Karahindiba
...
.
.. tozu kalkmasın diye ruhumun hafifçe ıslatıyordum kirpiklerimi o kadar.
O da martılara gevrek niyetine.
Senin hayata bağlanan bir yanın vardı.
Benimse sana doğru uzanıp akan kollarım.
"Eğer o zaman, gerçek bir varlığın olduğunu ve yokluğun hiç bir gerçek varlığı üretemeyeceğini biliyorsak, bu, ezelden beri bir şeyin olduğunun bariz bir gösterimidir; ezelden beri olmayanın bir olduğuna ve başlangıcı olanın da başka bir şey tarafın dan üretilmiş olması gerektiğine göre mantığımız bizi bu kesin ve bariz gerçeğin bilgisine götürür: Ebedi, her şeye gücü yeten ve her i bilen bir Varlık olduğuna. şeyi
"Başka deyişle, hepimiz bir şeyden gelmiş olmalıyız ve o şey de Tanrı olmalıdır."
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir,ağır da olsa hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
-çünkü sen, yalnızca kolay, oyun gibi ve ağırlıktan yoksun olanı seversin, bir kadere müdahale etmekten korkarsın. Kendini israf etmektir senin istediğin, herkese, dünyaya ve herhangi bir kurban istemezsin.
Neden dönüşler loş zamanlara saklanır
Neden kimse yola çıktığı gibi dönmez geriye
Zaman nerde adılın?
Kimbilir kaç yüz
kulaç derininde kalmış yüzüm
Şimdi ezberini unutmuş kapalı bir ırmak gibi
önümde bomboş akan bu aynanın
Zaman nerde adılın
Beni de mırıldansın..
... "Sen neye benziyorsun biliyor musun?"
...
"Neye? "
"Bilardo toplarına."
"Neden ?" dedim.
" Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan..."
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya.