Kısacık bir ömür, baba nefreti, yazdığı şiirler, mektuplar, anne baskısı, hırs, intihar denemeleri, okuduğu onlarca yazar-kitap, evlilik, iki çocuk, aldatilma, istenmeme, düş kırıklıkları, Sırça Fanus, Lady Lazarus, intihar...
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,5bin okunma
Milli mücadele yılları... Bir ulusun makus tarihini değiştirmek üzere olan adam burada da okumayı bırakmaz. Binbaşı Mahmut Bey'in kaleminden şunları okuyoruz: 'Bugün (21 Ağustos 1922) Akşehir'deyiz. İki gündür Paşa, Çalıkuşu romanını okuyor. Öyle beğendi ve sevdi ki...'
Olağanüstü bir geceyi anlatan olağanüstü bir kitap. Zweıg dili, anlatımı o kadar başarılı o kadar lezzetli ki okumaya başladığın anda kitapla bir oluyorsun sanki karakterin yolculuğu senin yolculuğun oluyor başta sonra karakterin kendisine dönüştüğünü hissediyorsun ilerlerken. Onunla beraber kayboluyor, acı çekiyor, kendini bulup mutlu olduğunda sende acılardan kurtulup mutlu oluyor, huzura kavuşuyorsun. Bunu diğer kitaplarında da hissetmiştim. Kitabı bitirdiğinde öylesine kitap okumuş gibi değil de ordaki yaşantıyı yaşayip, tecrubesini hayatına katmış gibi hissediyor insan. Bunu bize hissetiren çok az yazar veya kitap vardır bence.
Bu yüzden Zweig' ın kitaplarını toplu bir şekilde tehmin edip belli aralıklarla okumamız gerektiğini anladim..
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,5bin okunma
Her şeye rağmen, ne pahasına olursa olsun yazacağım. Bu benim hayatta kalma savaşımdır. Diyen Kafka' nın yanından ayırmadığı sözcük defteri bu. Max Brod'a ölümümden sonra yok et dedikleri arasında. Bu defter de Kafka' nin birçok hikayesinin, birçok başyapıtının tohumlarını attığını da görürüz. Aforizmaları olağanüstü. Bir daha okuyacağım mutlaka :)
Kafka Dönüşüm' ü yazdığı dönemde Felice ile birliktedir. Ona yazdığı mektuplarda küçük bir hikaye yazmaya başladığını söyler. Küçük hikayesinin adının 'Dönüşüm' olduğunu onun için biraz dehşet verici ve onu korkutabileceği için şuan göstermemesinin daha doğru olacağını söyler. Ama küçük hikayesi bittikten sonra ona okuyacağı sözünü de verir. Ilerleyen mektuplarda hikayesinin her bölümunde kendini karaktere ( Gregor Samsa) nasıl kaptırıp ruh haline büründüğünü de anlatır. Ilerleyen mektuplarda hikayeyi bitirdiğini sonunun onu mutlu etmediğini hiç kuşkusuz daha iyi bir son yazabileceğinden bahseder.
Hikayesine baktığımızda;
Gregor a böcek diyerek hile yapmış oluruz. Kafka dönüşümünde kullandığı sözcük ' haşarat' anlamına gelen çok daha üstü kapalı bir sözcüktür ve gerçek bir yaratığı ifade etmekten çok zararliligi ve iğrençliği çağrıştırır yani aile, arkadaş, patron ve toplum tarafindan bir hiç yerine konulma oluşumumuzun resmedilmesidir aslında. Babasının sırtına acımasızca sapladığı o elma, o sırtında kalıp çürüyüp giden elma... Dönüşmüştür Gregor, acizdir, çaresizdir, gerçektir. Bizdir.. Hepimiz Gregor Samsa'yiz...
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
Kitapların seneryolastırılıp filme çevrildiğini sıkça görürüz. Bazen beğeniriz filmi bazen de beğenmeyiz. Işte bu elimizdeki kitabımız da tam tersi senaryosu Tom Schulman tarafından yazılan filmin romanı. Filim 1989 da çekilmiş ve birçok ödüle layık görülmüş. Anafikri ve oyuncularıyla her dönem beğeni topladığından romana çevrilmiş. Filmini önceden izleyen bilir her detay fazlasıyla yer edinir kitapta, filmde olmayan bir sahne yok. Kitap ülkemizde ortaokul ve lisede yıllık okunması zorunlu kitaplardan biriydi bir ara. Bize 'Carpe Diem' i kazandıran bu eser(film ve kitap), okuyanlara yeterince ilham vermiştir umarım..
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,1bin okunma
Konu bir kazak komutanının savaşlarla geçen hayatıyla ele alınırken, aynı zamanda kazak yaşam biçimini kültürünü, dinlerine olan bağlılıklarını da görürüz Milliyetçilikleri hakkında bütün milletlerin en iyisi olduklarinin durmadan altını çizmişler. Okurken yaşadığımız mekanik hayattan bir an ayrılıp ılık bir bahar günü uçsuz bucaksız bozkırlarda dolaşır gibi hisseder insan. Okuduğum ikinci Gogol kitabı diline ve üslubuna birkez daha hayran kaldım. Daha fazla Gogol okumalıyım..
Taras BulbaNikolay Gogol · Bordo siyah yayınları · 20051,851 okunma
Kendisini acılarından kendisini öldürerek kurtaran yazar 9 Nisan 1951 günü hava gazlı dairesine kapanıp gaz musluğunu açmış ve ertesi gün bir dostu onu giyinmiş kuşanmış bir şekilde yerde uzanmış bulmuş. Baş ucunda ise ölümünden az önce yazdığı bir hikâye taslağı kaleme almış. Şuydu konu: Annesi "salgı salamaz ol" diye beddua eder yavru örümceğe. Küçük örümcek ağ yapamayinca ölüme kurban gider. - Sadık Hidayetin hayat hikayesi miydi bu?
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Canan Tan.. Aslında okumaya yeni baslayanlar için önerilir baya çünkü bir solukta okumak durumunu onun kitaplariyla deneyimledim ben. Ilk romanını okuduğum da yıllar önce gece yarısı başlayıp sabaha doğru bitirmiştim. Çok sevmiştim sonra ardı arkası kesilmedi yazdığı bütün kitapları okudum ama eğer iyi bir okuyucuysaniz zamanla okuduğunuz şeylerin niteliklerinin artmasını istersiniz hep daha anlamlı daha dolu dolu daha çok düşünce içerikli olmasını vs.. Yinede Canan Tan yazdığında hemen gidip kitabını almaktan engelleyemiyorum kendimi :) Sanırım bu kadın ne yazsa okuyacağım hep..
Başıbozuk sevdalarla ilgili olarak da beni etkileyen kısım ıssız erkekler korosunu okuyan bilir ademoğlu pansiyonunda fasıl gecesi duzenlenmistir ve canan tan in diğer bütün romanlarindaki umutsuz aşıklar gelmiştir herkes şarkılar eşliğinde hikayesini anlatir. Bu romanda ise ademoğlu pansiyonu kapanmis sahibi recep bizim romanın esas kızıyla ilgilenir bu hoşuma gitmedi ya. Tabi bir şey olmuyor ama ben diğer kitapta ademoğlu pansiyonunu recep i sevmiştim. Her şey yerinde kalmalı bence Canan Tan kurgu eksik kalinca yeni karakterler üretmeli eskileri pirim yada malzeme yapmamalı.. Benceee:))) Diyorum ve klasik bi okuyucu gibi bitiriyorum yazımı :))
Hep mektubun bi adamın ağzından yazıldığını düşünmüştüm değilmiş mektup kahramanı bir kadın. Bu nedense beni biraz hayalkırıklığına uğratmasa enfesti yinde. Zweıg " mutlak aşk" kavramını tek taraflı platonik olduğu fikrini bize düşündürür . Hey platon sen nelere kadirsin dusuncelerin cağları aşmış büyük yazarlara farkında olarak yada olmayarak ilham vermiş eserlerini bize sevdirmistir sen varol e mii! :))
Kesinlikle bir kişisel gelişim kitabindan daha fazlasi... Bizi bize hatirlatan kendi iç dinamiğimizi enerjimizi felsefi ve psikolojik tahlillerle farkina varmamizi sağlayan bir kitap. Kendine ben neyim gercek mutluluk ne daha iyi, saglikli bir yasami nasil olustururum gercek huzurun anlami ne?? Bu ve daha fazla sorunun cevabini okurken kendi kendine buluyorsun. Bu zamana kadar bu kitabi gercek mutluluğu maddi servette bulamayip uzaklarda aramaya giden insanlarin hikayasi diye bilirdim halbuki burda arayan herkes için bir cevap var . Demekki neymiş ön yargilarimiz bizim en aciz duygularimizmış..
