Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Karataş

210 syf.
10/10 puan verdi
Bir kitle hareketi nasıl başlar? Ne zaman sonlanır? Sonuçları her zaman iyi midir? Son zamanlarda okuduğum en iyi inceleme kitabı diyebilirim. Yazar geçmişte gerçekleşen çeşitli kitle hareketleri üstüne gözlemlerini detaylı bir şekilde aktarıyor. Birçok sayfasının altını çizdiğim bir kitap oldu. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,748 okunma
Reklam
161 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Okurken "Ya bu adamın hiç mi mutlu bir günü olmamış?" diyeceğiniz şiirler yazmış Sabahattin Ali. Aşk temalı şiirlerinde bile kavuşamayışını ve hep tek taraflı sevdiğini okuyoruz. İçlerinde güzel şiirleri vardı ancak dediğim gibi hepsi bir karamsarlık içeriyor. Tabi dönemin ve yaşadıklarının etkisiyle böyle yazmış Sabahattin Ali. Adeta kendisinin duygusal bir portresini şiirle çizmiş diyebiliriz. Son olarak kitabın son bölümünü dil açısından ben pek anlayamadım. Bana uzak kaldı anlatmak istedikleri.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 201921bin okunma
176 syf.
4/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gereksiz bir çoksatan
Çoğu kişisel gelişim kitabı önerilerinde olan, insanların hayatınızı değiştirecek kitaplardan diye bahsettiği kitap 3-5 sayfalık bir kitaptan fazlası değil. Birazcık kişisel gelişim alanında okuma ya da izleme yapan kişilerin içinden neredeyse hiçbir bilgi edinemeyeceği bir kitaptı. İçinde derinliği olmayan, çoğu sıradan düşünceler var. Bana kalırsa okumasanız da pek bir şey kaybetmezsiniz. Başka kitaplara yönelin.
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
İnsanın tarihine farklı perspektiflerden değinen muhteşem bir kitap. Son derece akıcı ve merak uyandırıyor. Her gün belirli bölümleri okuyup anlayarak bitirmenizi, her okudukça üstüne biraz düşünmenizi tavsiye ederim. Birçok yerin altını çizdim muhtemelen kitabı yazsam buraya sıkılmadan okursunuz:) O yüzden içerik hakkında detay vermiyorum. Zaman kaybetmeden ve korkmadan başlayın okumaya. Kitap bir roman gibi akıp gidecek zaten.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201836,4bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın güzel noktalara değindiği, güzel mesajlar verdiği güzel bir konusu vardı ve kısa bir kitaptı zaten bu yüzden içeriği hakkında bir şey yazmıyorum. Livaneli'yi gündemdeki konuları yazdığı için eleştirenler olduğunu görüyorum ancak bunu doğru bulmuyorum çünkü bir yazar zaten kendi döneminden etkilenir. Bizler de bu sayede o dönemin toplum,
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Reklam
471 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitapda okuru içine çeken bir hikaya ile birlikte tarihden izler de var. Bugün(yıl 2021) yine yönetime geçen taliban'ın o dönemdeki etkilerini görebiliyoruz. Eğitimin olmadığı dinin yanlış öğretildiği bir örgütün şeriat vaadi ile insanlara zulmetmesi insanlık dışı bir eylemdir. (Devamı spoiler içerir!) Kitabın başlarında Meryem daha çocukken,
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 2018100,7bin okunma
616 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı birkaç kelime ile özetleyecek olursam 'insanlık eleştirisi' derdim. Sadece kitabın biraz uzatıldığını düşünüyorum. Bir yerden sonra tekrara düşüyor sadece olaylar değişiyor ama verilmek istenen mesaj aynı.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Beylik Çiftliği'nde yaşayan hayvanlar bir gün kendilerine yapılanlara başkaldırarak sahiplerini çiftlikten kovarlar ve hikaye başlar. Orwell burada şimdiye kadar yönetime gelmiş ve gelecek olan diktatörleri çok güzel tasfir etmiştir. Domuzlar en başta hayvanlara liderlik etmekle başlarlar ancak daha sonra kendi çıkarlarına kararlar alırlar ve bunları diğer hayvanlara sorgulatmadan kabul ettirirler. Yazarın hayvanları kullanma amacı okumayan, sorgulamayan insanların yanlış görüşlere nasıl bağlandıklarını göstermek olabilir. Kitapta da domuzlar dışında kalan hayvanların neredeyse tamamı okuma bilmiyor. Sorgulayıp karşı gelenler ise öldürülüyor. Geçmişten bildiğimiz diktatörler de bu tutumları sergilemiştir. Günümüzde bunlar biraz daha farklılaşsa da diktatör yönetimlerde karşı gelen kişinin konuşmasına engel olunur. Domuzların yeni doğan köpekleri alıp eğitmeleri daha sonra korumaları olarak kullanmaları da yine kendi ülkemizde dahi örneklerini gördüğümüz bir davranıştır. İnsanlar da küçük yaşlarda hedef alınarak temiz zihinleri istenilen yolda şekillendirilir. Bu yüzdendir ki bazı insanlar körü körüne bir düşünceye saplantılı olurlar. Domuzların başta koyduğu kuralları kendi çıkarları doğrultusunda sürekli değiştirmeleri, kendi hatalarını sürekli Snowball'un üstüne atmalarının hepsi diktatörlüğü çok güzel açıklamaktadır.Son olarak da domuzlar iki ayak üstüne kalkar, diğer çiftlik sahipleriyle kadeh kaldırıp kart oynar ve birbirlerine girerler. Yani artık fiziksel olarak da tam bir insan olmuşlardır.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,5bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Burada dikkat çeken şeyler; berduşların hepsi bunları hak etmediğini düşünüyor ve kendilerini diğer berduşlardan farklı ve üstün görüyor. Kitapta berduşların hayatı sürekli yolculuk içinde geçiyor çünkü bedava kalmak için gitmesi gereken yerler birbirine uzak ve aynı yerde ikinci kez kalınmıyor. Yazara göre hükümet tarafından böyle kalmaya zorlanıyorlar çünkü yolculuk için tüm enerjilerini harcıyorlar ve başka yapacak işleri kalmıyor. Belirli bir grubun iş gücü boşa harcanıyor. Berduşlara yemek için verilen çeklerin değeri kadar yemek vermeyen işletmeler var. Bu kişiler karşısındaki insanın parasız olduğunu bilse de bu çeklere asla değerinde yemek vermiyor. Orwell insanların berduşları toplumun dışına attığını söylüyor. Bu günümüzde de böyle sokaklarda dilenen insanların, sokaklarda yatan insanların yanından geçip gidiyoruz ve çok büyük kısmımızın ortak düşüncesi onların bu yaşamı hak ettiği oluyor. Aslında arkalarında yatan hikayeyi bilmiyoruz. Yazarın anlattığına göre berduşların eline para geçtiği anda harcıyorlar. Ellerinde kalan son parayı 2 3 gün konaklama ve yemeğe yeteceği hesabını yaparken o parayı o noktaya kadar ne kadar hızlı harcadıklarının farkında olmuyorlar.
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş ParasızGeorge Orwell · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitirdikten sonra okumanızı tavsiye ederim
Yazar küçüklüğünden itibaren ana karakterlerden birisi olan Fanshawe ile bir çatışma halinde. Fanshawe’i her işte başarılı görmesi, sürekli onunla kıyas halinde olması ya da o bir kitap okumaya başladığında eve gidince hemen kendisinin de aynı kitabı okuması çocukluğunda bile bu çatışmanın varlığını gösteriyor. Yazarın Sophie ile arasındaki aşkın gerçekliğini sorguladım çünkü yazarın Fanshawe ile olan çatışmaları Sophie’ye karşı olan sevgisinin sebebi olabilir. Yazar hikayenin büyük bir kısmında Fanshawe’i bulup onun dünyasından kurtulmaya çalışıyor. Zihninin içindeki düşünceler onu karmaşıklığa sürüklüyor Sophie ile arasını bozuyor. Hatta Sophie’yi bırakıp Paris’e gidebiliyor. Bu da yazarın Fanshawe’den kurtulmak için ne kadar çabaladığını zihninden kaçamadığını gösteriyor. Bu düşünceden kaçamamasının bir sebebi de sahip olduğu şeyler. Sophie, Ben, yaşadığı ev, kitaplar, kitaplardan gelen para, iş ve kariyer hepsinde Fanshawe’in izleri var. Bütün bunlar insanda suçluluk, nefret, kin, değersizlik, başarısızlık gibi duyguları uyandırabilir. Yazarın kendisini bu düşüncelerden kurtarması onun özgürlüğünün tek yolu. Yazarın kitapları bastırması ve bunları yaparken Fanshawe’in peşine düşmesinin tek nedeni onu zihninden atabilmek ve özgürlüğü kavuşmak.
Kilitli Oda
Kilitli OdaPaul Auster · Can Yayınları · 2018667 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Yazar kitabı yazarken Amerika'da televizyonun evlere girdiği dönemden esinlenmiş. Televizyonun insan yaşamına hakim olmaya başlaması yazara birgün insanların kitapları okumayı bırakacağını düşündürüyor. Hikayede insanlar kitap okumuyorlar çünkü insanlar kitapların kafaları karıştırdığını zihinleri gereksiz şeylerle bulandırdığını düşünüyorlar. Bu yüzden bu evrende kitaplar itfaiyeciler tarafından yakılıyorlar. Kitabın ana karakteri olan Montag da bir itfaiyeci ve bir gün kitapları yakarken bir kitabı alıyor ve sorgulamaya başlıyor, düşünceleri değişiyor. O zamana kadar içlerine hiç bakmadığı kitapların içeriğini merak ediyor ve hikaye böyle gelişiyor.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,3bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
(Spoiler içerebilir)
Klasiklerden alışık olduğumuz bir şey vardır o da tasvir. Kimileri bunu severken kimileri sıkıcı bulur. Olayın kendisine odaklanmak ister. Stefan Zweig kitaplarında olayın kendisi tasvirleri oluşturuyor bu da bence kitapları sürükleyici kılan şey. Korku kitabında da aşk, ihanet intihar, korku duyguları çok güzel işlense de ana duygumuz kitaba da ismini veren korku ve insan üzerindeki etkileridir. Tabi sadece ana karaktere odaklanmamak lazım burada Irene kocasına ve ailesine ihanetinin sonucunda hayatını karartan bir korkuya kapılıyor. Ancak arka planda tüm karakterlerde korku duygusunu görüyoruz. 1- Irene ihanetinin öğrenilmesinden ve sahip olduklarını kaybetmekten korkuyor. Sonucunda davranışlarını kontrol edemez hale geliyor. 2- Irene'ın kocası eşini kaybetmekten korkuyor. Bu nedenle karısını piyanist aşkından uzaklaştırmak için birini tutuyor. 3- Küçük çocuklar üstünden anlatılan kısa olay yine bir korku duygusu içeriyor. Her karakterin tamamen içine girerek anlatmasa da Zweig burada korkuyu ve korkunun insana neler yaptırdığını çok güzel anlatıyor. Korku bize hayatımız boyunca eşlik ediyor. Kimi zaman saçmalatıp bizleri dibe çekerken kimi zaman da doğru davranışları sergileterek bizleri yukarı çekiyor. Önemli olan davranışlarımız kadar duygularımızı da ne kadar kontrol edebildiğimiz. İnsan her zaman mantığı ile hareket edemez ancak önemli ve büyük kararlarda duygularının esiri olmamalı. Bu korku, heyecan, mutluluk, acı, sinir, nefret her ne olursa olsun bizi yönetmeye başladığında geri dönüşü olmayan davranışlar sergiletebiliyor.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,9bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kendimize sormamız gereken soru
Ben burada kitabı incelemekten ziyade daha spesifik bir bölüme odaklanmak istiyorum. Evet Buck vahşi doğa ile (ve tabi onları o ortama sokan insanlarla) tanıştığında kendi özüne dönmeye başlıyor. Burada Buck üzerinden anlatılan olay bana daha çok insanları çağrıştırdı. Bizleri eğiten, istediklerini yaptıran yapmazsak da kırmızı kazaklı adam gibi bizi sopasıyla yere seren şeyler var bu dünyada. Örneğin yasalar, kültür, örf adetler, din, devlet, toplum kuralları, ahlak gibi oluşumlar insanı belirli bir düzende tutarlar. Karşı gelenleri de kendi sopasıyla cezalandırırlar. Buck vahşi doğada kalınca kendi özüne ulaşıyorsa insanı özgür bırakırsak neler olur? Bunu zaten günümüzde gözlemlemek çok da zor değil aslında. İnsanların güçleri ve konumları arttıkça neler yaptıklarına her gün şahit oluyoruz zaten. Para için doğayı yakan, yıkan, dağal kaynaklarını bilinçsizce sömüren, sürekli tüketen, hayvanlara eziyet eden vahşetin sahibi insanoğlu değil mi? Savaşan, birbirine bombalar atan, masum insanların ölmesine neden olan vahşetin sahibi de insanoğlu değil mi? Çalan, başkasının hakkını yiyen vahşetin sahibi yine insanoğlu değil mi? Anlayacağınız insan da gerekli şartlar sağlandığında insanlığını kaybedebiliyor. Şimdi kendimize şu soruyu sorabiliriz : İnsan burada Buck gibi özüne mi dönüyor yoksa özünden mi sapıyor?
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332,2bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
Soğuğu hissetmek
Jack London insanı, doğayı, hayvanları ve içinde bulunulan durumu o kadar iyi tasvir ediyor ki insan kendisi olayların içinde yaşarmışçasina okuyor. Kitabı okurken ellerim gerçekten üşüyordu. Çok mükemmel bir kitaptı diyemeyeceğim ama kesinlikle okunur. Tek seferde başlayıp bitirebilirsiniz. Kitapta ikisi aynı hikayenin farklı yazımları olmak üzere 3 hikaye var. Modern klasiklerden okursanız son sayfasında çevirmenin notları ve açıklamaları adı altında bilgilendirici bazı notlar da var.
Ateş Yakmak
Ateş YakmakJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202311,5bin okunma