Sitem
Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim Kırmak istememiştim duygu filizlerini
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek
Acıyı bile ters yüz eden İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde
Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim İnsanlar içinde üşüdükçe
Güvenle gelebileceği
Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir? Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim
Ben ona sabah olamasam da
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dinlendireyim istemiştim Üşütmek istememiştim.
Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında
Gecikmiş... İnce... Güzel ve uzak...
Biraz da kendime istemiştim
Sevgi adına
Şükrü Erbaş
"seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben... evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım... yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını...
kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi... güzellik, insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı... kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu... bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes...
koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar... incelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti... şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu...
gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi... seni korumak için karşı durdum tüm bunlara... dünyayı senden geçirerek sevdim... geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme...
günlerdir yoksun... öfkeni bile özledim... nasıl bir uzaklıktan geleceksin bilemiyorum... ayrılıktan medet umar oldum... kaşlarının işaret ettiği yerde duracağım...
ömrümden öteye taşıdığım çocuk... ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim..."