Korku cezadan çok daha kötüdür, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
'Kardeşim, biriciğim
Bazı yaralar yararlıdır buna inan,
Bazı yaraların ortasından küçücük bir el,
Sanki geçmişine çiçek uzatır,
Bazı yaralardan sızan kanla,
Tüm geleceğin yıkanır. '
'Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.'
Kimdir bana gülümseyen yeşillik balkonundan?
Demek gecelerden sonra nihayet gün doğuyor.
Bir gülüşündür gençliğimi döndürdü yolundan;
Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor.
Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme:
Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum,
Ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme;
Uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum.
Eğil bak suya, ordadır, ordadır güzelliğin, gençliğin;
Sen gel beni dinle, günlerimiz heba olmasın.
Yorgun başımı göğsünde emniyette bileyim;
Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın.
Serenad
"Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu
olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte
artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu
olduğumu görmüş olursun. Ama herhangi bir zamanda
gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez.
İnsanın belli alışkanlıkları olmalı..."
..."En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez.
Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek
bilgeliğe ulaşmışsın demektir."