosforlu Cevriye- Suat Derviş
Size bir solukta okunacak, yormayacak bir antikahraman hikayesi ile geldim diyebilirim.
Yıllardır filmidir, tiyatrosudur, müzikalidir derken kitabını okumadığım Fosforlu Cevriye'yi aldım elime. Müzikalini izlemeden önce kitabı bitirecektim ama yetişemedim.
Cevriye sokaklarda doğmuş büyümüş, hayatını bedenini satarak kazanan, özgürlüğüne düşkün bir kadın. Kimseye bağlanmak istemeyen , her gün bir başka erkek ile hayatını geçiren Cevriye bir gün hayatını baştan başa değiştirecek bir adamla tanışır. Bu adam ona çevresindeki herkesten farklı davranır. Hatta o kadar farklı davranır ki Cevriye onun yanında Fosforlu olduğunu bile unutur. Ama kader ona bambaşka bir plan çizmiştir..
Suat Derviş yaşadığı döneme göre yine çok cesur bir roman yazmış bizlere. Edebi anlatım, benzetmeler vs bekleyenler okumasın ama dönemi, o dönemdeki kadınları özellikle de Galata'nın arka sokaklarında yaşanan hayatları gözler önüne seren bir roman. Bir çırpıda bitireceğinize eminim.
Çocuk, Köstebek, Tilki ve At - Charlie Mackesy
Öncelikle bu bir çocuk kitabı değil bence. Zor zamanlarınızda elinize alıp okuyabileceğiniz bir ruh rehberi
Kitaptaki karakterlerin birbiri ile konuşmasında geçen hemen hemen her cümle o kadar değerli, o kadar bize ders verici nitelikte ki keşke herkes okusa bu kitabı diyorum.
En sevdiklerimden bir kaç alıntı bırakacağım aşağıya.
Okumayanlar mutlaka ama mutlaka okumasını istiyorum bu kitabı.
"Bazen kaybolmuş gibi hissediyorum kendimi, " dedi çocuk.
"Ben de," dedi köstebek,
ama biz seni seviyoruz, sevgi insana yuvasını buldurur."
"İyilik görmek için bekliyoruz çoğu zaman... oysa kendine iyi davranmaya hemen başlayabilirsin,"
Ortaokul Düzeyi Kitap Önerisi
Zoe'nin Masasından- Janae Marks
Evett. Öğrencilerim ile okuduğumuz bir kitabın önerisi ile geldim bu sefer size.
12.doğum gününde hapisteki babası Marcus'tan bir mektup alan Zoe çok şaşırmıştır. Mektubu okuduktan sonra annesinin anlattıkları ve babasının yazdıkları arasında kalır. Sonrasında babasının ona anlattığı bir bilgi ile, suçsuzluğunu ispatlamak için bir maceraya girisir. En büyük hayali olan pastacılık, babası ile mektuplaşmaları ve suçsuzluk kanıtları aramak ile devam eden kitap benim öğrencilerimin çok dikkatini çekti.
Öğrencilerime, çocuklarıma okutacak kitap bulamıyorum diyenlere duyurulur.
Ortaokul öğrencilerine önerimdir efendim...
Patasana- Ahmet Ümit
""BEN ZALİMLER ÇAĞINDA YAŞAYAN BİR ALÇAKTIM."
Böyle vurucu bir giriş yapıyor Patasana hayatımıza.
Beni 8.sınıfta Ahmet Ümit'in kalemi ile tanıştırıp, hayranı olmamı sağlayan kitaptır bu. Sonrasında da ara ara okuyarak ilk aldığım o tadı almaya çalıştığımı itiraf etmeliyim.. #giresunokumakulübü olarak şubat ayı kitabı seçildiği için 4.kez okuyorum kitabı
Kitap Arkeolojik kazı çalışması yapan bir grubun eski Hitit uygarlığına ait tabletler bulmasını anlatıyor.
Fakat bu kazılar devam ederken yörede ardı ardına işlenen cinayetler kazı başkanı Esra ve arkadaşlarının canını sıkar. Acaba bu cinayetlerin , kazdıkları "Kara Kabir" ile bir ilgisi var mıdır?
Hikaye 2 koldan ilerliyor. Bir tarafta Esra ve arkadaşlarının günümüzde kazı alanında yaşadıkları,cinayetler ve çözme çalışmaları devam ederken, diğer tarafta tabletlerdeki yazman Patasana 'nin bize kendi dönemini, yaşadıklarını anlattığı tablet içeriği anlatılıyor.
Kitap hep bir aksiyon içinde devam eden, 2 taraftan giden hikayeyi birbirine nasıl bağlayacak diye merak içinde bırakıyor bizi. Ahmet Ümit'in kalemine aşina olanlar belki katili bulabilir diye düşünüyorum.
Hocam hiç Ahmet Ümit okumadım diyorsanız, başlayacağınız kitap budur diyorum.
Kesinlikle önerimdir efendim.
Harika Bir Hayat- Hikmet Hükümenoğlu
Açılın efendim. Uzun zamandır en zevk alarak okuduğum kitabın yorumu ile geldim.
Kitap 1919da başlayıp Demokrat Parti dönemine kadar uzanan, kurgu bir karakter olan Harika'nın biyografisi aslında. Ve kitap boyunca sürekli Harika'yı çevresinin gözünden okuyacağız.
Harika.. Kendini gerçekleştirme yolundaki en büyük engeli olan annesine rağmen, hayalleri olan , yetenekli, kendi ayakları üzerinde duran ve özel güçleri olan genç bir kadın. Bazen H.Kara olan bir şair, bazense H.Ak olan bir tiyatrocu. Bu Harika kadının çocukluğundan beri kendi potansiyelini bulma sürecini okumak beni çok fazla heyecanlandırdı.
Kitap ilmek ilmek dokunmuş bir kitap. Nazım'ın adının geçmesi, Suat Derviş ile Harika'nın tanışıklığı, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Tan gazetesi... O dönem olan bütün önemli olaylar var kitapta. Mükemmel bir kurgu ile de birbirine bağlanmış. Sayfaların altına yerleştirdiği dipnotlar ile de yazarımız gerçek tarihi kısımları da bize anlatmış.
Ve Kamuran.. En sevdiğim karakterlerden. Harika'nın Kendini bulma sürecinin en iyi mimarlarından.
Gülizar, İrfan , Fuat ve tabi ki Selçuk... Ah spoiler olmasa neler diyeceğim. Melek Hanım hariç hiçbir karaktere kızmadım. Hepsini çok güzel içselleştirdim ama Melek Hanım olmuyor. Öfkem dinmedi.
Çok anlatıp, spoiler vermek istemiyorum. Zevkle okuduğum bu romanı yazdığı için Sevgili @hikmeth na teşekkürü bir borç bilirim
Harika sen uzun zaman aklımdan çıkmayacak bir karakter olacaksın..
Önerimdir efendim mutlaka okuyun.
Kör Baykuş- Sadık Hidayet
Şimdi ne yazsam nerden başlasam bilmiyorum. Çok fazla merak ediyorum bu kitabı yazan oldu. Onların sorumluluğunu hissederek anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle Sadık Hidayet İran Edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olarak anılıyor ama Fransa hayatında önemli bir yer kaplıyor.
Psikolojik olarak iyi olmayan yazarımız
Gurur ve Önyargı- Jane Austen
Yıllar önce kitabı ilk okuduğum dönemde, bir aşk romanı okudum demiştim. O zaman da çok beğenmiştim ama ocak ayında #giresunokumakulübü ile okuduğumuz zaman kitabın içine daha çok girebildiğimi düşünüyorum.
18.yy'da kadın yazarların erkekler arasında kendini var edemediği bir dönemde "By a Lady"
Bayan Ming'in Hiç Olmayan 10 Çocuğu- Eric Emmanuel Schmitt
Çinde tek çocuktan fazlasının yasak olduğu , yasağın delindiği taktirde ödemenin neredeyse imkansız olduğu cezaların verildiği bir dönemde nasıl olur da Bayan Ming'in 10 Çocuğu olur?
Bayan Ming bir tuvalet bekçisidir. İş için sürekli Çin'e giden bir Fransız İş İnsanı ile ettikleri sohbet esnasında ona 10 çocuğunu anlatmaya başlar. Bu 10 çocuk nasıl mümkündür?
Çok kısa, çok tatlı, okuyamıyorum bu ara bana akıcı, hoş bir kitap öner diyenlere önerimdir. Zevkle okudum.
