Eğilip tabancasının kadının tenine dokunmamasına özen göstererek namlusunu şakağına doğrulttu. Çabucak tetiği çekti ve mermi kadının beynini boydan boya geçer geçmez diğerlerine dönüp resmi bir tavırla bildirdi: “Mata Hari öldü”
Çok küçükken belki henüz birkaç aylıkken kelimeleri bana ikram edilen tatlı bir içeceğe benzetir ve limonata gibi içerdim. Sanki tatlarını alırdım. Karmakarışık düşüncelerime ve duygularıma anlam kazandırırlardı.
Bambaşka bir gözle hayata bakabilmek! Ne denli değişik bir şey olurdu bu. İnsan bütün kaçırdığı fırsatları, göremediği şeyleri, daha değişik ayrıntıları, hayatın bambaşka yollarını görebilirdi.