Ben üzgündüm,ama onlara, "Yorgunum," dedim.
Sayfa 106
Biraz daha durakladı, sonra ayağa kalktı. Bir adım attı. Ben kımıldayamadım.
Ayak bileğinin dibindeki sarı bir parıltıdan başka hiçbir şey görünmedi. Bir an hareketsiz kaldı. Çığlık atmadı. Bir ağaç gibi yavaşça devrildi. Kuma düştüğü için hiç ses çıkmamıştı.
Sayfa 105
İnsan evcilleştirilmeyi kabul etti mi, biraz gözyaşı akıtmayı da göze almalı...
Sayfa 97
Okur Takip Önerileri
"Ama gözler kör. Yüreğiyle bakmalı insan..."
Sayfa 95
Şimdi onu daha da narin hissediyordum. Onu korumak sakınmak istiyordum; sanki hafif bir esintinin söndürüvereceği küçücük alevdi...
Sayfa 93
"Buralardan görülmeyen bir çiçek sayesinde yıldızlar güzel."
Sayfa 91
"Su yürek içinde iyidir..."
Sayfa 91
"İnsan yalnız yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez. "
Sayfa 85
"İnsanların arasında da yalnızdır insan,"
Sayfa 72
"Ne yapıyorsunuz burada?"
"İçiyorum,"
"Niye içiyorsunuz?"
"Unutmak için,"
"Neyi unutmak için?"
"Utancımı,"
"Niçin utanıyorsunuz ki?"
"İçtiğim için!"
Sayfa 52
"O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral. "En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
Sayfa 46
Ve bir sabah tam güneş doğarken ortaya çıkıverdi.
Sayfa 34
"İnsan bir çiçeği severse, milyonlarca ve milyonlarca yıldızda tek bir çiçek açarsa, işte o yıldızlara bakarak mutlu olur. Kendi kendine şöyle der:'işte orada, o yıldızlardan birinde benim çiçeğim.' Ama koyun çiçeği yedi miydi bütün yıldızlar kararıverir... Buda hiç önemli değil, öyle mi?"
Sayfa 32
Çok gizemli bir ülke şu gözyaşları ülkesi.
Sayfa 32
Altın renkli saçları rüzgârda dalgalanıyordu.
Sayfa 31
" Dikenler hiçbir işe yaramaz. çiçekler kindarlıklarından dolayı dikenlidirler..."
Sayfa 30
Artık ne mutlu ne mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu.
Her şey geçip gidiyor.
Bu yıl yirmi yedi yaşıma gireceğim. Saçlarım beyazladı diye insanlar genelde kırkımı geçtiğimi sanıyor.
Sayfa 112 - İthaki yayıncılık
Başımda şiddetli bir ağrı var. Belim buz gibi alnım alev alev.yanıyor. Ayağa her kalkışımda ya da öne doğru her eğilişinde âdeta içi dalgalanan bir sıvıyla dolu olan benim kafatasımın çeperlerine çarpıyor.
Çırpınırcasına titriyorum ve ara sıra kalemim âdeta galvanik bir akımın etkisiyle sarsılan elimden düşüyor.
Gözlerim duman İçinde kalmışım gibi yanıyor.
Dizlerim ağrıyor iki saat kırk beş dakika sonra iyileşeceğim.
Sayfa 61 - Türkiye iş bankası kültür yayınları
Arada bir kendime "Hayallerin nerede?" diye sorarım. Ama başımı sallayıp, "Yıllar ne çabuk geçiyor!" demekten başka çarem olmaz. Bu kez başka sorular gelir aklıma:"Peki yıllarını ne yaptın?"
Sayfa 33 - Halk kitabevi
Küçük Prens
"Bir gün," demiştin bana, "günbatımını tam kırk dört kez izledim!"
Sonra da, "Biliyormusun," diye ekledin. "İnsan günbatımını çok üzgün olduğunda seviyor."
"O sırada çok üzgün müydün?" diye sormuştum. "Hani şu kırk dört günbatımı izlediğinde?"
Ama küçük prens hiçbir şey söylemedi bu soruma karşılık.
Sayfa 28
Aşk böyle güzel birşey olmamalı...
"O, yüksekten korkuyor ama baş döndürücü olmayı seviyor."
Sayfa 54 - Martı yayınları, Ezel Alp Tekinoğlu
Wattpadd
"insan cehennem basamaklarını inmeden cennetin ne olduğunu nasıl bilebilirdi ki?"
Sayfa 304 - Martı yayınları
