Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Irem

Irem
@Meristh·2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
2/20 kitap - %10 tamamlandı
2 kitap okudu
20 kitap
456 sayfa
0 inceleme
13 alıntı
13 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
%13 (62/456)
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk
Köpek Gibi Büyütülmüş ÇocukMaia Szalavitz
8.8/10 · 7,4bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Otostopçunun Galaksi Rehberi
Otostopçunun Galaksi RehberiDouglas Adams
8/10 · 7,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kimi sevsem sensin / hayret sevgin hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belâya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum
- Neden ağlıyorsun? - Üzgünüm. -Peki neden üzgünsün? -Bilmiyorum ve neden üzgün olduğumu bilmemek beni daha da çok üzüyor. Sonra ağlamaya başladı. Alma hiçbir şey söylemedi. Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Söylecek bir şeyi olsa bile bunu nasıl söyleceğini bilemiyordu. Belki o da çok üzgündü. Neden üzgün olduğunu, ne zamandır üzgün olduğunu, ne zamana kadar üzgün olacağını ya da üzgün olmamak için ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Bu yüzden Alma da ağlamaya başladı.
Reklam
9 ve 10. aylarda eşyaları tutma, yakalama ve kendine doğru çekmek için başka bir eşyayı araç olarak kullanma becerisini edinmiş olur. Zihinsel gelişimin aşamalarından birini çocuk, nesnelerin değişmezliğini keşfederek başarır. Önceleri nesne bebek için kendi görsel alanı içindeyken vardır; nesne ortadan kaldırılınca nesnenin yok olduğunu, artık var olmadığını düşünür. Bir yaşına geldiğindeyse artık nesnenin değişmezliği kavramını anlamaya başlar. Göz önünden kaldırılan bir nesneyi etrafına veya masanın altına bakarak arar.
Basit bir şeyi yapmak için çok yetersiz ve beceriksiz olduğunuz yanılsamasını yaratarak kendinizi kurtarmaya çalışırsınız. Hareketsizliğinizi bu şekilde savunmanızdaki sorun şu ki gerçekten de, söylediğiniz şeye inanmaya başlayabilirsiniz! Eğer "yapamam" diye defalarca söylerseniz, bu hipnotik bir telkin haline gelir ve bir süre sonra, hiçbir şey yapamayan felçli, yetersiz biri olduğunuza gerçekten ikna olursunuz. Tipik yapamam düşünceleri şunları içerir: "Yemek pişiremem", "İş yapamam", "Çalışamam", "Dikkatimi toparlayamam.", "Okuyamam", "Yataktan çıkamam" ve "Evimi temizleyemem". Bu düşünceler yenik düşmenize neden olmakla kalmayıp sevdiklerinizle olan ilişkilerinizi de tatsızlaştırır; çünkü, onlar tüm bu "yapamam" ifadelerinizi sinir bozucu bir sızlanma olarak görürler. Sizin için bir şey yapmanın gerçekten olanaksız gözüktüğünü algılamayacaklardır. Sizi rahat bırakmayacaklar ve sizinle sinir bozucu bir güç mücadelesine gireceklerdir.
Sayfa 139
Her terapi seansı sonunda, gayretimle harekete geçerek, kendine yardım ödevlerini ne olursa olsun yapacağını söyleyerek muayenehanemden ayrılıyordu. Örneğin, bir hafta izolasyon duygusunu kırmak için küçük bir ilk adım olarak tanımadığı üç insana gülümsemeye ya da selam vermeye karar verdi. Fakat, sonraki hafta, muayenehaneme başı öne eğik ve
Sayfa 137
3 yaşında Stevie adında bir erkek çocuk, çocuk havuzunun kenarında duruyordu, atlamaya korkmuştu. Annesi, hemen önüne suyun içine oturmuş, atlamasında ısrar ediyordu. Çocuk geri çekildi, annesi ikna etmeye çalıştı. Bu güç mücadelesi 30 dakika sürdü. Sonunda atladı. Su iyi geldi. O kadar zor değildi ve aslında korkulacak bir şey yoktu. Fakat annesinin çabaları geri tepmişti. Stevie'nin zihnine yazılan talihsiz mesaj şuydu: "Riskli bir şey yapmadan önce zorlanmalıyım. Diğer çocuklar gibi kendi başıma atlamaya cesaretim yok." Anne ve babasının da düşüncesi aynıydı, şöyle düşünmeye başlamışlardı: “Kendi haline bırakılırsa, Stevie hiçbir zaman suya girmeyi denemeyecek. Sürekli zorlanmazsa, kendi başına hiçbir şey yapmaz. Onu yetiştirmek uzun ve zor bir mücadele olacak." Stevie büyüdükçe, aynı şey defalarca tekrarlandı. Okula gitmek, beyzbol takımına girmek, partilere gitmek ve daha birçok şey için hep ikna edilmesi ve zorlanması gerekti. Çok nadiren kendi başına birtakım hareketler yaptı. 21 yaşında bana başvurduğunda, kronik olarak depresyondaydı. Ebeveynleriyle yaşıyordu ve yaşamıyla ilgili fazla bir şey yapmıyordu. Halen çevresinde insanların ona neyi nasıl yapacağını söylemesini bekliyordu. Fakat artık anne-babası onu motive etmeye çalışmaktan bıkmıştı.
3. Kendinizi Bunaltmak/Boğmak. Hiçbir şey yapmamak olgusunda boğulmanın çeşitli yolları var. Bir işi halledilmesi olanaksız gözüken bir dereceye kadar büyütebilirsiniz. İşi her defasında bir aşamasını tamamlamak üzere küçük, ayrı, idare edilebilir birimlere ayırmak yerine her şeyi hemen yapmanız gerektiğini varsayabilirsiniz. Ayrıca, daha yapmaya başlamadığınız sonsuz sayıda diğer şeyler hakkında titizlenerek elinizdeki işten kendinizi istemeyerek uzaklaştırabilirsiniz. Bunun ne kadar mantıksız olduğunu görmek için, yemek yemeye her oturduğunuzda, yaşamınız boyunca yemek zorunda olduğunuz tüm yiyecekleri düşündüğünüzü hayal edin. Sadece bir an için önünüzde tonlarca et, sebze, dondurma ve litrelerce içecek biriktiğini hayal edin! Ve ölmeden önce bu yiyeceklerin hepsini yemek zorundasınız! Şimdi diyelim ki her yemekten önce kendinize şöyle diyorsunuz: "Bu yemek kovadaki tek bir damla sadece. Tüm yiyecekleri nasıl yiyebilirim ki? Bu gece kahrolası bir hamburgeri yemenin bir anlamı yok." Mideniz bulanır ve kendinizi boğulmuş hissedersiniz,iştahınız kaçar ve boğazınız düğümlenir. Ertelediğiniz her şeyi düşündüğünüzde, farkında olmadan hep aynı şeyi yaparsınız.
Reklam
1. Ümitsizlik. Depresif olduğunuzda, o anın verdiği acıyla öyle donakalırsınız ki, geçmişte daha iyi hissetmiş olduğunuzu tümüyle unutur ve gelecekte daha olumlu hissedebileceğiniz fikrini inanılmaz bulabilirsiniz. Bu yüzden, herhangi bir etkinlik anlamsız gözükecektir; çünkü, motivasyon eksikliğinizin ve bunaltı hissinizin sonsuz ve geri dönüşsüz olduğundan kesinlikle eminsinizdir. Bu açıdan bakıldığında, kendinize yardım etmek için bir şey yapmanız şeklindeki bir teklif, ölmekte olan bir adama neşelenmesini söylemek kadar gülünç ve duyarsız gözükebilir.
İçine düştüğünüz duygusal hapishanenin farkına varmazsanız, bu durum haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilir. Sahip olduğunuz enerjiden ötürü gurur duyuyor idiyseniz, eylemsizliğiniz daha da sinir bozucu olabilir. Hiçbir şey yapmıyor olmanız, sizi etkilediği gibi davranışlarınızı anlayamayan ailenizi ve arkadaşlarınızı da etkileyebilir. "Depresif olmayı kendin istiyorsun, yoksa kendini toparlardın" gibi şeyler söyleyebilirler. Böyle bir yorum sadece ıstırabınızı ve enerjisizliğinizi arttırır.
Sayfa 101
9. Başarı Korkusu. Güven eksikliğinizden ötürü başarı, başarısızlıktan daha riskli gözükebilir; çünkü, başarınızın şansa bağlı olduğundan eminsinizdir. Bu yüzden, bunu koruyamayacağınıza ikna olursunuz ve başarılarınızın diğerlerinin beklentilerini yanlış biçimde arttırabileceğini hissedersiniz. Aslında "bir kaybeden" olduğunuz gerçeği ortaya çıkınca, hayal kırıklığı, reddedilme ve acı daha da şiddetli olacaktır. Sonunda zirveden aşağı yuvarlanacağınızdan emin olduğunuz için, dağa hiç tırmanmamak daha güvenli gibi durmaktadır. Başarıdan korkuyor olabilirsiniz; çünkü, insanların sizden daha da büyük talepleri olacağını beklersiniz. Onların beklentilerini karşılamak zorunda olduğunuzdan ve karşılayamayacağınızdan emin olduğunuz için, başarı sizi tehlikeli ve olanaksız bir durumda bırakacaktır. Böylelikle, herhangi bir söz verme ve bağlı kalmaktan kaçınarak kontrolü sağlamaya çabalarsınız.
Sayfa 111
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.