Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum artık
Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni
Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada
Ve şu saat geldiğin anda
Durabilir sevincinden
Zaman çıldırabilir
Çünkü benim dünyamda
Ölümsüzlük, seni sevmek demektir.
Gururunu çöpe atmış bir kadın
Hata diyemezsin adına,
Kendi kararındı
Şimdi bulutlardan boşanan yağmurlar gibi
Söyle kanayan yaram
Kim ıslanır
Kendisi susuzluktan kıvranırken
Vefasız sevdalara su taşıyan gönül
Kanadıkça kabuk bağlayan yaralar gibi
Söyle yüz karam
Kim uslanır
İnsan büyüdükçe
Hayalleri küçülürmüş
Her yaşın ayrı bir gerçekliği var
Ayrı bir gerçekleri yüze vuruşu
Ceplerde tek kuruşun kalmadığı gün
Yürürken yalnızlığıyla kol kola insan,
Geçmişin yanlışlıklarını da alıp sırtına
Gönül titreten hayaller olmadan
Gerçeklikle yüzleşmeye gidermiş
Üstelik, içine dolup taşan tüm aşkların nefrete dönüştüğü bir günde
Ağlayacak tek damla göz yaşının kalmadığı
Derin muhabbetlerin, saf sevgilerin olmadığı
Kimsenin yarasını sarmadan
Ve kimse yarasını sarsın diye beklemeden
Çekip gidermiş insan
Bir şehirden, bir ülkeden değil belki ama
Bir zamandan
Bir kucaktan
Bir gönülden