-Canımı sıkmaktan zevk alıyorsun.Zavallı sinirlerime hiç acıman yok.
-Beni yanlış anladın hayatım.Sinirlerine büyük saygım var.Sinirlerin benim eski dostum.En az yirmi yıldır ısrarla sinirlerinden bahsetmeni dinliyorum.
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz?
Düpedüz sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır?"
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söyle meye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz , kadınları insan sırasına koymuyoruz.
Nerede o eskilerin,dillere destan şiirsel aşkları?Şimdilerde,"çıkmak"diyorlar beraberliklerine.Üç gün çık,gez,toz; dördüncü gün herkes kendi yoluna.Bu yüzeysel ilişkilerin neresi aşk?