Hemen ekleyelim ki, Muhammed, bir yandan "batıl" inanışlardır diyerek,
bu gelenekleri yok ederken diğer yandan kendisi, batıl olmak gereken inanışlara yönelmiştir: Örneğin biraz önce değindiğimiz gibi, Kara Taş'ı öpmek, şeytanları taşlamak, tükürüklü ve tükürüksüz üfürükle hastalık tedavi etmek, sağın ya da tek sayıların "fazlına" inanmak gibi saymakla bitmeyecek nice şeylere önem vermesi bunun en belirli kanıtlarındandır.