Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Hatice
Hatice
@Guneeyy
17 kütüphaneci puanı
937 okur puanı
Kasım 2016 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Türkiyede Çocuk gelin, İranda kadın, Latin Amerika da çocuk işçi ve Avrupa da çocuğa tecavüz gibi farklı coğrafyalardan değişik örneklerle dokunulmamış! Kadınlar var bu kitapta..daha doğrusu insan yerine konulmadan hayvanca dokunulan kadınlar..çok akıcı bir dile sahip bu kitabı şimdilik yarım bırakıyorum..çünkü ruhumu yaraladı anlatılanlar..yaşadıkları Acılar o kadar gerçekçi anlatılıyordu ki devam etme gücü bulamadım kendimde..kitap belki ilerleyen zamanda tekrar karşıma çıkar ve oku beni der kimbilir.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mehmet Coşkundeniz Aşk Doktoru ünvanını kesinlikle hakediyor diye düşünüyorum bu kitabını okuduktan sonra. Öncelikle çok samimi ve gönülden yazılmış bir kitap. Yer yer okuyucu mektupları da örnek olarak yer alıyor. Bir erkeğin gözünden bir doktor tavrıyla samimi yazılar eminim herkesin hastalığına göre şifa olacaktır. Tabiiki iyileşmek isteyen yada derdim ne diye düşünenlere..
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
'' Bişnev, dinle...Sana Hakk'ın hitabı geliyormuş gibi dinle. Bu duyuşa işaret etmek için 'Bişnev' diyorum ve söze 'be' ile başlıyorum. Zira dinlemek bu mananın besmelesidir.''
diye başlıyor 18 beyitin ne dediği..her beyitte 'dinle ney'den' boyutunda ney'in kamışlıktan başlayarak ve insanla benzerlikleri ve aşk anlatılıyor..18 beyit insanı manada hoş bir gezintiye çıkarıyor..herkes kendi manasına ve içinde saklanan sırra göre anlayacaktır..bende müthiş bir tad bıraktı..tabiri caizse ruhumun da dinlediğini hissettirip yuyup yıkadı..yaklaşık bir yıl önce almış olmama rağmen şimdi okuyabilir olmam da tesadüf değil diye düşündüm..nitekim her kitabın bir okuma zamanı var ve kitap bizi çağırıyor diye düşünenlerdenim..
okuyun..içinizdeki sırrı dinleyin..dünya toprağına ekilen kendinizin nasıl büyüdüğünü nasıl bir tohum olduğunuzu ve ne meyve verdiğinizi görmeye çalışın..
Okur Takip Önerileri
176 syf.
5/10 puan verdi
Tahmin ettiğiniz üzere Hayati Sır bir müstear ad. Kitabı aldığımda çok heyecanlanmış ve diğer kitaplarını da almayı düşünmüştüm. fakat okudukça bu fikrim değişti. insanların merakını celbedecek 'Sır' lı bir isim ve şiirsel bir dil tekrarlar yüzünden çok sıkıcı bir hale getirmiş kitabı ve anlatımı karmaşıklaştırmış..Karmaşıklık içinden seçilen üç beş kelime ve cümle var totalde yada ben o kadarını seçebildim desem daha doğru olur sanırım.''istanbul mehdiyet şehri'' '' şeytanın hızı yavaşlatılmalı'' '' şeytan teknolojik aletlerle ve radyasyon ile bizi kuşattı'' '' kelimelerde gizli mehdiyet'' '' insan kalemdir'' '' anne Rahimiyetin tecellisidir'' '' Bir'' gibi..
popüler mehdiyet söylemlerinden fazlasını umanlar benim gibi hayal kırıklığına uğrayabilir..ama meraklısına ve ben anlarım diyene ''buyrun'' deriz.
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Göz doktoru olan yazarın genelde tıbbi terimler ve bilimsel kelimeler kullanarak kısa kısa anlattığı konulardan oluşan güzel bir kitap. sayfa sayısının azlığına bakmayın çünkü dolu dolu bir 122 sayfa.. ilgilenenler için kuantum fiziği, epifiz bezinin önemi ve kozalağa benzemesi, üçüncü gözün yapısından salgılanan hormonların melatonin, seratonin ve DMT'nin hayattaki etkileri..dalga ve parçacıkların yapısı..kader, zaman ve ruhun bile bir müddet sonra gelişen teknoloji sayesinde açıklanabilir olduğunu görmeye ömrümüz yeter mi diye düşündüm.. bilim adamları parçacık teorilerinden boşluk diye birşey olmadığını ve bunun da bir enerji olduğunu, hayatın 4 boyutu değil de 11 boyutu olduğunu, foton deneylerinde bakan kişiye göre sonucun değiştiğini ve buna bağlı olarak kader konularını nasıl da açıklamaya başladıklarını anlatmış..en çok etkilendiğim şey ise eski mısırda RA nın gözünün beynin dikey kesitiyle nerdeyse aynı olduğu şekildi..ve ikonlarda kozalak şeklinin kullanıldığıydı..hele de sümerlerin bir uzaylı topluluğu olduğu iddiası şok etkisi yaptı..
okunası bir kitap..tavsiye ederim..
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba başladığınızda, kendinizi New York un ışıltılı gecesine bakarken bir gökdelenin son katında samimi üç dört genç girişimci Türk işadamının masasında tatlı sohbetinde buluyorsunuz. memleketten uzak bu ışıltılı şehirde belli akşamlarda buluştuklarında mekana da alıştırdıkları demli çay yapma işi ile demli çayları yudumlarken Tekin,Hakan,Ali ve doktor olan Hulusi bey in o esrarlı ledün kokan sohbetleri alıp götürüyor sizi..Hulusi Bey ki onlardan yaşça çok büyük üstad..size bir sır vereceğim ile başlayan sözleri ve Tekin in araştırmaları üzerine kurduğu şirketlerin araştırdığı şeyler okuyucuyu içine alıyor..Tekin in fen ilmiyle bulduğu şeyler Hulusi Bey in hocasından öğrendiği şeylerle harmanlanıyor..konuşulanlar arasında neler yok ki.. paralel evrenler ve anda yaşamak,zamanda geri gitmek, su enerjisi, Hızırla yapılan yolculuk, rüyalar..konuların orjinalliği ve akla yatkın açıklamalarıyla enfes bir kitap..
Hiç böyle düşünmemiştim diyerek okuyacağınız..aa sebebi buymuş diyeceğiniz, burdaki sır bu muymuş vs gibi düşünce anaforunda beyin,kalp ve ruh yıkanması yaşatan kitap.. kesinlikle yazarın diğer kitaplarını da okumak isteyeceksiniz tıpkı benim gibi..ve öğrendiğiniz sırlı bilgileri uygulamak isteyeceksiniz..çünkü bildikten sonra yapmamak ciddi bir sorumluluk getirir.. bilmeden yapmanın bir özrü vardır fakat bilerek yapmamak işte bunun bedeli nedir size kalmış..
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
çekim ilkeleri başlıkları altında 100 çekim ilkesinin anlatıldığı ve örneklendirildiği müthiş bir kitap..kadın erkek ilişkilerinde farkında olmadan yapılan hatalarla yüzleşmek isteyen herkes muhakkak okumalı..özellikle de bayanlar..çünkü ilişkisinde mutsuz olmasının sebebinin ''fazla iyi kız'' davranışı olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyor artık.. son çekim ilkesi ise aslında kitabın kalbi '' en büyük çekim ilkesi haysiyettir.''
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarıyla tanışma ve görüşme fırsatımın da olduğu müthiş bir kitap..12 kitaplık bir seri şeklinde düşünülen serinin ilk kitabı..kendinizi İlahi aşkın şifalandırdığı bir yolculukta hissediyor ve sorulan soruların aslında sizin de nefsinizden kopup gelen sorular olduğunun farkına varıyorsunuz..adım adım gelen bir şifalanma hissedilir düzeyde..akıcı bir dil ve adım adım yönlendiren bir bilinç düzeyi şifalanması..
bakış açınızın değiştiğini hissedin farkedin ve dileyin okurken..
farklı kapılar açıldığını göreceksiniz..
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
çok samimi ..yürekten kopup gelen kelimeler ki yüreğe işliyor.. okuyucunun içine işleyen yer yer ağlatan o masumluk..7 yaşında yatılı okula verilmiş bir çocuk kalbinin derinliklerinin penceresinden kudüs.. o sokaklarda geziyor ve orda hissediyorsunuz kendinizi..o çocuğun babasının annesinin bir adları bile yok..yazarın kendisi muhtemelen çünkü kendisinin de çerkez bir annesi var .. bazı sahneler o kadar gerçek ki ancak yaşanmış olabilir diyorsunuz.
Kudüsü bu gözle okumayı çok seveceksiniz.. din ve milliyet duygularından uzak insan olmanın incelikleriyle nasıl bakılır işte bu kitapta bu var..
okunmalı okutulmalı..
243 syf.
5/10 puan verdi
kitap bir kaç bölümden oluşuyor..önce şems in ağzıyla başlayan anlatım ve makalat kısmı .. sanki tam toparlayamamış yazar maksadını.. ordan burdan çorba gibi olmuş..dilbilgisi hataları da çoktu yani iyi redakte edilmemiş maalesef..içerik ise makalat a kadar çok zevkli iken ordan sonrası kopuk..keşke sonuna kadar hep şemsin ağzıyla anlatıma devam edilseydi..bazı yerleri hiç anlayamadım desem yeridir gerçi bu benim eksikliğimdir muhtemelen Şems i anlama kapasitem olmamasındandır belki ama bence yazar da anlamamış ki tam toparlayamamış hem konuyu hem yazımı..
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
mehmet ali bulut bey in programlarını da defaatle izlemiş biri olarak sanki konuşuyor ve sohbet ediyorcasına kaleme aldığı bu güzel eserini çok beğendim diyebilirim..çok samimi bir dil ve dolu dolu iyi araştırma yapılmış ve hazmedilip bize sunulmuş bir kitap..herşeyin yeme içme ile başladığını güzelce izah eden ve bunu kendi adıma bilmediğimi anladığım dolu dolu bir kitap..arkadaki şematik listeye indirgemeden okuyup hazmedilmesi gerekiyor aksi halde çok yazık olur bize ve haksızlık olur yazara..
·
Puan vermedi
kitabı yarım bıraktım çünkü elif şafağın kendini tekrarlayan ve meşhur tarihsel şahsiyetleri betimleyip hayal dünyasında geliştirerek prim yapmaya çalıştığını ve bunu yaparken de aralara serpiştirdiği tecavüz taciz vs bilmem ne gibi olaylarla bazı konularda takıntılı ve her kitapta bu takıntısının tekrarı olduğu kanısı ve kanaati hasıl oldu ..mimar sinanla ve o dönemin şartlarıyla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan bir kitap..bari adı da kullanılmasaydı büyük zaatın diyorum da onun da bir amacı var tabi popülarite ve merak edilme dürtüsünden faydalanmak gibi..
420 syf.
8/10 puan verdi
Elif Şafağın ilk okuduğum kitabıydı..hayal ürünü var tabii ki de..elif şafak çok güzel çalışmış dersine ve topladığı bilgileri o kadar güzel harmanlamış ki..yazılanlar doğru ya da yanlış fakat Şems i hiç bu kadar merak etmemiştim..ve içimden en temiz duygularla keşke Şems ile tanışsaydım onu görseydim konuşsaydım demekten kendimi alamadım..konyaya çok kez gitmeme rağmen Şems in türbesine koşmak hiç aklıma gelmemişti..
143 syf.
·
Puan vermedi
kitabın orjinal adı Öksüz Turgut ..bu adla basılanı okuyorum..müthiş bir anlatım gerçekten..filibe neresi Niğbolu neresi diye düşünen varsa söyleyim çünkü eminim unutanlar vardır..bulgaristan sınırında bir yer Niğbolu..okudukça evvel bağlar bizim idi demekten kendimi alamadım..her vatan toprağı el oldu bize..
