Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülden Gümüş

Gülden Gümüş
@Guldenizada
Kitap okumak; yemek yemek, su içmek gibi benim için. Okumadan yapamayangillerdenim ben de.
Siz şimdi belki muhabbet neden hasıl olur diye düşünürsünüz. Nenize lazım! Gönlünüzde muhabbet yok mu? Bulmaya çalışın. Var mı? Etrafınıza bakın. Yerleri daima bahar, gökleri daima Şafak görürsünüz. Her yaprak nazarınızda canlanır; bir tûti kesilir, size tatlı gönlünüzün sırrını, sefasını söyler. Her bulut gözünüzün önünde açılır, bir tel gömleğe döner, size hayal meyal sevdiğinizin sinesini, gerdanını gösterir.
Reklam
"Ne zaman yüzüne baksam,gözlerim sanki benim aksimi kaybedip de ruhunu teslim edecek kadar mahzun duruyor. Hangi tavrına dikkat etsem, bana halk diliyle,Senden ayrılırsam ölürüm" diyor. Beni seviyorsun öyle mi?
Sevdanın en büyük lezzeti böyle ayrılıklardır. Şimdi ayrıldık mı, birbirimizden başka düşünecek bir şeyimiz kalmaz. Dünyada üzerimize ne kadar bela, ne kadar keder gelirse gemiye dokunan dalgalar gibi gelir çarpar, bir kere vücudumuzu yerinden oynatır, yine o anda geçer gider. Ya o kavuşmanın tadı?...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir kere kendini, bir kere kendi cinsinden olanı düşün. Biz neyiz? İki arşın boyunda bir yaratık. Elimizde ne var? Ne olduğu bizce bilinmeyen bir akıl ile birkaç lokma etmen, birkaç damla kandan yapılmış bir gönül değil mi? Ya biz o akıl ile, bu kalp ile neler yapmışız? Neler yapıyoruz? Ölmüyor insan öyle; gülle ile, kurşunla, ateşle, su ile ölmüyor; ecelini bekliyor. Dünyada bir şeyin görünüşüne inanma! Bir memleket mi gördün? Kargir binalarını mı beğendin? Bir kere duvarlarının deliğini karıştır. Bak içine ne iğrenç renkli yılanlar, ne korkunç kıyafetli akrepler bulursun.
Gerçekten de hüzün, acı ve çaresizlik dışında hiçbir duyguyu koluna takmadan tek başına, çırılçıplak, sessizce, teklifsizce gelip çalıveriyordu kapıyı ölüm. Konuşmanın anlamsızlaştırdığı boyutta, meydan okuyordu geride kalanlara.
Reklam
Şimdi bile korku duymadan hiçbir üniformaya bakamam. İnsanın yaşamını tehlikeye koyarak yakın bir akrabasının yaşamını koruması doğru ve akılcıdır. Ama kan dökmek veya sakat bırakmayı iş edinmek ha, asla, asla, asla.
Nasıl Tanrı'nın çocukları yeryüzü kızlarıyla birleşiyorsa, tıpkı öyle ruhların soluk alış verişi olan müziği bir yığın söz ekleyerek bozuyorlar. Bunlar ancak nasırlı ruhları kavrar, onları sarar.
Her şeyde çıkarlarını bilen satıcılar midesine düşkün olanları yürümek sıkıntısından kurtarır.
Sesi gittikçe yükseliyordu, insan olur olmaza namuslu mu, yankesici mi diye araştırmadan güvenecek kadar çabuk kanarsa, elbette acınmaya layık değildir. Ama gene de size acımaktan kendimi alamıyorum.
Ögrendim ki dış dünyan ne kadar güzel görünürse görünsün, önemli olan içerde kalanlarmış. Ve iç dünyan karışıksa, sağlıksızsa, dışarda elde ettiğin hiçbir şey seni mutlu edemiyor. Beri yandan, eğer iç dünyan sağlıklı ve eksiksizse, dış dünyadaki en basit ve en temel şeyler bile yüreğini ve ruhunu doldurmaya yetiyor. Hayatin en büyük hazineleri içsel olanlar dostum. Emerson'un dediği gibi;"Zengin bir yürek olmazsa, servet çirkin bir dilencidir"
Reklam
Hayatın amacı mutlu olmak değildir. O hayal edebileceğin en ben merkezli yaşam türüdür...daha mutlu olmakla değil de, daha değerli olmakla uğraşsak işte o zaman değişir dünya.
Ebeveynlerin çocuklarını tanıdıklarına, çocuklarını anladıklarına inanmalarının ne tuhaf olduğunu düşündüm. On sekiz ya da on beş ya da on iki yaşında olmak nasıl bir şeydi, hatırlıyorlar mı? Belki de çocuk sahibi olunca çocuk olmayı unutuyorlardır. Senin on yedi, benimse on üç yaşımızdaki halimizi hatırlıyorum. Anne, babamızın kim olduğumuza dair en ufak bir fikri yoktu, eminim.
Hak etmeyene sunulmayacak kadar değerlidir sevgi
Sayfa 245Kitabı okudu
Sorular, yanıtsızları kadimleşerek lanetli sırlara dönüşmüş sorular; bildiğim ne varsa hepsinden kuşku duymama yol açan sorular, beynime üşüşecek aklımı karıştıran sorular.
Sayfa 236Kitabı okudu
Yaşam nerede bitiyor,ölüm nerede başlıyordu. Yıllarca ölümü beklemiş olan Padişah'ın en büyük meraklarından biri buydu. İdam emrini verdiği insanlara kötülük yaptığının farkında bile değildi. Mademki kullarının hayatı onun elindeydi, o da bir Tanrı gibi istediği gibi o canı alıveriyordu işte.
Sayfa 100Kitabı okudu
425 öğeden 406 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.