Protesto ediyorum. Bütün dünyayı kendilerine mal ettikleri için, kadınlara sadece, kendilerinin geçemeyecekleri daracık yolları bıraktıkları için, erkeklere isyan edesim geliyor.
Sen şu babalığını ne zaman gösterirsin, Allah Baba? Vınlayan bir bombanın, benim bir yaşındaki oğlumu, ufacık oğlumu parçalamasına göz yumdun, bu mu babalık? Onun öldürülmesine ses çıkarmadın, bu mu babalık? Ne dersin, Allah Baba?
Herkes birdenbire gerçeği söylemeye kalkışsaydı halimiz neye varırdı? Bugün gerçeğin birazını bile öğrenmek isteyen var mı? Ha? Var mı? Sizin asla unutmamanız gereken hakikatlerdir bunlar.
Bireysel düzlemde başımıza ne geliyorsa, kendimizi bu kadar kurcalamaktan geliyor bence. İnsan denilen makine çok bızıklanınca bozuluyor. Herkes gibi benim de işin içinden çıkamadığım, umutsuzluğun doruklarında gezindiğim zamanlar oluyor. Ancak önceye ve sonraya takılıp kendimi harap etmemeye uğraşıyorum. Bugünden başka hiçbir güne yüz vermiyorum. Biliyorsun ki geçmişi sevmem, gelecekle işim olmaz Osman.
İnsanın kendi kendini suçlamasının keyif veren bir yanı vardır. Kendi kendimizi suçladığımız zaman başka birinin bizi suçlamaya hakkı kalmadığını düşünürüz. İnsanın ruhunu suçluluk duygusundan arındıran şey itiraf etme eyleminin kendisidir; günah çıkartan rahip değil.
Yürümeye devam ettiğimde, diğer canlıların barbarlığımız karşısında ne hissettiğini düşünmeden edemiyordum. Durmadan vahşet getiren yol arkadaşları olduğumuz doğruydu. Daha da tuhafı insanın bir tek kendisini yaşam talebinin öznesi sanmasıydı. Yaşam, her canlıda aynıydı hâlbuki; insanda, hayvanda, bitkide. Bütün canlıların yaşamdan istediği ve yaşamın onlara vaad ettiği şey aynıydı. Bir karıncayla bir insan eşit haklara sahipti. Sadece kendi evimizi ateşe vermiyorduk.
Gitarını bıraktı, kasiyerin duvarına nanik yaptı. "I Love You" ya ne sandın? Bir kendime I Love You! Sevebileceğim tek aşağılık, tek salak kendimim - kendimim - kendimim.
" İnsanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi."
" Hayatın rezillikleri, insanların çektikleri acılar ve beni kahreden bütün öbür şeyler üzerine anlattıklarıma karşılık bana verdiği tek yanıt buydu : Katlanmalıyız Alyoşam! "
" Evet. İşte sana akıl, git ve yaşa! Ama insanlara hem çok az hem de eşitsiz dağıtılmıştır akıl. Keşke herkes aynı şekilde akıllı olsaydı! Ama öyle değil işte. Kimi anlar, kimi anlamaz, kimi anlamak bile istemez!